Uzaylılara inanan bir Amerikalı profesöre yazılan mektup
Uzaylılara inanan bir Amerikalı profesöre yazılan mektup
Sayın Hocam,
Bizim inancımıza göre gökyüzü sonsuzdur. Tıpkı rakamlar gibi.
Kur`an-ı Kerim`in konularının beşincisi kainattır. Kainat sonsuz olan Gökyüzü ile birlikte dünyamızı içine alan bir anlamı taşır. Kur`an kainatın incelenmesini öngörür ve insanla kainat arasında sağlam ve sıcak bir ilişkinin doğmasını öngörür. (Kur`ın-ı Kerim`in üzerinde durduğu 7 ana konu vardır. Bunlar sırasıyla:
1-Yüce Allah 2-Öbür dünya 3- Hz. Muhammet (diğer bütün peygamberler:Hz. İsa, Hz. Musa, Hz. İbrahim...) 4-İnsan ve insan toplulukları 5-Kainat 6- Akıl 7-Değerler)
Gökyüzü ya da uzay bizim inancımıza göre yedi kattır. Bu yedi katın dışında ARŞ denilen bir alan vardır ve Arşın etrafı ve altı mevcuttur. Kainatta 15bin alem var olduğu kabul edilir. Her alemde (Dünyada) hayat vardır. Bunları dünyamızda yaşayan insanların algılaması zordur. Ama anlaması mümkündür.
İslam tasavvufçuları bilinmeyenden haber verenler veya Bilinmeyenlerden haber verenler meclisi veya Sır bilgileri taşıyanlar diye bilinmektedirler Bunların kainattaki yerleri şöyle tasvir edilir.
1-Birinci derecedekinin ruh dünyasındaki alanı arşın etrafıdır.
Arş, Yüce Allah`ın özel alan olarak bildirdiği ve hiçbir varlığın yanaşmasının mümkün olamayacağı uzay üstü bir yerdir.
Bazı din bilginleri Arşın çevresinin kırmızı yakuttan oluştuğunu ve bu çevrede bütün yaratıkların sıfat ve suretlerinin resimlerinin ve çizimlerinin olduğunu belirtir .(Erzurumlu İbrahim Hakkı)
Arşın etrafında 70bin dille Allah zikredilir. Bu rakamdan da anlaşılacağı üzere dünyanın dışında yaşayanların dilleri vardır. Dili olan canlılar. Çünkü dünyada şu ana kadar kaç dil konuşulmuştur ki?
(Demekki sonsuz olan uzayda Yüce Allah`ın hiçbir varlığın yanaşmasını mümkün kılmayan özel bir alanı mevcutsa, diğer alanlara varlıklar gidebilmektedir. Demekki Uzayda sadece ARŞ` ta bir varlık yoktur. Kalan yerlerde vardır.)
2-İkinci derecedekinin ruh dünyası alanı da arşın altındaki yayılmış yerin iki tarafıdır.
(Bu bölgede ARŞ`ın altında yayılmış bir yerdir ve iki tarafı mevcuttur.)
3-.Üçüncü derecedekinin ruh dünyası varlık aleminin dört köşesidir. Yanı kainatın dört yönündedir.
4-Dördüncü derecekinin ruh dünyası alanı 7 katlardır.
5-Beşinci derecedekinin ruh dünyası 12 gök burçlarıdır.
6-Bu derecedekilerin ruh dünyası gökyüzü cisimleri ve gezegenlerdir.
7-Bu derecedekilerin ruh dünyası gökyüzü ve uzaydır. Bunların sayıları 30 ile 300 arasındadır.
8-Sekizinci derecedekilerin ruh dünyası en yakın ufuklarla şehirlerin ufuklarıdır.
9-Dokuzuncu derecedekilerin ruh alanları çeşitlidir.
Bu tasniften çıkaracağımız gerçek şudur. Bilinmeyenleri bilenlerin en üst derecesinde olanın ruh dünyası Arşın etrafı oluyor. Bu zat bilinmeyenleri bilenlerin başında geliyor. O zaman bu kişilerin ruhlarının arşın etrafında olanlarla irtibatı ve buradan aldıklarıyla bilinmeyenleri bilmeleri mümkün olmaktadır.(Bu bilinmeyenleri bilmek, falcıların geleceği bilmeleri şeklinde bir şey değildir. Bunlar var olan yaradılış sırlarını bilenlerdir.)
Bu tasavvufçulardan biriyle yaptığımız konuşmada 15bin alemde hayat olduğunu ve buralardaki hayatın dünyadakinden çok ileri olduğunu söylemiştir. Yani en ilkel olanı dünyadır.
Uzayda ve diğer alemlerde hayat varsa biz insanlar neden bunları göremiyoruz?
Görebilen olur. Görememek inanmamayı getirmez.
Bir gülü görebilsiniz. Ancak güzel kokusunu göremezsiniz. sadece bu güzel kokuyu hissedersiniz. İnsanda 5 duyu vardır. İnsan bu beş duyu ile etrafını algılamaktadır. Acaba bir veya iki duyumuz daha olsa neler olurdu?
Uzaydakileri; Uzaydaki hayatı ve Allah tarafından yaratılanları görmek için önce buna inanmak sonra Beyin gücü ve kalbin etrafındaki gönül gözü ile farketmek mümkün olur.
Bizim inancımıza göre gönlün bir gözü vardır. Bu gözü herkes açamaz. Sadece çok inananların ve kalbi çok temiz olanların gönül gözü açılabilir . Gönül gözünü açmanın bir yolu da çok az yemek ve sürekli Yüce Allah`ı ve yaratılanları düşünmektir. Bu hali yakalamak için bazı camilerin altında ve bazı evlerin ses almayan alt bölümlerinde bir ay zikir edenler olur. Bu zikirde (Allah`ı anmada) insanlar başka boyutlara geçerler ve kalp gözleri açılır.
Ben Uzayda hayat olduğuna inanan hiçbir yabancıyla tanışmadım. Ama inanıyorum ki uzayda hayat olduğuna inananların çoğu kalbi saf temiz insanlardır. Uzaylıları gördüklerini söyleyenler arasında çok dürüst ve temiz ve kaderci olanlar varsa bunlarla sık sık sohbet etmekte büyük yarar vardır. Bu özellikleri taşımayanların uzaylıları gördüğü ise şüphelidir.
Bizim inancımızda yine cinler vardır. Bu diğer dinlerde de sanırım vardır. Cinler mevcuttur ve bunları gören insanlar vardır. Hatta bunlarla evlenenler bile vardır. Çünkü cinler erkek ve dişi olarak ikiye ayrılır ve cinler yüzlerce, binlerce yıl yaşarlar. Cinleri herkes göremez. Ama gören görür. Ama görmeyenler de inanır.
Kur`an-ı Kerim`de bir ayette Bir zamanlar cinlerin yıldızların üstünde oturup dünyayı dinledikleri ve bu nedenle yıldızlardan kovuldukları belirtir.
Yüce Allah bize düşünme gücü vermişse düşünecek ve düşündüğümüzü görme başarısını göstereceğiz. Çünkü insanoğlu hayal ettiği her şeyi görmüştür. Kendisi görmese de gelecek kuşaklar görmüştür.
İnsan hayal ettiği her şeye kavuşur çünkü her insanda Allah`tan bir şey vardır. Yüce Allah insanı yaratırken ona ruhundan üflediğini buyurmuştur. Yani her insanda Yüce Allah`ın ruhundan üflediği neyse o vardır. Bu muazzam bir şeydir. İnsan onun içindir ki muazzam bir varlıktır ve düşündüğü her şeyi ama bu gün ama yarın var etmeye gücü vardır.
Ben bir gün Diğer gezegenlerdekilerle konuşan, onlarla irtibat kuracak olanların sayılarının çok artacağına inanıyorum.
|
