Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10208
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2291) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (424) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (849) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (891) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3430) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3430)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Nurullah Aydın - (Ziyaretci) 2.06.2010 10:09:58

YA BENDEN YANASIN YA DA KARŞISIN

Nurullah AYDIN

2 Haziran 2010



YA BENDEN YANASIN YA DA KARŞISIN!



Millete hizmet ediyorum yutturmacası altında devletin temel ilkelerine, kurumlarına, cumhuriyete savaş açanlar, taktiği kimden alıyorlar acaba!



Bugün Türkiye`de olup bitenlere bakınca Antonio Gramsci`nin Marksist devrimin başarısı için oluşturduğu teorik modelin ve taktiklerin Türk devlet sistemini değiştirmek için kullanıldığını görüyorum.



AKP`liler ve cemaatten insanlar bu klasik Marksist teorisyenin çalışmalarını incelemiş olabilirler mi, sanmıyorum. Her türlü taktiği kendilerine öğreten CIA, Mossad ve İngiliz MI5 danışmanları varken gerek yok..



Ama yüzde 87 si Türk olan toplumun, Türk Devleti`ni değiştirmek isteyenler, modeli ve taktikleri ondan alıyor gibi davranıyorlar. Yüzde 5 lik etnik azınlık din kisvesi altında Türklerin devleti ile oyun oynuyor. Yığınlar da din`in o ulvi anlamı ile biat ediyor.



Peki Gramsci ne demişti? Ona göre her toplumda iktidarlar sistemin sürekliliğini sağlamak için yönetilenlerin rızasını (Consent) almak zorundadırlar.



Bu rızanın verilmesi kesildiği zaman ancak o zaman sistemi değiştirmek mümkün olabilir.

Yani sanıldığı gibi sistem sadece kaba kuvvet ile ayakta tutulamaz, rızanın verilmesini sürekli kılan ideolojik mekanizmaların da güçlü olması gerekir.



Yine Gramsci`ye göre iki tür savaş vardır. Bir tanesi manevra savaşı diğeri de pozisyon savaşıdır. Klasik anlamıyla savaşa daha yakın olanı yani kaba güç içerip tarafların alanda yüz yüze gelmelerini anlatan kavram manevra savaşıdır.



Ancak sistem değiştirmekte çok daha önemli olanı pozisyon savaşıdır. Bu, insanların beyinleri üzerine verilen kültürel bir savaştır. Bu savaşta sistemi değiştirmeye uğraşan taraf zihinler üzerine ve kültür üstünde bir hegemonya kurmaya başladığında sistem çökmeye hazır hale gelir. Belki yine de son darbeyi vurmak için bir manevra savaşı gerekebilecektir. Ama ondan önce sistem beyinler ve kültür üstündeki hakimiyetini kaybetmiş ve fiilen çökmüş olacaktır. Türkiye bu aşamaya sürüklenmiş midir?



Kimse açıkça söylemek istemiyor ama Türkiye`de uzun süredir bir iç savaş yaşanıyor.

Devletin omurgasını-sistemini değiştirmeye kararlı unsurlar, bugüne kadar ki yanlış uygulamalardan haklı olarak şikayet edenleri de yanlarına alarak, bir pozisyon savaşına başladılar. Amaç devlet sistemine rıza verilmesini sona erdirmek.



Adım adım planlı programlı bir biçimde devlet sevgisi, vatan sevgisi, Türklük sevgisi, asker sevgisi, cumhuriyet sevgisi ve Atatürk sevgisi, darbeci olmak fikriyle özdeşleştirildi.



Bu medya provokasyonu ve özel yargı uygulamaları ile desteklenen bir siyasi ve ideolojik saldırı ile yapılıyor.



Saygı sevgi, hoşgörü, anlama bilinçli bir şekilde ortadan kaldırılıyor. Ben ve öteki. Ya benden yanasın ya karşısın. ABD`nin Bush Doktrinin temel sloganı ne yazık ki AKP`nin temel yaklaşım tarzı olmuş durumda..



Ama bundan daha da önemlisi beyinler ve kültür üstüne yapılan pozisyon savaşının sonuçlarıdır.



Türkiye`nin entelektüel gücünü ve arzusunu yıkmaya çalışanlar var..Bu devletin temel kabullerini değiştirmek isteyenler açısından son derece başarılı bir operasyon ama aynı zamanda Türkiye açısından son derece tehlikeli bir gelişmedir.!



Çünkü bu sistem çökerse hepimiz, hep birlikte altında kalacağız. Gözü dönmüşcesine saldıranlar bu basit gerçeği maalesef göremiyorlar. Batı stratejik merkezlerinde hazırlanan senaryo bu.



Çocuklarımızın geleceğinin bu ülkede olması gerektiğinden, bunun olmaması için herkes elinden geleni yapmak zorundadır.



Bazı gazete manşetlerini, soruşturmaları, davaları, siyasi çekişmeleri izleyince bunları düşündüm.



Bilmem siz acaba neler düşünüyorsunuz. Sanırım, ekonomik çöküntü, çocuklarınıza iş, gelecek endişesini öncelikle olarak düşünüyorsunuz. Haklısınız!



Zaten ülkenin temel ekonomik sorunlarını gündemden çıkarmak, insanları gereksiz, anlamsız, mantıksız tartışmalar içine çekmek istemelerinin temel nedeni de bu değil mi ki!!



Günün Sözü: Rehavete kapılma, kendini güçlü gördüğün an gerçekte en zayıf anındır.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.