Asrın felaketinde deprem diplomasisi ve kontrespiyonaj!
Deprem bölgelerinde Türk kurtarma ekiplerinin yanı sıra dünyanın dört bir yanından gelen ekipler de çalıştı, enkaz altından ulaşabildiklerini çıkardılar. Hatta Meksika`nın Türkiye`ye gönderdiği ekibin görev yapan Proteo adlı köpekleri, enkaz altında kalarak can verdi.
Depremin üstünden zaman geçtikçe canlı bedenlere ulaşmak imkânsız haline gelince yurtdışından gelen ekipler, ülkelerine geri dönmeye başladılar. Çoğunun gidişi, normal şartlar altında gerçekleşirken kimileri de güvenlik gerekçesiyle ülkemizden ayrıldılar. Deprem ve ardından oluşan felaket bazı ülkelerle ikili ilişkilerdeki sorunları da öteledi.
“Asrın depremi” ve “bilmem kaç atom bombasına denk” diye anlatılan bu doğal afet, Türkiye’nin uluslararası platformlarda yansımasını ve nüfuzunu gösterdi denilebilir.
Onlarca devlet başkanı bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arayarak başsağlığı dileklerini ve yardım tekliflerini ilettiler. Kimleri depremin hemen sonrasında Ankara’ya geldi. Yüzlerce uçakla yardım malzemeleri ile Türkiye’ye ulaştırdılar.
Bu kapsamda ABD, Almanya, Arjantin, Arnavutluk, Avustralya, Avusturya, Azerbaycan, BAE, Bangladeş, Belarus, Birleşik Krallık, Bosna Hersek, Brezilya, Bulgaristan, Cezayir, Çekya, Çin, El Salvador, Ermenistan, Estonya, Filistin, Finlandiya, Fransa, Güney Amerika, Güney Kore, Gürcistan, Hırvatistan, Hindistan, Hollanda, Hong Kong, Irak, İran, İspanya, İsrail, İsveç, İsviçre, İtalya, Japonya, Karadağ, Katar, Kazakistan, Kırgızistan, KKTC, Kosova, Kuveyt, Libya, Litvanya, Lübnan, Macaristan, Malezya, Malta, Meksika, Moğolistan, Moldova, Özbekistan, Pakistan, Polonya, Portekiz, Romanya, Rusya, Sırbistan, Slovakya, Suudi Arabistan, Tacikistan, Tayvan, Tunus, Türkmenistan, Ukrayna, Ürdün, Venezuela ve Yunanistan`dan ekipler, deprem bölgesinde arama kurtarma çalışmalarına katıldı.
Batının şımarık çocuğu Yunanistan ve Güney Kıbrıs…
Yunanistan ile ilişkilerimiz bir dargın bir barışık. Bölgenin ve dünyanın konjonktürüne göre iki ülke arasındaki sorunlar genellikle üçüncü ülkeler tarafından kaşınıyor. Türkçesi; bizi bizde bırakmıyorlar. Adaların silahlandırılması, kıta sahanlığı vb. sorunlar zaman zaman ısıtılıp iki ülke yönetimlerinin önüne konuluyor. Bir ara, Avrupa Birliği’ni arkasına alarak Türkiye’ye efelenen Yunanistan’ın arkasına saklandığı küresel güç ABD.
Amerikalılar deniz hava kara üslerini kurdular. Burnumuzun dibine askeri yığınak yaptılar. Çıkardıkları kaya gazını Avrupa’ya Yunanistan üzerinden pazarlayacakları büyük depolama tesisleri inşa ettiler.
Velhasıl Ankara ve Atina, karşılıklı atışmalarla kayıkçı kavgasını sürdürürken merkez üssü Kahramanmaraş olan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından, Yunanistan Ulusal Acil Bakım Merkezi`nden (EKAB), 4 doktor ve hemşirelerin de aralarında bulunduğu ilk EMAK ekibi, 2 arama-kurtarma köpeği ile çalışmalara katılmak üzere 6 Şubat`ta Türkiye`ye gelmişti.
EMAK`ın 2`nci ekibi ise iki gün sonra 15 itfaiyeci, bir arama-kurtarma köpeği ve çeşitli ekipmanlarla deprem bölgelerine ulaşmıştı. 12 Şubat`ta Hatay`ı ziyaret eden Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, "Türkiye ve Yunanistan, ilişkileri düzeltmek için başka bir depremi beklememeli" demecini verdi. Bu açıktan ve çok net şekilde uzatılan bir zeytin dalıydı.
Ankara, Rumların yardım teklifini neden reddetti?
Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti; Avrupa Sivil Savunma Mekanizması aracılığıyla, kurtarma çalışmalarına yardımcı olmak üzere hafif bir kurtarma ekibi sağladığı, ancak teklifin Türk hükümeti tarafından, "Gelinen aşamada şartların, ağır işlerde uzmanlaşmış kurtarma ekiplerinin görevlendirilmesini gerektirmesi" nedeniyle reddedildiğini açıkladı.
Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti yönetimi tarafından insani yardım teklifinin kabul edilmesinin uluslararası platformlarda Ankara tarafından fiili tanınma olarak anlaşılabileceği değerlendirilmesinin bu süreci sonlandırdığı söylenebilir.
Ermenistan…
Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ savaşında yanında en büyük destekçisi Türkiye’ydi. Diaspora Ermenilerinin Erivan’ı Ankara’ya karşı provoke edici girişimlerinin az çok etkisi, iki ülke arasındaki ilişkilerde görülüyor. Ancak Ankara ve Erivan yönetimleri, diplomatik yakınlaşmanın olması hususunda hemfikir olduklarını gizlemiyor.
Hatta 6 Ekim 2022’de Prag`da düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu`nun zirvesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile görüştü. Her iki liderin gündemindeki tam normalleşme hedefi taraflarca deklare edilmişti.
Deprem sonrasında hemen harekete geçen Erivan; arama kurtarma ekiplerini Türkiye’ye gönderdi.
Kurtarma köpeği, termal ve akustik cihazlarla gelen 27 kişilik ekip, Türk halkının yardımına koşturdu. Ermenistan`dan gelen yardımlar, geçmişte alınmış bazı kararların afet zamanlarında askıya alınabildiğini gösterdi. Ermenistan, TIR`larını Cumartesi sabahı 30 yıldır kapalı olan Alican Sınır kapısından Türkiye`ye soktu.
Sonrasında Ankara-Erivan ekseninde Avrupa Birliği ve İran’a rağmen istikrarlı bir ilişkinin vizyona gireceği söylenebilir.
Nitekim Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan, deprem nedeniyle destek vermek ve taziyelerini iletmek için Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmesinde; “Bu zor anlarda Türkiye`de bulunarak bir kez daha barışı inşa konusundaki isteğimizi teyit etmek istiyorum." sözleri ile bu yeni dönemin nasıl olacağına dair önemli bir yol levhası olarak karşımıza çıkıyor.
İsrail…
Deprem yardımı kapsamında İsrail, Ordu bünyesinde faaliyet gösteren ‘Zeytin Dalları’ adını verdiği insani yardım ve kurtarma ekibiyle sahada yer aldı.
Çalışmalarda istihbarat dairesine bağlı özel ‘9900’ biriminden yararlandıkları açıklandı. Uydu görüntülerini kullanarak özel bir haritalama yapan bu ekip, hızlı şekilde nereden daha fazla insan kurtarılabileceğine ilişkin formüller üretiyor.
Özel birim, görsel istihbarat sağlıyor ve uydu görüntülerini deşifre ediyor. Bu veriler sahadaki ekiplere iletiliyor. Böylece arama kurtarma çalışmaları optimize ediliyor.
İsrail`den gönderilen "öncü ekip bölgeye ulaştıktan sonra 7 Şubat sabahı da afet sonrası müdahale konusunda deneyimli 167 kişilik asli ekibi, arama kurtarma köpekleri, 16 ton acil yardım malzemesi ve teknik ekipman ile bölgeye ulaşmıştı. Ayrıca, deprem bölgesinde sahra hastanesi kurmak üzere, aralarında arama kurtarma uzmanı, tıbbi hekim, doktor, hemşire ve paramedikler bulunan 230 kişilik bir acil yardım ekibinin ve yüzlerce ton malzeme taşıyan 15 İsrail askeri kargo uçağı da 8 Şubat akşamı Türkiye`ye indi.
Her şey yolunda giderken İsrail ve Türkiye ilişkilerini sabote etmeye yönelik bir gelişme yaşandı. İsrail`in kuzeyindeki Safid şehrinin baş hahamı olan ve aynı zamanda İsrail Hahambaşılık Konseyi üyesi Siyonist ve İngilizci Shmuel /İsmail Eliyahu çıkıp, “Deprem, Türklere İlahi ceza” anlamına gelebilecek sözler etti.
-Samuel Eliyahu
"Tanrı`nın, her alanda bize çamur atan Türkiye`ye dair hesabı nedir bilmiyoruz. Ancak Tanrı`nın düşmanlarımız hakkındaki hükümlerinin ve yaptığı her şeyin dünyayı temizlemek, daha iyi hale getirmek için olduğunu biliyoruz." dedi.
İşte burada dananın kuyruğu koptu. Alandaki farklı grupların İsrailli ekiplere yönelik tutumunun yanı sıra farklı radikal grupların Suriye sınırından geçerek bölgeye gelebileceği duyumları üzerine İsrail arama kurtarma ekibi, “somut ve doğrulanmış bir tehdit istihbaratı” nedeniyle 10 günlük planlı yardım operasyonunu iptal ederek özel uçakla Türkiye`den ayrıldı.
Mısır…
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi de depremlerden bir gün sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile telefonda görüştü.
Sisi yönetimi, Türkiye ve Suriye`ye destek için 5 yardım uçağı gönderdi. Ankara ve Kahire arasındaki zor günlerde dayanışma, buz dağlarının erimesi anlamına gelebilir.
Rusya ve "Amerikan bar kapısı"!..
Erdoğan ve Putin`in sıcak diyalogları, enerji jeopolitiği üzerinden geliştirilen iki ülke arasındaki bağımsız, Rusya Federasyonu ve Türkiye arasındaki pozitif ilişkiler, küresel kraliyetçilerin işine gelmiyor. Bu nedenle iki dost ülke arasına fitne-fesat sokmak isteyen odaklar çıkabiliyor.
Mesela asrın felâketinde Rus arama kurtarma ekipleri ve doktorları, Türkiye`nin yıkıcı depremden etkilenen bölgelerinde tam teçhizat, yedi yirmi dört, aktif olarak çalışıyorken, Rusya`nın Türkiye Büyükelçisi Alexei Yerkhov; geçtiğimiz hafta Perşembe günü Rus devlet haber ajansı RIA Novosti ile yaptığı röportajda Ankara`nın, Kiev`e silah tedarik etmeye devam ettiğini ve Türklerin uzun menzilli ağır silahlar tedarik etme eğiliminde olduğunu söyleyiverdi.
Türkiye`ye sevgisinden şüphe etmediğimiz Büyükelçinin bu açıklamasını, Türk kamuoyu anlamakta zorlandı.
Türkiye bağımsız bir ülke, istediği ülkeden silah alır, istediği ülkeye satar. Bu durum Kremlin yönetiminin malumu.
Ancak Rus Büyükelçi’nin belki de söylemek istediği ama söyleyemediği Ankara`daki Rus Büyükelçiliğinin angajmanında faaliyet gösteren ROST gibi kuruluşların paydaşı şirket sahiplerinin, Ukrayna Ordusunun ihtiyacı olan malzemeleri tedarik etmesiydi.
Bunlar hem Kiev hem de Moskova merkezli büyük firmaların Türkiye Temsilcisi.
“Sermayenin dini imanı, rengi olmaz” diye boşuna dememişler. Adamlar her durumda “kazan kazan” modunda.
-Geçtiğimiz 12 Şubat günü yayınlanan konu ile ilgili yazı (üstte; Mahkeme Kararı ile yazıya “Erişim Engeli” getirildi) ve o yazı sonrası aynı gün yapılan ROST açıklaması…
Bu şirketlerin ortak çalışma sahası ise Ukrayna ve Rusya.
Bunlar “Amerikan bar kapısı” gibi, bakıyorsunuz iki taraflı açılıp kapanıyor.
Şimdi soralım; Rus Büyükelçiliği ticaret müsteşarlığı veya buna benzer bir adı olan ‘birim`in bu işten haberdar olmaması mümkün mü?
Her halde Rusya Dışişleri Bakanlığı, Rus istihbaratı bu işin peşine düşecektir.
ABD yardım ekipleri CIA çırağı…
“United States Agency for International Development” / ABD Uluslararası Kalkınma Dairesi’nin (USAID) Türkiye’de arama-kurtarma çalışmalarına destek amacıyla görevlendirdiği 160 kişilik iki ekip, Adıyaman’da çalıştılar. Ekipler kentte arama kurtarma üssü kurdular.
ABD dış politikasının resmi bir bileşeni olan USAID, Başkan, Dışişleri Bakanı ve Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Güvenlik Konseyi`nin rehberliğine bağlı olarak faaliyet göstermektedir.
USAID, başta Afrika, Asya, Latin Amerika, Orta Doğu ve Doğu Avrupa`da olmak üzere 100`den fazla ülkede misyonlara sahiptir. Bölgedeki mevcudiyeti umarım uzun süreli olmaz.
Depremin Suriye`den çıkardığı Selefiler…
Kahramanmaraş merkezli deprem sadece Türkiye`yi değil Suriye sınırındaki paralel yerleşimlerde de etkili oldu. Binlerce Suriyeli hayatını kaybetti, tam bir insanlık dramı yaşandı. Çünkü ölüm adres sormuyor, etnik köken sormuyor, din sormuyor.
Suriye hükümeti BM ile görüştükten sonra yardımların geçmesi için Türkiye sınırındaki iki kapısını açtı. Sınırların başlangıçta üç ay süreyle açık kalacağı belirtiliyor.
Suriyelilerin Türkiye`ye gelişi ve sınır kapılarının açıldığı iddiaları hakkında konuşan Çavuşoğlu, "Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin Hatay Cilvegözü Babülhava Sınır Kapısı geçişinin BM`nin insani yardımlar konusunda kullanması için bir kararı var." demişti.
Zurnanın zırt dediği yer…
Şimdi gelelim eskilerin deyimiyle “zurnanın zırt dediği yer”e.
Suriye`de Selefi terör örgütlerinin binlerce mensubu uzun süredir Türk Silahlı Kuvvetlerinin kontrolü altındaki İdlip ve çevresinde meskûn.
Daha önce belirtmiştim; Moskova`nın gözetiminde Ankara ve Şam arasındaki görüşmelerde bu terörist grupların bölgeden tahliyesi öncelikli şartlar arasında yer almıştı.
Sorun; bu selefi terörist grupların nasıl ve nereye çıkarılacağı olduğundan, göreceli çözümsüzlük yaşanmıştı. Tam bu kriz sürecinde küresel kraliyetciler, Ukrayna milletvekili Kırım Tatarı Mustafa Cemilev aracılığı ile Suriye`deki Selefilerin Ukrayna`ya naklini projelendirdiler.
Maalesef asrın felaketi Maraş depremi, bu nakilin perdesi oldu. Sınır açıldı, selefiler Şam yönetiminin de bilgisi dahilinde şimdi çıkıp gidiyorlar. Bölgeye yurtdışından gelen uçaklar dönüşlerinde boş dönmüyorlar, alabildikleri kadar Selefiyi de beraberlerinde götürüyorlar.
Rus Büyükelçinin, Selefilere Ukrayna bileti kesenlerin değirmenine su taşıyanlara ne dediğini merak ediyorum?
Arkadaş kimin eli kimin cebinde belli değil. Asrın felâketinde asrın kontrespiyonaj faaliyetleri demek ki böyle oluyor.
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Seçilmiş Kaynakça
https://www.usaid.gov/who-we-are/usaid-history
https://www.bbc.com/turkce/articles/cyxyrgvzerqo
https://www.rudaw.net/turkish/middleeast/turkey/1202202334
https://www.bloomberght.com/uluslararasi-arama-kurtarma-ekipleri-turkiye-de-2324840
https://www.cumhuriyet.com.tr/dunya/guney-kibristan-turkiye-depremine-iliskin-aciklama-2049479
https://www.cumhuriyet.com.tr/dunya/kahramanmaras-depremi-hangi-ulke-ne-yardim-gonderiyor-2050250
https://www.dw.com/tr/israilli-yardım-ekibi-güvenlik-tehdidi-nedeniyle-türkiyeden-ayrıldı/a-64678890
https://sputniknews.com.tr/20230214/cavusoglu-turkiyeye-ilk-destek-gonderen-ulkelerden-bir-israil-oldu-1067005240.html
|
