Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10208
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2291) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (424) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (849) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (891) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3430) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3430)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Nurullah Aydın - (Ziyaretci) 30.05.2010 13:32:28

ÜLKE SEVDALILARI VE BÖLÜCÜLER

Nurullah AYDIN

30 Mayıs 2010



ÜLKE SEVDALILARI VE BÖLÜCÜLER!



Açılımcı saçılımcı gafiller sevinmiştir.



Bir dönemin komünistleri halkların birliği, kardeşliği derdi biz de ``Hayır halklar yok. Ortak tarih, ortak değerler, ortak gelenek göreneklerle bir arada yaşayan insanları halklara bölemezsiniz. Anadolu halkı, bin yıldır bütünleşmiştir. Etle kemik gibi olmuştur. Türk halkı Türk Milleti bir ırkı değil ortak kültür değerlerine sahip insanların birliğini ifade eder´´ diyorduk..



Günümüz dincileri ümmetçileri dünün Marksist sloganlarını almış kullanıyor..Ne ilginç değil mi? Ateistleri milletvekili yapmış, onlar baştacı. Ya dinci TV`ler gazeteler, yaşamları İslam düşmanlığı, cumhuriyet düşmanlığı, Atatürk düşmanlığı ile geçmiş kişiler baş tacı.



Ne diyelim ki!



Bu ülke sevdalıları dün Emperyalist bölücülere karşı Türk Milleti`ni savunuyorlardı bugün ise işbirlikçi dinci din istismarcısı güruha karşı mücadele etmek zorunda kalıyorlar.



Ne garip ki ümmetçi dinci kesimde aynı yanılgı içinde halklar, etnik kimlikler, mezhepler diye diye Müslümanları bölüyorlar, halkları bölüyorlar.



Soğuk savaş dönemi emperyalistleri ABD, SSCB ve Çin, halkları olabildiğince parçalayarak kendi nüfuz alanlarına çekmeye çalışıyordu. Bugünde aynı değişen bir şey yok. Yani dünün Kapitalist bölücüleri ve Marksist bölücüleri ne idiyse bugünün dinci bölücüleri de o. Dikkat edin hiç Müslümanım demezler ya Sünni, Alevi, Süleymancı, Şafi, Hanefi, Mevlevi, Bektaşi, Nakşi diye bir sürü belirsiz kavramla kendini tanımlar. Hangisinin İslam`da yeri var? Sorsan tarihi gerçek derler.



Dünya Kadınlar Günü`nde dünyadaki Müslüman kadınların çektiği sıkıntılardan dem vuruyor. Çarşaf üzerinden birilerine yükleniyor ama dünyanın her yerinden örnek verirken Irak`taki kadınların ABD yüzünden çektiği çileyi görmezden geliyor..



Bu tür manevralar AKP`nin bozuk sicilini düzeltmeye yetmez. AKP`liler gündemindeki her şeyi anlamsız bir konuya üzerine odaklıyorlar.



Türkiye`yi tecavüzler artmış, işsizlik rekor kırmış, insanlar ekonomik kriz yüzünden canına kıyar hale gelmiş, Ermeni lobisi Türk dış politikasını tuş etmiş, AG`ün, RTE`nin, BA`ın umurunda değil. Varsa yoksa Ergenekon, yargı, asker, türban. Dilleri çarşafa dolanmış.



Yoksulluğu, yolsuzluğu ve yasakları yok edeceğiz diye iktidara geldiler. Bu üç konuda da hiçbir şey yapamadılar. Aksine Türkiye`de yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklar daha da arttı. Kapalı kapılar ardında boynumun borcu diyerek söz verdiği türban konusunda bile elindeki en önemli istismar kozunun kaybolacağı korkusuyla hiçbir şey yapmayan AKP`liler, hedef şaşırtmak için aklına geldikçe askere yargıya yükleniyor ama nafile.



Sözüm ona kadınların çektiği çilelere dünyanın her yerinden örnek verirken Irak`taki kadınların, ABD yüzünden çektiği çileyi, işkenceyi ve tecavüzü görmezden geliyor.



İktidar olmadan önce Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Bülent Arınç ile birlikte cami önlerinde türbanı savunmak adına gösteriler yapan, İsrail ve ABD bayrakları yakan Başbakan Erdoğan, bugün ABD`nin Irak`ta bir milyon Müslüman`ı öldürmesine sesini çıkaramıyor.



Irak`ta hala devam eden zulme karşı ne Arınç`ın, ne Gül`ün ne de Erdoğan`ın tek bir sözünü duymadık, duyamıyoruz. Mersin`deki çarşafı siyasi istismar meselesi haline getiren Başbakan, Filistin`i hatırlıyor ama dili bir türlü Irak`a, Afganistan`a gelmiyor.



Keşke Başbakan Erdoğan, Irak`taki kadınların başındaki örtüler çekilip alınırken, evlerine vahşice girilip tecavüz edilirken, camiler bombalanırken de o çok sevdiği ama işine gelmediğinde tehdit ettiği gazetecilerin ve televizyon mikrofonlarının önüne çıkarak esip gürleseydi. İşte o zaman samimiyet sınavını geçerdi. Ama daha kendisine karşı samimi olamamış samimiyetsizlerin, herkesi suçlama, hele hele sorgulama hakkı yoktur iyi bilmelidirler.



GüNüN SöZü: Zevklerinle hak etmediğin şekilde şatafatlı yaşayabilirsin, sonunda bedelini ödersin.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.