Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10210
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2292) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (424) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (849) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (892) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3430) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (5)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (199)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (279)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (110)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1679)


Dış Politika - Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? konusu hakkında görüşler
Mehmet KOÇAK - (Ziyaretci) 1.06.2022 09:32:38

Hitler’den Putin’e tarihin kirli ve kanlı izleri

Hitler’den Putin’e tarihin kirli ve kanlı izleri
01 Haziran 2022



Mehmet Koçak İletişim: kocak61mehmet@gmail.com


Bugün maalesef, insanlığın güvenliği ve huzurunu derinden sarsan olaylar yaşanmaktadır.

Emperyalist ülke ve onların oluşturduğu güç odaklarının sebep olduğu olayların temelinde kin ve nefretin yeniden yeşerdiği ve tüm hesapların insanlığın barış, huzur ve güveni değil, tarihin derinliklerinden gelen kin, nefret ve intikam duygusunun hâlâ çok canlı olduğunu ve zamanı geldiğinde depreştiği gerçeğiyle bugün karşı karşıyayız.

Bugün Ukrayna krizi olarak başlayan işgal savaşının büyük bir hesaplaşmaya dönüşeceği yönünde çok ciddi işaretler mevcuttur.

İnsanlığın ortak değerleri olan barış, güven ve huzurun bazı güçlerin ve yaşanan olayların tehdidi altındadır.

Bugün yaşananlar, konjonktürel olarak meydana gelen gelişmeler olmadığı gibi ne spontane bir gelişmenin sonucudur, ne de bugünün meselelerinden kaynaklanan bazı hadiselerin bir sebebidir.

Her şey emperyalist ülkelerin ve onların oluşturduğu güç odaklarının hegemonik mücadelesinin bir sonucu olduğu artık bilinen bir gerçektir.




Tarih sayfalarını karıştırdıkça geçmişte kin ve nefret ile intikam duygularıyla dolu dünyaya hükmetme, başat güç olma mücadelesinin sebep olduğu o acılarla dolu kanlı savaşların izinin sürüldüğünü görüyorum.

1990’lı yıllardan bugüne yaşanan olaylar ve Ukrayna işgal savaşı üzerinden dünyanın hızlı bir şekilde yeni bir hesaplaşmaya sürüklenmeye başlaması bunun en bariz örneğidir.

Bugün tüm dünyayı meşgul eden Rus-Ukrayna savaşının da geçmişte yaşanmış olayların ve sebeplerin kurumamış köklerinin bir uzantısı olduğu bir gerçektir.


Rusya bir tarihsel kuyruk acısı olduğunu eylem, söylen ve girişimleriyle ortaya koymuştur.

Bir yandan dağılan Sovyetler Birliği’nin sahip olduğu coğrafya içinde yer alan ve bağımsızlığını kazanan ülkeleri kaybetmenin acısı diğer yandan bu ülkeleri NATO’ya alarak Rusya’yı NATO’nun kuşatmaya almaya çalışmasına karşı duyulan öfkeyi taşıyan fay hatları ABD, AB ve NATO’nun oluşturduğu güç odaklarının kışkırtma ve tahrikleri sonucu harekete geçti.

Rusya, Sovyetlerin tarihi mirasını geri alma adına önce Çeçenistan’ı işgal etti. 2008’de Gürcistan’a özel operasyonlar düzenleyerek Abhazya ve Güney Osetya bölgelerini kopardı. Mayıs 2014’te Ukrayna’nın toprağı olan Kırım’ı işgal etti ve Donbass bölgesi üzerindeki ayrılıkçıları yönlendirerek Ukrayna’yı parçalamaya başladı. 24 Mart 2022’de ise tüm Ukrayna’yı işgal savaşını başlattı.

Bütün bunlar eski KGB ajanı şimdiki Rusya Devlet Başkanı Putin’in emriyle oldu.

Aslında Putin, bu girişimleriyle beynelmilel hukuk ve Viyana Konvansiyonel Devletler Sözleşmesi ve BMGK kararlarını ihlal ettiği için suçludur.

Ancak Rusya’nın yeniden yayılmacı politikasını devreye sokma kararında, ABD ve AB ile NATO’nun içinde yer aldığı Batı cephesinin kışkırtıcı ve tahrik edici girişimlerinin büyük payı olduğu bir diğer gerçektir.


Yani Rusya’nın bu suçları işlemesine hem zemin hazırlanmış hem de suç işlemesi için kışkırtılarak tahrik edilmiştir.

Yani ABD’nin öncülük ettiği Batı cephesi Rusya’nın suç ortağıdır.

Unutulmasın ki, suçlu kadar suçun işlenmesine sebep olanlar suçludur.



Şu bir gerçek: Her olayın ve savaşın bilinenden çok bilinmeyen, görünenden çok görünmeyen, karanlıkta kalan bölümleri vardır.

Asıl planlayıcılar, yöneten ve yönlendirenler, kışkırtıp tahrik edenler, her zaman perde arkasında kalmış ancak sonuçta hep kazanan onlar olmuştur. Kaybedenler ise tahriklere kapılan ve kendini büyük kahraman zannedenler oldu.

Zira yakın tarihin en büyük faciası olan ikinci dünya savaşında da böyle olmuştu.

Hitler, insanlık tarihinin en korkunç suçlusu olabilir. Ancak, Alman Führer’in on milyonlarca insanı gömmeyi başardığı sinsi entrikalara katkıda bulunan diğerlerini haklı çıkarmak için tüm günahlar ve pislikler yalnızca ona yani Hitler’e yüklenmişti.

Hiç şüphesiz;

Bugün yaşananlar tarihi olayların bir tekerrür olması hasebiyle yaşananların asıl ve haklı sebepleri değil, sonuçları üzerinden yapılacak değerlendirmelerle bir işgal savaşına dönüşen ve bir insanlık faciası düzeyinde bir büyük hesaplaşma savaşına dönüşme riski taşıyan Ukrayna işgal savaşı ve sonrasında yaşanacakların müsebbibi Putin gösterilecektir.



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.