Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10218
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2294) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (426) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (850) | Tarım (148) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (892) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3432) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (199)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (279)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1681)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Ahmet Kılıçaslan AYTAR - (Ziyaretci) 10.03.2015 10:11:21

ASYA` NIN KAYNAKLARI ASYA` YA


ASYA` NIN KAYNAKLARI ASYA` YA




Hazar`ın hukuki statüsünün belirlenmesi için kıyıdaş ülkeler Azerbaycan, Rusya, İran, Kazakistan ve Türkmenistan arasında kurulan çalışma grubunun Bakü`deki 39. toplantısı sona erdi.

20 yılda 39 çalışma grubu toplantısı ve 2002-04 arasında Aşkabat, Tahran, Bakü ve Astrahan Zirveleri ardından,

Bu kez Hazar`ın dibinin bölünmesi sorununun bazı ülkeler arasında çözüldüğü, su yüzeyinin bölünmesi konusunda da beş ülkenin mutabakat sağladığı açıklandı.






Uluslararası güç dengelerinin, devletlerin açık bir kamplaşmadan yana tavır almasını engellediği bir süreçten geçiliyor,sorunların diplomatik süreçte çözülmesi öngörülüyor.

Bu sürecin en önemli konularından birini; doğal kaynaklar açısından zenginliği, balıkçılık ve dünya ihtiyacının yüzde 90`ını karşılayan önemli gelir kaynağı havyarı,

Yanısıra dünya petrol rezervinin yüzde 16`sı, doğalgaz rezervinin yüzde 12`sine denk gelen 163 milyar varil petrol ve 17.6 milyar metreküp doğalgaz rezervi ile Hazar Havzası oluşturuyor.






Hazar`ın stratejik profilini; Dışişleri Bakanı J.Kerry`nin,"Biz eğer Avrupa pazarlarına ulaşım için enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesine yardımcı olursak büyük enerji güvenliğini temin edebiliriz. Avrupa ülkelerinin enerji alımının büyük bir kısmında Rusya`ya bağlı olmamasını sağlamak için beraber daha fazla şeyler yapmamız gerekir" ifadesinde beliren ABD`nin gelecek stratejisi,

Hem Rusya`dan ihraç edilen yakıtın yüzde 50`sini almanın, hem de teknolojideki ilerlemesiyle 2035 yılında enerji açısından kendine yetecek ve dünyaya enerji ihraç eden bir ülke olacak ABD`yi beklemenin arasında kalan Avrupa Birliğinin stratejisi,

Milliyetçi-devrimci motivasyonu ve en büyük tehlikenin ekonomik zayıflıktan kaynaklandığı tesbitiyle enerjiyi ekonominin temel politikası ve dış politikanın belirleyeni haline getirmiş olan Rusya`nın gelecek stratejisi belirliyor.






Bu gelecek stratejileri bileşkesi ve bu müthiş zenginlik kaynağı önünde Hazar 5`lisi hukuksal statüyü tartışıyor.

Hepsi Hazar Denizi ve kaynakları üzerinde bir tek kendilerinin istisnai haklara sahip olduklarını ve hukuki statü anlaşmasının ancak kendilerinin ortak rızasıyla kabul edilebilir olduğunu esas alıyor.

Ama giderek Asya`da hegemonya ve güç siyasetine dayalı eski dünya güvenlik anlayışı yerine karşılıklı güvene, yarara, eşitliğe ve eşgüdüme dayalı sürdürülebilir yeni bir güvenlik anlayışıyla birlikte,

"Asya`nın enerji kaynakları,Asya`nın hizmetine" sloganıyla, bu çok zengin kaynağın Asya barışının ve kalkınmasının hizmetine sunulması fikrinde sağlanan konsensusla giderek Hazar`ın hukuksal statüsü konusunda sonuç çıkarmaya yakınlaşılıyor.






Rusya, Hazar Denizini benzeri olmayan bir iç deniz olarak kabul etmekte ve Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesinin Hazar`a uygulanamayacağını esas almaktadır.

Hazar; deniz olarak kabul edildiği taktirde 1982 BM Deniz Hukuku Sözleşmesi`ne göre her kıyıdaş devletin karasuları, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgesinin olması,

Göl olarak kabul edilirse,ulusal sınırların belirlenmesinde ya Hazar`ın tamamen ulusal sektörlere bölünmesi ya da ortak kullanımı gerekiyor.






Ne ki Azerbaycan ile Kırgızistan ABD ve Avrupa şirketleriyle petrol anlaşmaları yapmıştır.

Rusya ve İran bu ihalelere tepki göstererek Hazar`ın statüsünü sürekli gündemde tutuyor.

Bu suretle Hazar`ın statüsünün belirlenmesinde uluslararası hukukun yanında siyasi ve ekonomik unsurlar devreye giriyor, her kıyıdaş devlet ve ilişkide olduğu devletin farklı farklı hukuksal tezleri oluşmuş bulunuyor.






Yine de Hazar`ın hukuki statüsünün belirlenmesi için kıyıdaş ülkelerin görüşmelerinde;Hazar`ın hukuki statüsünün temelini Rusya`nın "su ortaktır " formülünün açılımından hareket ediliyor.

Rusya "suyun dibini yer altı sularından istifade amacıyla bölgelere ayırmayı" öneriyor.

Hazar Denizi`nin etrafındaki ve karşısındaki ülkeler arasında kalan dibini şekli değiştirilmiş orta hatlarda ya da taraflarca kabul edilen hatlarda su alanının ortak kullanımını korumak, deniz trafiği serbestliğini, kabul edilen sınırlarda balık avını ve çevreyi korumayı sağlamak şartıyla kullanım alanlarına ayrılması öngörülüyor.






Nitekim, sadece kıyıdaş ülkelerin vardıkları mutabakatla yeraltı kaynaklarının işletilmesi için Hazar Denizinin dibi bölünüyor.

25 mil genişliğinde ulusal bölgeler kurulurken, bu bölgeler dışındaki alan ortak kullanılacak su alanı olarak belirleniyor.

Kıyıdaş ülkelere ait gemilerin Hazar Denizinde serbest hareket edebileceği ama yabancı askeri gemilerin denizde bulunmayacağı konusu ile Batı`ya tavır gösteriliyor.

Biyolojik kaynaklar, hidrometeoroloji ve güvenlik ile ilgili anlaşmalar tüm kıyıdaş ülkelerce imza altına alınmış bulunuyor.






Bakü`deki toplantının ardından Rusya Dışişleri Bakanlığı, farklı yaklaşımların olduğu mesela, Hazar`ın altından boru hattı ve kablo çekilmesine yönelik görüşmelerin devam ettiğini, 2016`da Astana`da devlet başkanları zirvesine kadar çalışmaların bitirilerek nihai anlaşmanın sağlanacağını açıklıyor.

Fakat ABD`ye rağmen Birleşmiş Milletlerin temsil ettiği uluslararası hukukun yeniden yapılandırılması gerekiyor...




10.3.2015







































Ahmet Kılıçaslan AYTAR
ahmetkilicaslanaytar@gmail.com


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.