Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10219
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2294) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (426) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (850) | Tarım (149) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (892) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3432) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (199)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (279)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1681)


Dış Politika - Dış politika ile ilgili diğer konular konusu hakkında görüşler
Mustafa Mete İSLAMOĞLU - (Ziyaretci) 8.06.2014 10:01:16

3. DÜNYA (savaşı) KATLİAMLARININ PROJESİ HAZIRLANDI!

BU YAZI DÜNYAYI İLGİLENDİREN 3. DÜNYA KATLİAMLARININ PROJESİNİ ANLATIR
Mustafa Mete İSLAMOĞLU
YAZIYOR
3. DÜNYA (savaşı)
KATLİAMLARININ
PROJESİ HAZIRLANDI!
PLANLI KRİZ YARATILDI!
BATI BLOKUNUN FİTİLİNİ ATEŞLEYECEKLER!
TÜRKİYE ÇOK UYANIK OLMALI!
İki süper güç pazarlık yaptı. Provalar tamam! Deneylerde bazı aksaklıklar var. Taktikler geri tepmesin diye gözden geçiriliyor. Kullanılacak devletler ve milletlerden seçilenlerle anlaşmalar bütün hızıyla devam ediyor. Ve Fransa, İngiltere, Almanya ve Japonya`nın nihai kararları beklenmekte&8230;
VE KATLİAM MAÇI BAŞLAMAK ÜZERE;
Her şey Ukrayna Cumhurbaşkanı ViktorYanukoviç`in, 29 Kasım 2013 tarihinde Litvanya başkenti Vilnius`ta yapılan Doğu Ortaklığı zirvesinde AB ile ortaklık anlaşması imzalamaktan son anda vazgeçmesi ile tetiklendi. Batı yanlısı muhalefet partileri küçük gruplar halinde 30 Kasım günü başkent Kiev`de sokağa çıkarak iptal edilen anlaşmayı protesto etmeye başladı. Protestolar yaklaşık 20 gün devam etti.10 Aralık günü protestoculara yapılan müdahale sonrasında 52 kişi yaralandı. Rusya, mevcut yönetime verdiği desteği göstermek amacıyla 17 Aralık 2013`de 15 milyar dolarlık yardım paketini devreye soktu. Olaylar kontrol altına alınamadı. Yanukoviç 19 Ocak 2014`de yeni ceza yasasını onayladı. Bu tarihten sonra AB odaklı protestolar siyasi taleplere dönüştü. Bu bağlamda, cumhurbaşkanı ve başbakanın görevi bırakması ve parlamentonun fesih edilmesi istendi. Sonrasını herkes biliyor. Olaylar tırmandı. Önemli sayıda insan kayıpları oldu. Yanukoviç Rusya`ya kaçtı. Parlamento olaya el koydu, geçici cumhurbaşkanı ve başbakan atadı. Yeni Başbakan hemen ABD`ye gitti. Oradan mali ve güvenlik alanında güvenceler aldı. Sonrasında Kırım`da Rus yanlıları ayaklandı. Ve 16 Mart`ta yapılan referandum ile Kırım Rusya`ya katıldı. Bunlar yaşanan olaylar ve belirli bir noktaya kadar geldi ancak kriz hala devam ediyor ve nasıl çözüleceği ise belirsiz. Bu gelişmelerin öncesini, şimdisini iyi analiz edemezsek geleceği planlayamayız. Öncelikle şunu iyi bilmemiz gerekir ki, Ukrayna krizi 21. Yüzyılı siyasi, mali, ticari ve ekonomik açıdan yönlendirebilecek radikal değişikliklere ve gelişmelere yol açabilecek potansiyel risk ve tehlikelerle doludur. Zaman görünen küçük hesapların değil, büyük strateji arkasında gizlenen yüksek çıkarların fark edilme zamanıdır.
TÜRKİYE OYUNA GELMEDEN NE YAPMASI GEREK
Amerika`nın dünya milletleri üzerinde egemenlik kurma hevesi başladığı ilk günden beri, gelişmiş devletlerin içine düşen bir acaba duygusu vardı. İşte o günden beri dünyadaki bazı gelişmiş ülkeler ABD nin flört siyasetinde hep mesafeli yaklaşımlar sergiledi. Fakat Türkiye bunun her ne kadar farkına varsa veya varmasa IMF açmazları yüzünden fazla mesafeli olamadı. Gelişmiş ülkeler, diğerlerine karşı bir düşünce ortaya attılar.
Amaç tek devlet, tek millet, tek din ve uzaktan yönetilebilen robotlaşmış insan kitlesi olmalı.

Gazeteci Jimm Marrs bir röportajında dünyanın içinde bulunduğu durumu şöyle özetlemişti: ``Globalistler tek dünya devletini hedefliyorlar, dünya tek elden yönetilecek, tek bir ordu olacak, tek bir merkezden yönetilen bir dünya ekonomisi olacak. Tek elden yönetilen bir eğitim ve sağlık sistemi olacak. Bu geniş anlamda kulağa hoş bile gelebilir ama işin aslı şu ki biz bu fikre gizlice aldatılarak itiliyoruz. Bu gidişatın sonunda bir Hitler ile karşı karşıya kalmayacağımızı kim söyleyebilir?´´ demekteydi.

Bugün Dış İlişkiler Konseyi`nin (CFR) önemli isimlerinden biri Samuel Huntington ``Medeniyetler çatışacak´´ diyor . Bir zamanlar düşman Komünizmdi, Sovyetler şeytanın ta kendisiydi. Sovyetlerin çöküşünden sonra batının hedefine zengin İslam coğrafyası oturuyor. Bugün İslam düşmanı olan Rasmussen CFR kararıyla Nato`nun başına geçiriliyor. Obama ise ``Afganistan, Pakistan´´ ilk hedefimizdir diyor. Aslında ``oba altından sopa´´ babından bir söz bu. Orta Asya`ya hücum işte böyle başladı.
Pentagon haritalarında parçalanmış devletler var. Konseyin onursal başkanı Rockefeller bakın ne diyor: ``Bugün dünyada 200 civarında olan devlet sayısı yakın gelecekte bine çıkacaktır. Dünyada ulus devletlerin modası geçmiştir. Gelecekte devletler finans sektörü tarafından idare edildiğinde dünyaya barış ve huzur gelecektir.´´
Planlarının ilk aşamasında Yugoslavya dağıtıldı. Bir ülkenin bağrından 8 ülke çıkarıldı. Ardından Sovyetler çöktü. Dünyaya yirmiden fazla yeni ülke katıldı. (Makedonya, Sırbistan, Karadağ, Slovenya, Hırvatistan, Bosna Hersek) Dikkat ederseniz her paylaşım savaşı ardından haritalarda yeni devletler beliriyor.
İkinci dünya savaşının ardından küresel elitin kazancına bakarsak en karlı işin savaş olduğunu görüyoruz. Nazilerin en büyük destekçisi Almanya`nın silah fabrikası Farben`di. Savaşta büyük kar etti. Bu şirketin ortağı ise Rokefeller`a ait Standart Oil Company idi. Her iki şirkette savaşın üzerinden zenginleşti. İkinci Dünya Savaşı sonunda yüz binlerce insan hayatını kaybetti ama Rockefeller savaşın sonunda milyonlarca doları kasasına yığmıştı. Savaş Amerika`ya 30 milyar dolara mal oldu. Bu para CFR kontrolündeki Amerikan Merkez Bankasından borç alınarak harcandı. Amerikan Merkez Bankası bir şirketti, en tepedekiler ise CFR üyeleriydi. Amerikan Bankacılık sistemi savaşlardan çok karlı çıktı. Savaş sırasında New York`daki bazı bankalar kar kat büyüdüler. Onlar Nazilerin paralarını aklıyorlardı. Bu bankalardan birinin başında Preston puşt adında biri vardı. Bu bildiğiniz gibi Puşt`un babasıydı, tüm Puşt sülalesi CFR, Kafatası ve Kemikler olarak bilinen gizli örgütlerin üyesiydiler. Başkan Puşt 2001`de ikiz kuleleri bahane ederek Afganistan ve Irak`ı kana bulayacak ve böylece milyonlarca dolara el koyacaktı. Oldu.
Fakat savaşlar için geniş kitleleri ikna edecek bahaneler lazımdı. İlk Dünya savaşında bir Amerikan gemisi feda edilip gerekli bahane yaratıldı. İkinci Dünya Savaşı`na girebilmek için Amerika Pearl Harbor`un senaryosunu önceden yazmıştı. Vietnam`a girerken bahane Amerikan gemilerine saldırıydı, ama daha sonra bu yalanlandı.
BU BÖLÜMÜ LÜTFEN DÜŞÜNEREK OKUYUN
Film yönetmeni Ellen Russo`nun, Nicholas Rockefeller ile yaptığı tüyler ürpetici konuşma basına şöyle yansıyor: Tarih 11 Kasım 2000, yani 11 Eylül`den tam 11 ay önce. Ellen Russo anlatıyor: ``Bir gece beni aradı ve bir şeyler olacak dedi. Afganistan`a gireceğiz, Hazar`dan boru hattı geçireceğiz, Irak`a gireceğiz. Petrole kavuşacağız, oraya konuşlanacağız. Venezuella`ya gireceğiz. Söylediklerinden ikisi gerçekleşti. Bana gülerek ``Oralara hiç bulamayacağımız birilerini aramaya gideceğiz.´´ Diyordu. Terörle savaş lafını tekrarlıyordu. ``Malum terörle savaşı kimse kazanamaz! Ama bu bahane sana çok şey için imkan verir. ``Nasıl herkesi bu kadar saçma bir bahaneye ikna edebilirsin ki´´ diye sordum´´Medyayla´´ dedi. ``Unutma, bir şeyi çok tekrarlarsan herkes inanır!´´
11 Eylül şokundan sonra onlarca bilim adamı bu anlaşılmaz olayı anlamaya çalıştılar ama kimse anlayamadı. Amerikalı araştırmacılara göre medya 11 Eylül`ü paketledi ve Amerikan halkına sattı. Gerçekle yalan birbirine karışmıştı. İkiz kulelerle ilgili tüm deliller karartılmıştı. Öyle ki New York belediye başkanı Giuliani deliller araştırılmadan binalardan geri kalan her şeyi ortadan kaldırmıştı. Olay yerinde inceleme yapılmasına imkân kalmamıştı.Dünyayı sarsan bir olay yaşandı, sonuç olarak Amerikan ordusu hiç zorlanmadan Afganistan`da ve Irak`taydı. Küresel güç odakları dünyayı işte böyle elinde oynatırken halk ise derin bir uykuda. Onlar medya ile dizilerle, yarışma programlarıyla uyutuluyor. Bunların farkında olan aydınlar baskı ile susturuluyor, korkutuluyorlar. Yeni Dünya Düzeni`ni hedefleyenler piramidin en tepesindekiler.
BU YAZYI LÜTFEN NOT EDİN
Sahte dost. Obama`nın Türkiye`ye gelip ``yurtta sulh, cihanda sulh´´ mesajının ardından Afganistan, Pakistan sınırı onlarca kez bombalandı, Svat vadisi İslamabad`a kadar genişleme kararı aldı, Irak halkı diz çöktürüldü, Urla`da 4000 Amerikan askeri için yeni lojmanlar yapıldı. Napoli`deki Nato üssü İzmir`e taşındı. Bunlardan kimin haberi var?
Küresel elit güçler dünyayı oyun alanına çevirmek üzereler. Amaçları Türkiye`nin kaynaklarına el koymak, ulus devletleri zayıflatmak, halkları robotlaştırmak, tek dilli, tek dinli, tek ordulu, tek medyalı bir dünya devleti yaratmak. Yeni Dünya Devleti`ni planlayanların yaptıkları icraatlar bu hedeflerinde ne kadar ciddi olduklarının ta kendisi.
BU KRİZİN ARKASINDAKİ OYUN NEDİR BİLİYORMUSUNUZ?
2007`de başlayan küresel ekonomik kriz hala devam ediyor. Uzmanlar, Marksizm`den, sosyalizme, takas ekonomisinden, melez ekonomik sistemlere kadar çeşitli çözümler peşindeler. ABD`nin uzay araştırmalarından sorumlu NASA bile ekonomik sistemin çökme olasılıklarına karşı çözüm yolları arayan bir rapor hazırlattı. İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü tarafından yapılan araştırmada, küresel gelirin 60`ını 1318 şirketin elinde tuttuğu ortaya çıktı. Bu şirketler aynı zamanda küresel ekonomiyi de kontrol ediyorlar. Devam eden analizler sonucunda küresel ağdaki gelirin 40`nın 147 şirketin elinde olduğu anlaşıldı. Sonuçta dünyanın devletler tarafından değil, çok az sayıdaki şirketlerden oluşan bir Süper Birim/Güç tarafından yönetildiği düşüncesinin komplo teorisi olmadığı ortaya çıktı. Tüm mali piyasalardaki işlemlerin 95`ini denetleyen 14 büyük firma (aile) olduğu belirtilmektedir. Bu 14 aile, 87 trilyonluk dünya gelirinin, 50 trilyon dolarını elinde tutmaktadır. Özetle, dünyadaki her sanayi dalındaki veya sektördeki gelişmeleri 20-30 kişi belirliyor. Bunun böyle devam etmesi mümkün değil. Zannederim yenidünya düzeni, Finans Kapital Sistem ile devletlerin güç mücadelesi ile ortaya çıkacak. Bu krizden çıkış veya sonuçlarından en az zarar görmek için bölgesel ve küresel siyasi bloklaşmalar da şekilleniyor. Bu bağlamda Ukrayna krizi, zamanlaması, etki alanı, açık ve gizli amaçları yönüyle önemli ölçüde büyük stratejinin bir parçasıdır.

Rus NATO`su olarak bilinen Kolektif Güvenlik Antlaşması Organizasyonu`nun (KGAÖ) Çin`i de içine alacak şekilde genişlemesi
Afganistan`dan çekilen NATO`nun işlevsiz kalması nedeniyle ABD`nin Avrupa üzerindeki siyasi ve askeri etkisinin azalması
Rusya`nın AB ve ABD`nin ekonomik gücünü dengelemeyi hedefleyen Avrasya Ekonomik Birliği`ni Kazakistan ve Beyaz Rusya ile birlikte kurması
Petrol ve doğal gaz piyasasında Rusya, Çin, İran ve Kazakistan`ın ABD doları yerine Avro veya milli paraları kullanmaya başladı.
Rusya ve Çin`in ABD silah endüstrisine rakip olarak pazarlarını genişletşldi.

Öyle bir olay yaratılmalı ki, yukarıda sıralanan gerçek gelişmeler ile olası senaryolar etkisiz hale gelsin. İşte Ukrayna Krizinden beklenen budur. Bu kısa vadeli bir beklenti değildir. Orta ve uzun vadelidir. Bu stratejinin temel amaçlarından biri, ABD`nin Ukrayna üzerinden Rusya`nın yumuşak karnına yerleşmesidir. Kırım`ın gözden çıkarıldığı bu strateji çerçevesinde doğu Ukrayna`nın da gözden çıkarılabileceği yüksek bir olasılıktır. Bu Rusya`ya bağlı bir karar olacaktır. Çünkü istenen ve beklenen odur. Kırım, Rusya`ya bırakılarak Rusya üzerinde planlanan uzun vadeli yeni bir Soğuk Savaş başlatılması hedeflenmektedir. Şimdi ABD`nin Ukrayna üzerinden yürüttüğü stratejinin amaç ve hedeflerine bir göz atalım.

ABD`nin Ukrayna Stratejisinin Amaç ve Hedefleri
Doğrudan Hedefleri
NATO askeri gücünü Rusya sınırlarına yerleştirmek
Avrupa ülkelerine silah satışlarını artırmak
Özellikle Rus nüfusun yoğun olduğu Baltık ülkelerinde, koparmaya çalışmakta. Polonya`da bu düşünceler yaygın. Avrupa`nın kendini savunmasında çok yetersiz olduğu ve NATO olmaksızın Avrupa`nın güvenliğinin Avrupalılar tarafından sağlanamayacağı da vurgulanıyor. ABD Ukrayna krizi ile bir taşla iki kuş vurmuş durumda. Birincisi NATO`ya yeni bir görev alanı bulması, ikincisi ise Avrupa üzerindeki siyasi nüfuzunu devam ettirmesidir. Bunun anlamı, Bundan sonra Rusya`ya karşı ABD ne isterse o olacaktır. AB içinde Almanya, Fransa ve İngiltere dışındaki ülkelerin siyasi kınama dışında yapacakları fazla bir şey yok.
ABD Savunma Bakanı Hagel, NATO`daki ulusların savunma harcamalarına ve müttefikliğe katkılarını artırmaları çağrısında bulunarak Rusya`nın askeri girişimlerinin Avrupa`nın "hala tehlikeli bir dünyada yaşadığını" gösterdiğini kaydetti. Hagel`in Rusya`ya karşı silahlaa çağrısı yaptığı açıklamadan sadece 4 gün sonra, Amerikan Lockheed Martin şirketi, tüm dünyadan yoğun talep beklediklerini ancak Ukrayna krizinin meydana geldiği Avrupa bölgesinde füze satışlarında patlaması beklediklerini açıkladı.
Bunların hepside hafiften dünyaya bir duyuruydu.
Yani ``KIZIM SANA DİYORUM, GELİNİM SEN DUY´´ TAKTİĞİ İDİ.
VE NİHAYET ABD ve RUSYA ORTADOĞU İÇİN BİRBİRLERİN GİRDİLER.
Arada yanan: TÜRKİYE ve BİZİM MİLLETİMİZ OLACAKTIR.
EYYY TÜRKİYE`NİN BİRBİRLERİNİ YEMEKLE MEŞGUL SİYASETÇİLERİ UYANIN!

Selam ve dua ile
3-Haziran-2014
Erdemli &8211; MERSİN
( m.meteislamoglu@hotmail.com )


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.