ABD - Rusya restleşmesi savaşa dönüşür mü?
ABD - Rusya restleşmesi savaşa dönüşür mü? 08 Ekim 2016
Saldırılar, işgaller, iç savaşlar, tehditler ve nükleer silahlar insanlığın ufkunu karartıyor. Gelecek adına güvenilir bir dünya ümidini yok ediyor. Bütün bunlara bakıldığında ``İnsanlık âlemi yakın tarihin en tehlikeli ve en korkunç aşamasından geçiyor´´ diyebiliriz. Bugünün dünyası, dünün dünyasına benzemiyor. Çünkü bugünkü dünyada emperyalist güçlerin elinde dünyayı &8216;yüzlerce kez yok edecek` nükleer silahlar var. Kısacası insanlık, endişeler ve korkular sarmalına doğru hızla ilerliyor. Bu yakıcı ve yıkıcı güce sahip silahlar, BM beş daimi üyesinin ve başta ABD ve Rusya`nın elindedir. Bu nükleer güçle dünyaya hükmetmeyi hedefliyorlar. Bir yanda dünyayı yakıp yıkacak silahlanma devam ederken, diğer yandan işgal, saldırı ve sömürü politikalarına kılıf uydurma adına çeşitli senaryolar sahneleniyor. Sovyetlerin dağılmasıyla &8216;dünyaya hükmetme Mücadelesi`nde yarışan çift kutuplu dünyadan tek kutuplu dünyaya bir dönüştüm oldu. Bunu fırsat bilen ABD, dünya hâkimiyeti için yeni alanlar açabilmek adına oyun ve entrikalar sergilemişti. ABD, hem kendi ülkesinde &8216;İkiz Kulelere` saldırdı. (bu henüz kanıtlanmamış bir iddia olsa da, uzmanlar ve araştırmacıların sonuçları ve sonrasında yaşanan olaylar üzerinde elde edilen bilgi ve belgelere üzerinden vardıkları sonuç bu) hemen ardından bunu bahane ederek Afganistan`ı işgal gerekçesi yaptı. Ardından, &8216;kitle İmha silahları var` iddiasıyla Irak`a girdi. Bu işgal ve sonrasında Irak yakılıp yıkıldı, milyonlarca sivil insan katledildi. Etnik ve mezhepsel temelde ülke fiilen üçe bölündü. Eğer şu dünya üzerinde &8216;kitle imha silahları` var gerekçesiyle bir ülke işgal edilecekse, hiç şüphesiz &8216;ilk işgal edilecek ülke ABD, Rusya ve İsrail ile BM`nin beş daimi üyesi olmalıydı!` Zira insanlığın hafızasından hâlâ silinmeyen Hiroşima ve Nagazaki insanlık faciası onların eseridir. Dünyadaki tüm işgal ve saldırılar, yıkım ve katliamlar ile soykırımlar onların ürettikleri silahlarla gerçekleşiyor. Bunlar insanlığa karşı suç işleyen terörist devletlerdir. Zaman içinde toparlanan Rusya, ABD`yi hâkimiyet mücadelesinde zorlamaktadır. Ortadoğu`yu kendi sömürü planları için daha uygun hale getirme adına yeni senaryolar sahnelenirken dünyaya hükmetme mücadelesi, bu emperyalist iki gücü; ABD ve Rusya`yı karşı karşıya getirdi. ABD ile Rusya`nın restleşmesi önce Ukrayna üzerinde sonra ise Ortadoğu`da kendini gösterdi. Suriye ve Irak üzerinde devam eden dolaylı savaşlarının arkasında hep onlar veya onların müttefikleri var. Piyonları paylaşıp silahlandırıp savaştıran, bu iki gücün son zamanlarda restleştikleri ve birbirini tehdit etmeye başladıklarına şahit oluyoruz. Suriye`de halen devam eden iç savaşta ne Şam yönetiminin ne de ona karşı savaşan direnişçi grupların gelecek adına hiçbir söz hakkı veya inisiyatif gösterme gücü yok. Eğer savaş devam edecekse veya barış olacaksa buna yereldeki piyonlar değil, onların bağlı olduğu efendileri karar verir. Ülkenin geleceğinin şekillenmesine ise yine onlar karar verecek. Ne zaman mı? Paylaşımda anlaştıkları zaman&8230; GÜÇLER SAVAŞI ABD ve onun öncülüğündeki NATO karşısında güçlerini birleştirmeye çalışan Rusya ile Çin`in Şanghay İşbirliği Örgütü`nün &8216;Varşova Paktı` gibi bir askeri güce kavuşturulması hedefleniyor. Her iki gücün hedefi sadece kendilerine yeni alanlar açmak değil, aynı zamanda Asya ve Avrasya enerji kaynaklarını kontrol altında tutmaktır. Strateji, askeri uzmanlar ile siyaset bilimcilerin yorumlarına göre; ``Eğer bir güç dünyaya hükmetmek istiyorsa dünya enerji kaynaklarını kontrol etmek zorundadır.´´ Ortadoğu ve Avrasya ülkeleri üzerinde yaşanan savaşlar, işgaller ve saldırılarının sebebi işte bunun içindir. Yine, Ukrayna ve Suriye üzerindeki suçlamalar, tehdit ve restleşmenin de sebebi bundandır. ABD ve müttefikleri ``Putin, jeostratejik çıkarları uğruna elinden kan damlayan IŞİD`den çok daha fazla insanın öldürülmesinden sorumlu olan vicdansız bir diktatörü desteklediği için Suriye`deki cinayetlerin baş sorumlulardan birisidir´´ şeklinde ağır eleştiriler yapılıyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, aynı sertlikte ``ABD`yi Suriye`deki İslamcı grupları destekleyerek teröre destek veren ve Suriye de çözüm istemeyen taraftır´´ iddia ve suçlamalarında bulundu. Suçlamalar daha sonraki açıklamalarda tehdit ve restleşmeyi beraberinde getirdi. Bu iki gücün tehlikeli restleşmeye varan anlaşmazlıkları sadece o iki ülke ve onlarla beraber hareket eden müttefiklerini değil, aynı zamanda tüm dünyayı ve insanlığı da yakinen ilgilendirmektedir. Şimdi, bu tehlikeli restleşme, bir dünya savaşına dönüşür mü? Bir dünya savaşının insanlığa vereceği zarar ne olur? O savaşın ardından geride nasıl bir dünya kalır? Sorularını beraberinde getiriyor. Bilim adamları ``Hem dünya hem de insanlık için bir felaket olacağı ve insansız bir yıkılmış dünya geride kalır´´ görüşünde birleşiyorlar. Elinde dünyayı yakıp yıkacak nükleer silah gücü bulunduran emperyalist güçler arasında eğer bir uzlaşma sağlanamaz ise bu restleşme bir dünya savaşına dönüşür korkusu yaşanıyor.
|