TANRI-YARI TANRI
TANRI-YARI TANRI Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK
- Usta be! - Evet? - Nasılsınız bugün? - Çok şükür dünden daha iyiyim. - Allah, daha iyi etsin. - Hepimizi birlikte inşallah&8230; - Usta be! - Kafama takılan bazı sorular var&8230; - İyidir, iyi&8230; Kafalarda soruların oluşması, beynin çalışması açısından iyidir. - Hani demem o ki&8230; - Hadi söyle bakalım nedir derdin? - Senin bir zamanlar nazırlık da yapan bir &8216;alleme` unvanlı bir arkadaşın vardı, değil mi? - Evet. - Görevde iken nasıl biriydi? - Kendini &8216;Tanrı` sanıyordu. - Görevden şutlanınca nasıl oldu? - Şutlanınca o da bir &8216;hiç` olduğunu anladı... Sakın bu &8216;hiç`i, tasavvufi anlamda anlama&8230; Keşke öyle bir &8216;hiç` olsaydı. Sokaklarda yalnız başına dolaşan bir avare hükmüne geçti. Feys hesabında `akademisyen` kimliğini kaldırdı ve &8216;politikacı` kimliğini uygun gördü... Adam politikacı olmuş ama fotoğrafını milletten saklıyor. Bu ne biçim bir politikacıdır, anlamak mümkün değil... - Eeee&8230; Öyle politikacı olur mu? - Politikadan anlamayan politikacılar böyle olur. Şaşkın ördek gibi&8230; - Usta be? - Efendim? - Peki, bir alleme arkadaşın daha vardı KÖY`de... Ona n`oldu? - Görevde iken o da kendini &8216;Yarı Tanrı` sanıyordu. Kendini &8216;Tanrı` sananın yanında koltuk değneği, yani payandası olarak dolaşıyordu. Altından tabure alınınca aynı bakan gibi oldu... Şimdi o da sokaklarda yalnız başına dolaşan bir avare hükmüne geçti. Feys hesabında `akademisyen` kimliğini kaldırdı ve o da &8216;politikacı` kimliğini uygun gördü... Adam politikacı olmuş, ama fotoğrafını milletten saklıyor. Bu ne biçim bir politikacıdır, anlamak mümkün değil... İkisini de beğenen kişi 30 kadar... - Usta be? - Efendim? - Bir soru daha sorabilir miyim? - Peki, sor bakalım. - Şimdi aklıma geldi, bir de Genel Müdür olan arkadaşın vardı. O nasıl oldu? - Onun da akıbetti yukarıdakilerle aynı oldu. Şimdi Yörüklerin tabiriyle köpek nallıyor... - Yani? - Boş gezenin boş kalfası&8230; Düğünlerde şahitlik yapıyor, törenlerde garnitür dolgu olarak bulunuyor. &8216;Sayın Genel Müdürüm` diyenlere suni gülücükler dağıtıyor. Onlarla teselli oluyor. - Daha birkaç kişi daha vardı... Onların durumunu da sorayım mı? Mesela, Rektörler, Vekiller, Başkanlar ve benzerleri... - Hayır, gerek yok... O makama gelen `Müslüman Kimlikli` insanların büyük bir kısmı, makamda iken deforme oluyorlar, insanlıktan çıkıyorlar... Sonra da bir türlü insana dönüşemiyorlar. Daha ne söyleyeyim... - Bir de halen o tür, kendilerine göre çok önemli görevlerde bulunanlar var. Onlar için ne dersin... - Geleceği bilemem, ama onları bekleyen akıbet de yukarıda bahsettiğimiz kişilerle aynı olacaktır. Allah u âlem... - Çok teşekkür ederim ustam.
|