ABD oyun dışı kalırken, Fransa rol peşinde
ABD oyun dışı kalırken, Fransa rol peşinde 31 Mart 2018 Cumartesi
Ani ve beklenmedik gelişmeler gündemi alt üst ediyor. ABD Başkanı Trump`ın Suriye`deki Amerikan güçlerinin çok yakında çekileceğini açıklaması gündeme bomba gibi düştü. Suriye Demokratik Güçleri (SDG) adı altındaki gizlenen terör örgütlerinin tekilcileriyle Paris`te görüşen Fransa Cumhurbaşkanı Macron, bölgedeki terör örgütlerine destek sözü verirken bir yandan da Türkiye ile SDG arasında arabulucu olmak istediği ifade etmesi gündemi sarsan bir diğer gelişme oldu. Her iki olayın eş zamanlı olarak gelişmesi işin içinde önceden gizli bir pazarlık olduğunu işaret ediyor. Fırat Kalkanı Operasyonu ve Zeytin Dalı Harekâtıyla Türk Silahlı Kuvvetleri, Suriye`nin kuzeyinde kurulmak istenen terör koridoruna çok ağır darbeler indirdi. Şimdi de Irak`ın kuzeyindeki terör oluşumlarını silmek için operasyonlarını devam ettiriyor. Gözler Membiç`e çevrilmişken Trump`ın bu açıklaması ve devamında Fransa`nın devreye girmesi dikkat çekti. ABD, böyle bir kararı almış mıdır? Yoksa Başkan Donald Trump, her zamanki gibi ciddiyetten uzak açıklamalarının bir benzerini mi yapmıştır? İlk akla gelen sorulardır. Bunu zaman gösterecek. TRUMP, YENİLGİYİ İTİRAF ETTİ Biz, ``ABD neden çekilmek istiyor?´´ ve ``Fransa neden Suriye`ye adım atmaya hazırlanıyor?´´ sorularını irdeleyelim. Suriye`deki yanlış politikaları ABD`yi bu karara zorlamıştır. ABD, sadece Suriye ve Irak üzerinden Orta Doğu`da değil, tüm dünyada itibarını ve siyasi etkisini kaybetti, kaybediyor. Terör örgütlerinin hamisi ABD başta olmak üzere Şam diktatörünün beyanatlarına göre, Rusya ve İran da Suriye ve Irak`tan kısacası Ortadoğu bölgesinden pılını pırtısını toplayıp gitmeye mecbur kalacaktır. Trump`ın açıklaması ABD`nin yenildiği itirafı anlamına gelir. Çünkü ABD, bölgede yalnızlaştı. Elinde PKK-PYD/YPG ve DEAŞ gibi terör örgütleri kalmış. Dün Vietnam`dan, Irak`tan ve Afganistan ile Somali`den kaçmak zorunda kalan ABD, çok yakında Suriye ve daha sonra tüm Orta Doğu`dan çekilmek zorunda kalacak. Zira ABD, her yerde mağlup oluyor ve çekiliyor. Gelinen noktada hiçbir girişim ABD yenilgisini önleyemez. Bugün ABD bu itiraflarda bulunuyor yarın Rusya ve İran aynı şekilde yanlışlarını kabullenmek zorunda kalacaklar. FRANSA, KENDİNE İŞ ARIYOR Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Suriye`nin kuzeyinde ABD`nin Suriye Demokratik Güçleri adı altında silahlandırıp eğittiği terör örgütü PKK`nın Suriye kolu YPG/PYD`nin öncülüğündeki bir heyeti Elysée Sarayı`na kabul etmesi terör örgütleri meşrulaştırmak anlamına gelir. Sarayında terör örgütü temsilcilerini kabul etmesi kendi başına beynelmilel hukuka göre suçtur. ABD`nin devamı olarak şimdi Fransa, terör unsurlarını kullanmak ve onlar üzerinden Suriye`ye girmeyi hedefliyor. Macron`ın terör örgütü PKK`nın Suriye kolu PYD/YPG ile Türkiye arasında arabuluculuk rolü üstlenmek istediği ise siyasi ahlaksızlıktır. Türkiye`nin aracıya veya arabuluculara ihtiyacı yoktur. Türkiye başlattığı operasyonlarını sürdürmekte ve tüm terörist unsurları yok etmekte hem kararlıdır hem de buna muktedirdir. Fransa, Suriye`nin eski sömürgecisi olarak devreye girmek istediyse de buna şimdiye kadar muvaffak olamadı. Hem sahada hiçbir varlığı yok, hem de masada esamisi okunmuyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, seçim kampanyasında ``Fransa eski gücüne kavuşturacağım hem de Avrupa Birliği`nin lider ülkesi yapacağım´´ diyordu. O da kendince bir Napolyon olmak istiyor. Şimdi Suriye üzerinden uluslararası bir aktör olmayı deneyecek. Aslında AB liderliğini elinde tutan Almanya ile Fransa arasında bir gizli mücadele de ayrıca devam ediyor. Orta Doğu`da aktör olayım derken, bir çıkmaza saplanabilir. Çünkü Macron, genç ancak çok acemi bir politikacı. Kendinden 24 yaş büyük olan öğretmeni Brigitte Trogneux ile 2007 yılında yaptığı evlilik ise şaşkınlık yaratmıştı. Kimileri onun için ``çok zeki ama dengesiz ve aptal´´ ifadesini kullanıyor. Türkiye`nin önünü kesmeyi çokları denedi. Baskılar ve entrikalarla hedeflerine ulaşamayacaklarını anlayınca çekilmek zorunda kaldılar. Türkiye asla geri adım atmayacak. Fransa bu gerçeği görmeli ve tüm hesaplarını ona göre yapmalıdır.
|