Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10219
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2294) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (426) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (850) | Tarım (149) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (892) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3432) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (199)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (279)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1681)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Em. General Ahmet YAVUZ - (Ziyaretci) 3.10.2022 16:39:49

Dolaylı savaş

Dolaylı savaş

03 Ekim 2022 Pazartesi

Savaş insanoğlunun bir sorun çözme aracıdır. İnsan doğasının bir yansımasıdır. Ancak sadece insan doğasıyla açıklamak mümkün değildir zira insan dışındaki varlıklar arasında da çok yaygın haldedir. O halde savaşı bir doğa yasası olarak görmek mümkündür. İnsanoğlunun geçirdiği evrim henüz savaşı devre dışı bıraktıracak düzeye ulaşmamıştır. İlerde o seviye yakalanırsa, biz de görürsek (!) görüşümüzü gözden geçiririz. “İnsan kendinin kurdudur” ya da “İnsan insanın kurdudur” diyenler şimdilik haklılıklarını sürdürüyor...



Meseleyi insan iradesinden bağımsız kılan doğanın bahşettikleri yanında dünyanın düzenidir. Genelde güç mücadelesinin rekabetçi yapısı özelde mevcut emperyalist sistemin gerekleri savaşı kaçınılmaz kılmaktadır. Sistem öyle işliyor ki insanın rolü sınırlanıyor ancak bütünüyle ortadan kalkmıyor...

Dolayısıyla insanın hem kendi yapısı hem de kurduğu sistem, savaşı hayatımızın bir parçası kılıyor.

Bu saptamaları yaparken savaşı meşru gören bir tavrım olmadığını da belirtmeliyim. Biraz iyimser bakılırsa dünyamız için savaşsız bir yaşamın mümkün olduğunu ileri sürmek hayalcilik olsa da bunu istemekten geri duramayız; zira savaşlar bir sorun çözme vasıtası olsa da esas olarak sorunları büyüten bir işleve sahiptir. Bu noktayı görememeyi “stratejik körlük” olarak nitelemek uygun olur.

Savaş kavramı, yazılı tarihten bu yana birçok evrim geçirdi. Günümüzdeki en yaygın olanı dolaylı savaştır. Yani közü tutarken maşa kullanmaktır. Her dolaylı savaş içinde mutlaka doğrudan savaş unsurlarını da barındırır (Kavramlar için: Ethem Büyükışık, İnsan ve Savaş, Kırmızı Kedi).

RUSYA İÇİN SAVAŞ DOLAYLI VE DOĞRUDAN
Rusya-Ukrayna savaşı iki ülke için doğrudan savaş iken küresel güç mücadelesi açısından dolaylı savaştır. Savaşın bir yanında ABD ve Batı, diğer yanında Rusya vardır. Alanı Avrupa’dır. Rusya’nın yanlışı hem dolaylı hem de doğrudan savaşa girişmiş olmasıdır. Bu, onun gücünün üstünde bir tercih yapmasıdır ki Putin’in iradesinden kaynaklandığı giderek daha çok açığa çıkmaktadır.

Putin, 30 Eylül’de yaptığı konuşmada, genel olarak emperyalist sisteme karşı savaşıldığı ve Batılı dayatmalara karşı bir duruş içinde olunduğu vurgusu yapmıştır. Birincisi karşı taraf açısından doğru olsa bile kendisi açısından doğru değildir. Başka bir ülkeyi işgal etmek ve bir kısmını ilhak etmek tam da emperyalist bir tavırdır. Batılıların dayatması olarak sıraladığı, kimi kültürel boyutu öne çıkan hususları da kendi kamuoyunun desteğini almak için öne çıkarmaktadır. İlan ettiği kısmi seferberlik sonrası halkın ülkeyi terk etmek için sergilediği manzara kadim Rus halkının Ukrayna savaşına yeterli destek vermediğini işaret etmektedir.

PUTIN’İN DEĞERLENDİRME HATALARI
Bu noktada Putin’in değerlendirmesinde kanımca hatalı üç husus öne çıkmaktadır:

Birincisi, yöntemsel olarak dolaylı savaşa karşı dolaylı savaş esastır. Putin, dolaylı savaşa karşı hem dolaylı hem de doğrudan savaşa girişmiştir. Ülkesinin gücünün üstündedir. Çin ile, Batı’ya karşı aynı safta olsa da yeterli destek aldığı söylenemez. Çin, kendi gücünü dikkate alarak henüz hazır olmadığı savaşa girmek istemedi. ABD’nin Tayvan tahrikine de kapılmaması bunun göstergesidir. Dolayısıyla Batı ile dolaylı savaşını sürdürmektedir.

İkincisi, Rusya için dolaylı savaş kaçınılmazdı ama doğrudan savaş kaçınabileceği bir durumdu. Putin savaşı istedi. Amacı Donbass bölgesini ele geçirmekti. Ukrayna yönetiminin kimi akıl almaz tutumunu bahane etti.



Üçüncüsü, giriştiği doğrudan savaşın politik maksadıyla ordusuna verdiği hedef arasında uyum yoktu. Bu yüzden aylarca Kiev dolaylarında oyalandılar ve ağır zayiat verdiler.

SONUÇ
Sonuç olarak daha gerçekçi değerlendirme yaptıkları için hatadan döndüler. Hedef daraltıldı. Donbass ile yetinildi. O hedef de elde edilmiş görünüyor. Peki, esas politik hedef olan Ukrayna’nın NATO üyeliğini engelleme? İşte orada kayıp var zira artık üyelik hızlanacaktır. Bu şartlarda soru, bölgeyi elde etmenin doğrudan savaş yapmaya değip değmediğidir...


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.