Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10207
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2290) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (424) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (849) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (891) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3430) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3430)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Özcan PEHLİVANOĞLU - (Ziyaretci) 1.08.2012 11:02:52

TÜRKİYE`NİN BAŞKENTİ DİYARBAKIR OLMALIDIR..

TÜRKİYE`NİN BAŞKENTİ DİYARBAKIR OLMALIDIR..

Türk Milleti, tarihin derinliklerinden devletler kura kura geliyor. Bu devletlerin her birinin ders alınacak kuruluş ve yaşam hikayeleri var. Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluşu ve bu günlere gelişinin hikayesi diğerleri gibi hepimizce bilinmesi gereken hayati bir konu&8230;
Coğrafyamızı çevreleyen komşu ülkelerde meydana gelen hadiseler ister istemez bizi de düşünmeye itiyor. Çünkü komşu coğrafyalar aynı zamanda soydaş ve akraba topluluklarımızın yaşadığı ve müktesabatımızın bulunduğu topraklar.
Türkiye bu nedenle ekonomik, kültürel ve siyasi olarak nüfuz alanında bulunan bu coğrafya ile ilgilenmemezlik edemez.
Ancak Türk Milleti`ne karşı yürütülen ve içinde psikolojik harbi de barındıran büyük bir savaşla karşı karşıyayız. Onun için milletimiz ``bu topraklarla niye bu kadar ilgileniyoruz´´ diye tereddütlü bir yaklaşım içinde. Bu yaklaşım çok yanlış olup ve bilerek yapılan bir yönlendirme sonucudur. Tıpkı bu gün Diyarbakır`ın bir kürt şehri olduğu algısı gibi&8230;
Bugün sırasıyla Irak, Suriye ve İran nihayetinde de Türkiye için başta ABD olmak üzere İngiltere, Almanya, Fransa, Rusya ve İsrail gibi büyük idealler üzerine hareket eden devletlerin ``devasa plan´´ları; İtalya, Yunanistan, Ermenistan, Kıbrıs Rum Kesimi vs. gibi diğer devletlerin büyük planlar ile alakalı ``küçük hesap´´ları vardır.
Taşeronlar ise bellidir. Saddam, Esad, Talabani, Barzani, Öcalan ve benzerleridir. Bu tetikçilerin bazıları yeryüzü tarihinin bu güne kadar yazmadığı bir ``kürt devleti´´ni küresel destekçileri ile birlikte kurmak için, kendilerini yırtmaktadır.
Hepimiz bilmeliyiz ki; Irak, Suriye ve İran coğrafyasının büyük bir bölümü Türk coğrafyasıdır. Irak ve Suriye`de en az kürt denilen topluluk kadar ve hatta daha fazlası bir Türk nüfus vardır. İran`daki Türk varlığı ise dünya kamuoyunca bilinen ve izahtan vareste bir konudur.
Türkiye ve Türk Milleti, bu Türk nüfusun koruyucusu ve kollayıcısıdır&8230;
Bir devletin başkenti o ülkenin stratejik ve politik şartları ile belirlenir. Türkiye Cumhuriyeti`nin kuruluş dönemindeki şartları nedeni ile Ankara başkent olarak kabul edilmiştir.
Keza Osmanlı Türk İmparotorluğu`nun başkenti olarak Bursa, Edirne ve İstanbul`u görüyoruz. Demek ki; şartlar nedeniyle başkentler değişmiştir. Hatta Osmanlı bir ara Avrupa ile ilgisini artırabilmek ve Balkanlarda tutunabilmek için, başkentini, bu gün Makedonya`nın başkenti ve aynı zamanda bir Türk şehri olan Üsküp`e taşımayı, ciddi ciddi düşünmüştür. Balkanlardan çekilişimize bakarsak keşke pay-i tahtı Üsküp`e taşımayı başarabilseydik diye düşünüyorum.
Birileri yıllardır, Diyarbakır`ı hayallerinin başkenti olarak görüyor. Türk Devleti ve Türk Milleti bu hayalleri boşa çıkarmak ve de Irak, Suriye ve İran coğrafyasındaki Türk varlığı ile ilgisini pekiştirmek için, Diyarbakır`ı Türkiye Cumhuriyeti Devleti`nin başkenti yapmayı düşünmeli ve değerlendirmelidir.
Türk Milleti`nin, suni devletlerin tebası olarak kalmış kardeşleri ile birleşme ve bütünleşme zamanı gelmiştir. Bahsettiğimiz bu büyük coğrafyanın en büyük hak sahibi Türk Milletidir. Sosyolojik, etnografik, arkeolojik , kültür ve dil verilerinin tümü bize bunu kanıtlamaktadır.
Diyarbakır şehrimizin Türkiye Cumhuriyeti`nin başkenti olması halinde, geniş Orta Doğu coğrafyasına dağılmış olan Türk Milleti`nin buluşması ve bütünleşmesi yolunda ilk adımın atılmış olacağı kanaatindeyim. Ayrıca doğal olarak Türkiye Cumhuriyeti`nin başkenti olacak bir Diyarbakır`ın etrafı; her türlü ekonomik, sosyal, kültürel ve teknolojik gelişmeden payını fazlasıyla alacak ve bölge çağ atlayacaktır.
Bu nedenle bölücü unsurların ve onları destekleyen küresel güçlerin oyunu bozacak en büyük hamle, Diyarbakır`ımızın Türkiye Cumhuriyeti`nin başkenti olarak milletimizce kabulü ve onayı olacaktır. Yeni Anayasa çalışmaları da bunun için kaçırılmaz bir fırsattır. Türk tarihinde Diyarbakır bunu fazlasıyla hak etmektedir&8230;

Özcan PEHLİVANOĞLU
ozcanpehlivanoglu@yahoo.com
https://twitter.com/O_PEHLIVANOGLU
www.rubasam.com


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.