Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1831
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10766
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 755
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2268) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (520) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (835) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (1052) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (622) | Türk Dünyası (888) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3426) |

Görüş bildirebileceğiniz Dış Politika konuları
Irak`ın kuzeyinde yapılan sınır ötesi harekat ne olmalıdır? (4)
Barzani mi daha tehlikeli PKK mı? (15)
Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (196)
ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? (272)
Türk Dünyasıyla ilişkilerimiz yeterli mi ?hedef ne olmalıdır? (5)
Beşli Shangay örgütü ile ilişki kurmalı mıyız? (109)
Dış politika ile ilgili diğer konular (1667)


Dış Politika - ABD ve İsrail ile ilişkilerimiz nasıl olmalıdır? konusu hakkında görüşler
Ömer ÖZKAYA - (Ziyaretci) 24.09.2018 18:35:03

Çalışılmış olasılıklar

Çalışılmış olasılıklar
Çin ile ABD, Rusya ile ABD, İran ile ABD, Venezuela ile ABD ve nihayet AB ile ABD gerilimleri ABD tarafından çok önceleri ``kuvvetli çatışma olasılıkları´´ bağlamında çalışılmış ve çoklu stratejiler üretilmiş bir tatbikat paneli olarak değerlendirmeye hazır tutulmaktadır. Buna Türkiye, Suriye, Irak, Kuzey Afrika ve genel olarak İslami Asya`yı da dahil edebiliriz. Yani ABD`nin bugünkü politika ve tutumları önceden belirlenmiş bir ajanda çerçevesinde gerçekleştirilmektedir.
ABD`nin çalıştığı bu olasılıklar panelini Rusya, Çin, ABD ve diğer devletlerin çalışmadığını düşünmek mümkün değildir. Dolayısıyla ABD`nin küresel hamlelerine karşı cevaplar değişik dozlarda ve şekillerde verilmeye çalışılmaktadır.
ABD, birçok ABD`li stratejistin belirttiği gibi ``neredeyse rakipsiz´´ midir? Bu sorunun cevapları için ABD tarafından çeşitli siyasi, ekonomik, etnik, dinsel, ticari, mali ve hukuki birçok sondajlar yapılmaktadır.
Kaldı ki dünya ilk defa tek kutupluluk yaşamamaktadır. ABD`li stratejistlerin yüzlerce parametre üzerinden yaptıkları analizlerin ABD`nin küresel gücünü teyid etmesi ve bunu ilan etmesi şüphesiz olağanüstü derecede önemli ve stratejiktir. Ancak ABD`nin küresel bir hegemonyayı tesis etmesi ve bunun ABD`liler tarafından ilan edilmesi de bazı ilginçlikler barındırmaktadır.
Bir yandan çok kutuplu dünya olgusundan bahsedilirken Stratfor Strateji Merkezi`nin ABD`nin tek kutupluluğuna vurgu yapması kapsamlı bir stratejinin çeşitli etaplarından uygulamaların gündemde olduğuna dair analizlere sebep olmaktadır.
Öncelikle dünyanın tek veya çok kutuplu olması ne kadar sürerse sürsün ``geçici bir durum´´dur. Bunun ABD`ye sağladığı avantajlar listesi şüphesiz hayli uzun olacaktır. Bu avantajlar diğer devletlerin aleyhine bir değerlendirme olarak kabul edilmektedir. ABD`nin de bunu korumak ve geliştirmek isteyeceği de kuşku götürmez.
ABD`nin küresel hegemonyayı tesis etme stratejisi incelendiğinde çok konvansiyonel ve klasik yöntemlerin dışında ilk defa uygulamaya alınmış olan orijinal ``metotlar´´ da görülecektir.
ABD`nin rakibini/rakiplerini, düşmanını/düşmanlarını seçme ``özgürlüğü´´ ve stratejisi de çalışılmış olduğu için durum giderek karmaşık hale gelmektedir. Çünkü rakiplerin ve düşmanların aynı zamanda müttefikler, ortaklar ve ABD`nin organik bileşenleri olabilmesi, olağan analiz, teori, tespit ve hüküm yöntemlerini geçersiz kılmaktadır.
Çalışılmış olasılıklar paneline bakıldığında karşımıza çıkan tablo gerçekten de çok ciddi çalışılmış karartma stratejileri de içermektedir.
ABD`nin daha önceki küresel imparatorlukları çok yönlü ve çok farklı analizlere tabi tutarak bir küresel hegemonya tesis edeceğini düşünmek zaten gerekir.
Fakat dünya tarihinde ilk defa bir imparatorluk en yakın rakiplerinden ve düşmanlarından binlerce kilometre uzaktadır ve klasik saldırı yöntemlerine karşı doğal bariyerlerle çevrilidir. Ayrıca kendi kendine yeterliliği hemen hemen yüzde 100`dür. Bu durumda ABD`nin tehditlere karşı duyarsız kalması da mümkündür ve hatta ABD`nin gerçek anlamda tehdit dahi edilememesi gibi bir askeri ve ekonomik durum söz konusudur. ABD`nin kabuğuna çekilmesi durumunda dahi gerçek bir tehdit ile yüzleşme imkânı sıfıra yakındır.
Sadece nükleer füze tehdidi ABD`yi Kuzey Kore ile masaya oturtmaya yetmiştir. Bunun dışındaki ``tehditler´´ ABD için dikkate alınmaktan uzaktır.
ABD`nin tüm olasılıkları çalışmış olması onu küresel güç yapan en büyük faktördür. Tüm olasılıkları çalışmış bir küresel hegemonun rakipleri ve düşmanları ``rahat´´ olabilir mi? Çalışılmış olasılıklar paneline sahip değilseniz elde edilecek avantajlar listesi yapmak lüks olacaktır.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.