Putin’in ruh hali ve hedefleri
Putin’in ruh hali ve hedefleri 16 Mart 2022
Mehmet Koçak İletişim: kocak61mehmet@gmail.com
Kremlin diktatörü Putin, Sovyet sonrası parçalanma rüzgârlarını dizginleyip ayrılıp bağımsızlık kazanan eski Sovyetler Birliğinin parçalarını Rusya Federasyonu’na yeniden kazandıran ‘Büyük lider’ olmayı hedefliyor.
‘Büyük Rusya’ onun hem hayali hem de idealidir.
Batı’nın Sovyet treninden atlayan ülkelere NATO’nun kapılarını açmasını, onun ‘Büyük Rusya’ hayaline ulaşmasındaki en büyük engel olarak görüyor.
Nitekim ABD ve AB ile NATO’dan oluşan Batı cephesi’nin Gürcistan ile Ukrayna üzerinden Rusya’yı kuşatmayı hedeflediğine inanıyor.
Putin’in 2008’de Gürçistan’a askeri müdahalesi sonucu Abhazya ve Güney Osetya’yı, 2014’de Ukrayna’nın Kırım ve Donbass bölgelerini işgal ederek siyasi oyunlarla Rusya’ya bağlama girişimleri ve en son olarak Ukrayna’yı işgal emrini vermesi, Batı cephesinin Rusya’yı kuşatma çemberini yarma operasyonudur.
Ekonomik yaptırımlar elbette Rusya’yı etkiliyor ve sarsıyor ancak, Putin’i hedefinden vazgeçiremeyecektir.
Zira tüm uyarı ve yaptırım tehditlerine rağmen, Ukrayna sokaklarında kanlı bir savaş sürdüren Rus ordusunun yakıp yıktığı Ukrayna’nın kışlalarına, köprülerine ve şehirlerine bombalar yağdırmaya devam ettiğine şahit oluyoruz.
•
Putin ve ekibine göre Rusya’nın güvenlik açısından Ukrayna’nın işgali hayati bir önem arz ediyor. Son 200 yıl içinde Rus devleti iki kez mahvolma eşiğine geldi; biri Napolyon ve diğeri ise Hitler saldırılarıdır. Bu ikisi de batı olması hasebiyle üçüncü bir mahvolma ile karşılaşmamak için Batı cephesini sağlam tutmak Putin’e göre ‘bağımsız ve özgür bir Rusya’ için bir varoluş ihtiyacıdır.
2. Katerina, 18. yüzyılın sonuna doğru önce Kırım’ı, sonra batısındaki sahilleri Osmanlıdan aldı ve modern Odesa şehrini kurdu. Tarihe ‘Büyük Katerina’ olarak geçti. Şimdi Putin, 250 yıl sonra, Karadeniz sahilinde hakimiyet kurmaya çalışıyor. Hedefi, Rus tarihinde ‘Büyük Putin’ olarak yer almaktır.
Putin her fırsatta yaptığı “Hedefimize ulaşana kadar işgal devam edecek, ayrıca nükleer savaş gücünün aktif hale getirilmesi emrini verdim” açıklamalarıyla Batı cephesinde şok, panik ve korkuya sebep oldu.
Beceriklilik, ustalık ve kurnazlık her zaman Vladimir Putin’in imajının bir parçası olmuştur.
Hedefinden sapmadan yolunda ilerleyen KGB’nin eski istihbarat subayı, Kremlin’in ağası ve tek karar vericisi Putin, satranç taşlarını iyi oynuyor.
İnsanlık tarihinin en eski ve en büyük strateji eseri kabul edilen Çinli komutan ve düşünür Sun Tzu’nin ‘Savaş Sanatı’ adlı eseri Putin’in ilham kaynağıdır.
Putin, efsanevi savaş stratejisti Sun Tzu öğretilerini, 2 bin 500 yıl sonra başarıyla uyguluyor. Çok konuşmuyor, ama herkes ne istediğini anlıyor; fazla görünmüyor ama herkes varlığını hissediyor. En önemlisi hamaset yapmıyor.
Ancak, Vladimir Putin’in paranoyak ve 21. yüzyılın gerçeklerinden kopuk olması, Rusların genlerine işlemiş saldırganlık eğilimlerini taşıyan tek karar verici bir diktatör olduğu diğer bir gerçektir.
•
Şimdi asıl soru şu:
Putin, Ukrayna ile yetinecek mi, hedefi belli mi ve Ukrayna sonrasında saldırı ve işgalinin hedefi olacak ülke neresidir?
Asıl can alıcı diğer iki soru: Putin’i kim nasıl hangi yol ve yöntemlerle durduracak ve Putin, nükleer gücü sıkışınca devreye sokar mı?
Usta istihbaratçı, bana göre bu sefer tuzağa düştü. Ukrayna tuzağına düşmenin bedelini hiç şüphesiz Rus vatandaşları ödüyor ve uzun bir süre de ödemeye mecbur kalacağa benziyor.
Ukrayna’nın yakılan ve yıkılan şehirleri, insan trajedisi ve karşılıklı kayıplar, yanan tankları ve esirler 21. yüzyılın utanç tablosu olarak tarihe geçecektir.
Rus ordusu, Zelenski’nin ülkesi Ukrayna’da yenilmez, ancak Rus ekonomisi Rusya’da mağlup olabilir. Rus halkı ise uzun bir süre dünyadan tecrit edilmiş, ekonomisi mahvolmuş, dünya ile hiçbir bağı kalmamış Rusya’yı bu hale düşüren Putin’i affetmez ve onun sonunu getirecek büyük bir iç çatışma yaşanabilir ihtimali söz konusu olabilir.
|