Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10218
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2294) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (426) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (850) | Tarım (148) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (892) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3432) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (199)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (279)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1681)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 6.07.2022 13:37:25

Atılan imzaların gereği yapılmaz ise sonuçları ağır olur

Atılan imzaların gereği yapılmaz ise sonuçları ağır olur
06 Temmuz 2022



Mehmet Koçak İletişim: kocak61mehmet@gmail.com


Rusya’nın Ukrayna’daki işgal savaşının yayılarak bir dünya savaşına dönüşeceği endişelerinin yanında sarsılan dünya dengelerinin dünyadaki olumsuz yansımalarının gölgesinde NATO tarihindeki en önemli zirvelerden birisini gerçekleştirdi.

Zirve tamamlandı ancak tartışmaları ise hâlâ devam ediyor.

NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nin en önemli ayaklarından biri olan İsveç ve Finlandiya’nın ittifaka dahil olma girişimleri önündeki Türkiye engelinin kalkmış olması ve ayrıntıları hâlâ tartışılan en önemli konuların başında gelmektedir.

Türkiye’nin taleplerinin imzalanan mutabakatla karşılanması sonrasında iki İskandinav ülkesi İsveç ve Finlandiya’nın ittifaka katılma yolu açılmış oldu.

Zirveden sonuç çıkacak mı? İsveç ve Finlandiya’ya yeşil ışık yanacak mı? Soruları böylece cevabını bulmuş oldu.

Şimdi ise Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya ile NATO nezaretinde imzaladığı dörtlü mutabakatta yer alan maddelerin “ivedilikle ve bütün boyutlarıyla işleme konulması” ibaresini yerine getirecekler mi?


İsveç ve Finlandiya, mutabakatın sorumluluğunun gereği Türkiye’ye terör örgütleriyle ilişkili 73 kişiyi iade edecekler mi?

Mutabakatta yer alan şartlar yerine getirilmez ise Türkiye ‘Veto’ hakkını kullanır mı?

Sorularına cevap aranıyor.




NATO zirvesinde konu ile alakalalı olarak resmi tutanaklarında yer alan ibareler ve imzalanan mutabakatın ne anlam ifade ettiğini anlamak açısından sürecin ayrıntılarının bilinmesi önemlidir.

Terörle mücadele ve terörle ilişkiler içindeki ülkeler konusunda en başından beri Türkiye tarafından ortaya konulan ilkeli ve dirayetli tutum, Madrid’de de sürdürüldü.

Genel Sekreter’inin de dahil olduğu süreçteki görüşmeler ve pazarlıklar sonrasında gerçekleştirilen dörtlü zirve akabinde imzalanan mutabakatla tüm bu hususların kayıt altına alınmasıyla Türkiye haklı taleplerini elde etmiş oldu.

Ayrıca Türkiye, terör örgütleriyle mücadele ve bu örgütlerle bazı NATO üyesi ülkelerin ilişki içinde olduklarından duyulan rahatsızlık hem gündeme taşındı hem de NATO resmi kayıtlarına girmesi sağlanmış oldu.

Kuzey Atlantik Konseyinde ilk kez Türkiye’nin talebiyle ‘Terörizm ve terörle mücadele’ konulu özel oturum düzenlendi ve temel iki tehditten birinin terör örgütlerinin eylemleri olduğu, İttifak’ın en üst rehber belgesine girmesi sağlandı.

Ayrıca NATO’nun kabul edilen yeni Stratejik Konsept’tine ilk kez, Türkiye’nin, PKK, YPG ve FETÖ terör örgütleri tarafından tehdit edildiği kayıt altına alınmış oldu.


Bu gerçekler dikkate alınmadan Türkiye’deki muhalefetin bazı angutları tarafından siyasi ihtiras uğruna Başkan Erdoğan’ın talimatları yönünde verilen derin diplomasi mücadelesi sonucu elde edilen başarılar görmezlikten gelindiği gibi yalan-yanlış iddialarla suçlamalarda bulunup aleyhte propaganda yapılması tek kelimeyle bir siyasi ahlaksızlıktır.



Gelinen noktada zirve sonrasında hem taraf olan ülke siyasilerinden hem de Türkiye’deki muhalefet cephesinden çatlak sesler yükselse de imzalanan mutabakatla tarafların sorumlulukları göz ardı edilemeyecek kadar açıktır.

Ayrıca bu mutabakat her ne kadar Finlandiya ve İsveç ile imzalanmış olsa da muhtıradaki terörizm ve dayanışma hususları tüm müttefikler için yol gösterici olacağı inancındayız.

Türkiye, doğru zamanda doğru olanı yapmış ve haklı taleplerinin meşru sahibi olmuştur.

Çünkü Türkiye’nin talepleri Uluslararası hukuka göre ve Viyana konvansiyonel devletler sözleşmesi ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BM-GK) kararlarına göre meşrudur.

Tüm bu gerçeklere rağmen mutabakata uymayan taraflar beynelmilel hukuka göre suç işlemiş sayılacaklardır.

Türkiye gereğini noksansız yerine getirmiştir. Şimdi görev süresi İsveç ve Finlandiya ile NATO’nundur.

Aksi halde İsveç ve Finlandiya NATO üyesi olamaz ve NATO, üye ülkeler arasında var olan güvenlik sorununu aşamaz.

Unutulmasın ki; imzalanan mutabakat konusunda hem NATO hem de İsveç ve Finlandiya, terörle mücadele alanında Türkiye’nin meşru taleplerine yönelik bağlayıcı taahhütlerini somut ve net adımlar atmak suretiyle yerine getirmekle mükelleftirler.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.