Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10218
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2294) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (426) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (850) | Tarım (148) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (892) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3432) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (199)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (279)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1681)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Ömer ÖZKAYA - (Ziyaretci) 1.01.2018 20:24:41

Afrika açılımı (2)

Afrika açılımı (2)
Türkiye`nin Afrika`daki varlığı, Fas`taki, Cezayir`deki, Tunus`taki, Libya`daki ağırlığı hala çok yüksektir. Ama bu ağırlığı nasıl kullanacağı konusunda Türkiye bir problem yaşıyor. Bunu İslami bir paradigmanın içerisinde kullanması, Afrika`da işbirliği kanallarının açılmasını engelleyebilir. Çünkü zaten Afrika`da ayrışmaya sebep olanlar İslamcı ekollerdir. Türkiye ekoller dışı bir siyaset üretebildi, farklılıkları bir kenarda tutmalarını sağlayarak bu ekolleri ortak bir alanda toplayabildi. Geçmişte de Osmanlı ve Türklerle birlikte hareket etmek, onore edildi, bu durum halen kırılabilmiş değil. Bugün halen Afrika`da Türklerle ilişkide olanların pozisyonuna gıpta edilir.
Batı, FETÖ`yle Osmanlı ve daha eski dönemlerden kalma yurtdışındaki Türk hücrelerini deşifre etmek istedi.
Asya`daki, Afrika`daki Türk diasporası kendisine gelen her şeyi daima inceler, gözlemler, kolay kolay içine almaz, pejmürde gözükebilirler ama akılları pejmürde değildir, entelektüel seviyeleri çok yüksektir. ``Yabancı´´yı güç vehmine sokup tasfiye olmalarını sağlamayı da gayet iyi bilirler.
Türk diasporası, FETÖ`nün Türk orjinli bir hareket olmadığını, yabancı orjinli bir hareket olduğunu gayet iyi biliyordu. Türk diasporası, FETÖ`yü, Nur hareketi içinde değerlendirmedi, ayrıca Nur hareketine ve diğer bazı İslamcı hareketlere de pek itibar etmez. Çünkü stratejilerini, Türklerin ve samimi İslami grupların stratejilerine aykırı olarak değerlendiriyor, ``Bu gruplar, Osmanlı`nın Afrika`da neleri nasıl yaptıklarına bir baksalar, stratejileri daha rafine hale gelebilir´´ diyorlar.
Gerek Osmanlı döneminde gerekse Cumhuriyet döneminde Türkiye`nin dışarıdaki Türk tortusu ile özel ilişkileri hiç kopmadı. Dolayısıyla Batı`nın FETÖ`yle Latin Amerika`dan Uzak Doğu`ya kadar hemen hemen tüm dünyaya yayılmış Türk hücrelerinin teşhis, tespit ya da deşifre edilmesi planı, atıl kaldı.
Afrika`da dikkat etmemiz gereken şu: Siyasi ve sosyal ilişkilerimiz mutlaka çok rafine olmalı, ekonomik ilişkilerimiz de onları ve bizi zıplatacak seviyede olmalı. Afrika`nın düzeyine inerek bir ekonomik ilişki değil, onları Türkiye`nin düzeyine çıkararak bir ekonomik ilişki üretebilirsek, bu bize de onlara da katkı sağlar. Afrika`yı 3. sınıf bir pazar değil, tam tersine 1. sınıf bir pazar olarak değerlendirmemiz lazım. Afrika`da doğal olarak azınlıkta bir üst kesim, ortada çok az bir kesim ve dipte yoğun bir kesim var. Dolayısıyla Afrika`nın zenginleri için Avrupa ülkeleri kadar lüks ve kaliteli, dipteki yoğum kesim için de Çin kadar ucuz ve bol neler üretebileceğimizi şimdiden planlamamız ve buna göre konuşlanmamız gerekiyor.
Çin ya da Uzak Doğu`nun ucuz emek gücüyle Çin kadar ucuz mal üretilebilir. Ancak dikkat etmemiz gereken şu: Afrika`nın diptekine göre bir üretim, Türkiye`yi hiçbir zaman zıplatmayacaktır. Eğer Afrika`daki insanlara algıda, akılda, zekada, ürün kullanımı ve seçiminde bir sınıf atlatabilirsek, onları bizim mantalitemizle düşündürtebilirsek, işte o zaman biz orada bir pazar oluşturabiliriz. Afrika`daki nüfus da kısa bir mesleki eğitimle, ucuz ve kaliteli üretimde istihdam edilebilir, ekonomiye kazandırılabilir.
Türkiye`nin Afrika`ya girmesi ve bunu kapsamlı hale getirmesi önemli, ancak siyasi olarak girdiğiniz yere ekonomik mantalitenizi de götürmezseniz orada fazla kalıcı olamazsınız.
Yarın devam edelim.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.