Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10207
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2290) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (424) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (849) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (891) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3430) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3430)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
H.Prof.dr.Nurullah AYDIN - (Ziyaretci) 7.01.2012 10:22:16

SİYASETÇİLER NEDEN DOKUNULMAZ, HERKES EŞİT Mİ?

H.Prof.Dr. Nurullah AYDIN

7 Ocak 2012 ANKARA



SİYASETÇİLER NEDEN DOKUNULMAZ, HERKES EŞİT Mİ?



Eski genelkurmay başkanı tutuklandı her kafadan bir ses çıkmaya başladı. Hukuk eşitliğinden demokratikleşmeden, askeri vesayetin sona erdirilmesine kadar birçok görüş var.



Oysa; İnsanlık, tarihin ilk devrinden itibaren haksızlık ve eşitsizlik acısını yaşamıştır. Öylesine ki, soyluluk, zenginlik, makam algısı insanların bir kısmını diğer insanlardan farklı olduğu düşüncesini getirmiştir.



Toplum olarak bir arada yaşama, herkesin uyacağı kuralları da berberinde getirmiştir. Görev paylaşımı, ticaret, evlenme, suç ve ceza, yönetim alanı kuralları, hukuk düzeni kuralları olarak evrim geçirmiştir.



Bu süreçte; hukukçuların bütün çabası, her insanın doğuştan eşit haklara sahip olduğu ve ayrıcalıklı kişi sınıf ve zümrenin olamayacağı düşüncesinin uygulanmasına gelinmiştir. İnsan hakları evrensel beyannameleri ile uluslararası sözleşmelerle konu, dünya genelinde benimsenmiştir. Ancak ayrıcalıklı olmakta direnen kesimler, demokrasi sistemi içinde yine de kendilerine ayrıcalıklar tanınmasını sağlamış, özel statülü konumlar oluşturmuşlardır.



Dünya genelinde çok örnekleri olmasına rağmen demokratik ülkelerde yasalar önünde eşitliği görmek olası olmuştur. ABD`de Nikson skandal üzerine istifa etmiş, İsrail cumhurbaşkanı tacizden tutuklanmış, Avusturya cumhurbaşkanı istifa etmiş, birçok bakan yargılanmıştır. Ortadoğu, Güney Amerika ve Asya toplumlarında ise eşitsizlik sürmüş ancak toplumsal devrim yada darbelerle ayrıcılıklılar devrilebilmiş yargılanabilmişlerdir. Saddam, Kaddafi katledilerek bu yolla etkisizleştirilirken, Mısır`da Cumhurbaşkanı Mübarek yargılanmaktadır.



Peki; Türkiye`de ne olmuştur, ne olmaktadır?



Osmanlı döneminde padişahlar, ya devrilmiş ya da katledilmiştir. Cumhuriyet döneminde birçok bakam yargılanmıştır. İktidarda olan yönetim, 1960 darbesi ile devrilmiş, sonrası cumhurbaşkanı başbakan, genelkurmay başkanı, maliye bakanı, dışişleri bakanı, emniyet genel müdürü, meclis başkanı, içişleri bakanı ve yargılanmış üç kişi de idam edilmiştir.



Türkiye`de bir Genelkurmay Başkanı`nın tutuklanması ilk defa yaşanmıyor. Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun, darbenin ardından emekliye sevk edilmiş, rütbeleri sökülerek er statüsüne indirilmiş, önce idama mahkûm edilmiş sonra cezası ömür boyu hapse çevrilmiş, Cumhurbaşkanınca 1964`te affedilmiştir.



!960 darbe sendromu sonrası demokrasi için olmazsa olmaz kural olarak, siyasetçilere dokunulmazlık yargılanamazlık hükmü getirilmiştir. Yine bazı bürokratlara yargılanma zorluğu getirilmiştir.

Siyasetçiler için suç işleme özgürlüğü var, Erdelhun sendromu ve Menderes sendromu, Türkiye`de demokrasiyi kilitlemiştir. Herkesin kanun önünde eşit olduğu gerçeğini tersyüz etmiştir.

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Cumhuriyet tarihinde sivil bir mahkeme tarafından tutuklanması üzerine herkes farklı yaklaşımda bulunmaktadır.



Cumhurbaşkanı Gül; Mahkeme kararı olmadan kimse suçlu ilan edilemez. Herkes hukuk karşısında eşittir, soğukkanlı yaklaşılmalı, diyor.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu; tutuklanmayı Uludere`nin perdelenmesi için yapıldığını iddia ediyor.

MHP Genel Başkanı Bahçeli; `TSK`nın ve mensuplarının terör örgütü kurmanın üssü olarak takdim edilmesi önü alınamayacak kriz ve kaoslara meydan verecektir, diyor.



Oysa; ağır ceza mahkemesinin kayıp trilyon davasından dolayı hakkında şüpheli durumu var yargılanamıyor ama o cumhurbaşkanı.

Belediye başkanlığı döneminde kalpazanlık gibi iddialar içeren onlarca dosya var ama o başbakan.

İntihal nedeniyle profesörlüğü alınmış ama o eğitim bakanı.

Ali dibocu diye iddia edilen biri Adalet bakanı.

Başbakanı eleştiren genç tutuklanırken ithamda bulunan bazı gazetecilere işlem yapılmıyor

Milletvekillerine gelince, her türlü suç isnadında olanı var ama hiç biri yargılanmıyor.



Sadece bunlar mı, elbet te değil. Adamına göre hukuk algısı o kadar bariz ki HSYK

ayrımcılık yapıp meslekten ihraç edilenlerden bazılarını mesleğe döndürüp diğerlerine duyarsız kalabiliyor. Asker karşıtlığı, ahlaksızlık, homoseksüellik gibi nedenlerle ihraç edilenlerin kararını kaldırıp mesleğe dönme kararı verebiliyor.



Peki ama milletvekilleri neden yargılanamıyor neden bürokratlarla ve vatandaşlarla eşit değiller sorusuna cevap verilmiyor, vermiyorlar. Ölçü ne sorusu boşlukla kalıyor.

Bu durumda Türkiye`de demokrasi var, hukuk devleti var, yargı bağımsız diyebilir miyiz?



Günün Sözü: Bütün enerjileriN kaynağı olan umudunu yitirme.



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.