Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10207
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2290) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (424) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (849) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (891) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3430) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3430)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Ahmet ÖZDEMİR - (Ziyaretci) 23.12.2009 00:17:12

SAYIŞTAY VE YARGISI (2)

Sayıştay Kanunu`nun 14 - 27. maddelerinde Sayıştayın Yargı ve Karar Organlarının Kuruluş, İşleyiş, Görev ve Yetkileri; 56 &8211; 66. maddelerinde Yargılama, 67 &8211; 80. maddelerinde de Kanun Yolları hüküm altına alınmış olup, konuya el atmak isteyenlerin Kanun maddelerini ayrıca inceleyebilecekleri tabiidir.
Bunlara karşılık, kısa bir açıklamada isabet olsa gerektir. Buna göre; hesap dairelerinde Sayıştay denetçilerinin (mali ve sosyal hakları itibariyle hakim statüsündedirler) rapora bağladıkları konular ve bunlara ilişkin Savcılık görüşü alındıktan sonra gereği görüşülür ve hükme bağlanır. Daireler bir başkan ve dört üyeden heyet teşkil ederek oturum yapar. Her dairede altı üye ve bir başkan görev yapar. Daireler sayısı sekiz adettir. Savcı yardımcıları davet aldıkları takdirde ilk derece mahkemesine iştirak eder. Sorumluların savunmaları, denetçiler tarafından önceden alınmış ve rapora bağlanmış olduğundan, muhakemenin yapılması sırasında sorumlular da bulunmazlar. Yani, kapalı devre yargılama yapılmaktadır. Çıkarılan ilamlar, sorumlulara, ilgili kurumlara, Maliye Bakanlığına, Sayıştay Savcılığına tebliğ edilir. İlam tebliğ edilen kişi, kurum ve bakanlıklar ile Sayıştay Savcılığı temyiz hakkı kullanabilirler. Temyiz süresi, ilamın tebliğinden itibaren doksan gündür (Bu süre, TBMM`de görüşme sırasını bekleyen Kanun Teklinde 60 gün olarak öngörülmektedir.). Temyiz yoluna müracaat edenler, oturumun duruşmalı yapılmasını talep edebilirler. Böyle bir istek olduğunda oturum mürafaalı olur.Muhataplar, kendilerini bir avukat vasıtasıyla temsil ettirebilirler ve/veya birlikte oturuma iştirak edebilirler. Temyiz hakkının kullanılması ilgili dairece çıkarılan ilamın infazını, temyiz kararına kadar durdurur. Temyiz dilekçelerinde, ilgili kurumlar veya bakanlıklar doğrudan temyize müracaat etmemişlerse, Sayıştay Savcılığı Hazine temsilcisi olarak hasım gösterilir. İlgili kurum ve kuruluşların temyiz davası açması durumunda, bunların da doğrudan ve ayrıca hasım olacakları açıktır. Avukatlık asgari ücret tarifelerinde de, temyize ilişkin ücret yer almaktadır. Temyiz Kurulu kararlarının tebliğinden itibaren onbeş gün içinde bu Kurula karşı karar düzeltmesi talebinde bulunulabilir. Temyiz Kurulunun veya dairelerin aynı konudaki farklılık gösterilen kararlarına esas olmak üzere Başkanlık Makamının isteğiyle ve Sayıştay Genel Kurulunca içtihadın birleştirilmesi kararı verilir. Daire kararlarının hüküm tarihinden itibaren beş yıl içinde ve Kanunda gösterilen sebeplerle yargılamanın iadesi yoluna gidilebilmektedir. Savcılık, Temyiz Kurulunun sadece oturumlu toplantılarına, Sayıştay Genel Kurulunun bütün toplantılarına iştirak eder.
10.12.2003/5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu yürürlüğe konulmakla, kamu mali sisteminde ve hesap yargısında önemli düzenlemeler hayata geçirilmiştir.
Kanunun 1 ve 2. maddelerine göre, gaye; kalkınma planları ve programlarda yer alan politika ve hedefler paralelinde kamu kaynaklarının etkili, iktisadi ve verimli bir şekilde elde edilmesi ve kullanılmasını, hesap verebilirliği ve mali saydamlığı sağlamak üzere, kamu mali yönetiminin yapısını ve işleyişini, kamu bütçelerinin hazırlanmasını, uygulanmasını, bütün mali işlemlerin muhasebeleştirilmesini, raporlanmasını ve mali kontrolü düzenlemektir. Kanun, merkezi yönetim içindeki kamu idareleri, sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idarelerden oluşan genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin mali yönetim ve kontrolünü ihtiva eder.
Avrupa Birliği fonları ile yurt içi ve yurt dışından kamu idarelerine sağlanan kaynakların kullanılması ve kontrolü de milletler arası anlaşmaların hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bu Kanun hükümlerine tabidir.
Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır.
Bakanlar, hükümet politikasının uygulanması ile bakanlıklarının ve bakanlıklarına bağlı, ilgili veya ilişkili kuruluşların stratejik planları ile bütçelerinin kalkınma planlarına, yıllık programlara uygun olarak hazırlanması ve uygulanmasından, bu çerçevede diğer bakanlıklarla koordinasyon ve işbirliğini sağlamaktan sorumludur. Bu sorumluluk, Yükseköğretim Kurulu, üniversiteler ve yüksek teknoloji enstitüleri için Milli Eğitim Bakanına, mahalli idareler için İçişleri Bakanına aittir.
Bakanlar, kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli kullanılması ile hukuki ve mali konularda Başbakana ve Türkiye Büyük Millet Meclisine karşı sorumludurlar.
Bakanlar; idarelerinin amaçları, hedefleri, stratejileri, varlıkları, yükümlülükleri ve yıllık performans programları konusunda her mali yılın ilk ayı içinde kamuoyunu bilgilendirir.
Bakanlar, hükümet politikasının uygulanması ile bakanlıklarının ve bakanlıklarına bağlı, ilgili veya ilişkili kuruluşların stratejik planları ile bütçelerinin kalkınma planlarına, yıllık programlara uygun olarak hazırlanması ve uygulanmasından, bu çerçevede diğer bakanlıklarla koordinasyon ve işbirliğini sağlamaktan sorumludur. Bu sorumluluk, Yükseköğretim Kurulu, üniversiteler ve yüksek teknoloji enstitüleri için Milli Eğitim Bakanına, mahalli idareler için İçişleri Bakanına aittir.
Bakanlar, kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli kullanılması ile hukuki ve mali konularda Başbakana ve Türkiye Büyük Millet Meclisine karşı sorumludurlar.
Bakanlar; idarelerinin amaçları, hedefleri, stratejileri, varlıkları, yükümlülükleri ve yıllık performans programları konusunda her mali yılın ilk ayı içinde kamuoyunu bilgilendirir.
Kanunun 42. maddesinde, kesin hesap kanun tasarısının bir örneğinin SAYIŞTAY`a gönderileceği, 43. maddesiyle de bu Kurumun genel uygunluk görüşü vereceği belirtilmektedir.
5018 sayılı KMYKK`nun dış denetime ilişkin maddesi Dış denetim: MADDE 68 &8211; Sayıştay tarafından yapılacak harcama sonrası dış denetimin amacı, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin hesap verme sorumluluğu çerçevesinde, yönetimin mali faaliyet, karar ve işlemlerinin; kanunlara, kurumsal amaç, hedef ve planlara uygunluk yönünden incelenmesi ve sonuçlarının Türkiye Büyük Millet Meclisine raporlanmasıdır.
Dış denetim, genel kabul görmüş uluslararası denetim standartları dikkate alınarak;
a) Kamu idaresi hesapları ve bunlara ilişkin belgeler esas alınarak, mali tabloların güvenilirliği ve doğruluğuna ilişkin mali denetimi ile kamu idarelerinin gelir, gider ve mallarına ilişkin mali işlemlerinin kanunlara ve diğer hukuki düzenlemelere uygun olup olmadığının tespiti,
b) Kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli olarak kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesi, faaliyet sonuçlarının ölçülmesi ve performans bakımından değerlendirilmesi,
Suretiyle gerçekleştirilir.
Dış denetim sırasında, kamu idarelerinin iç denetçileri tarafından düzenlenen raporlar, talep edilmesi halinde Sayıştay denetçilerinin bilgisine sunulur.
Denetimler sonucunda; ikinci fıkranın (a) ve (b) bentlerinde belirtilen hususlarda düzenlenen raporlar, idareler itibarıyla konsolide edilir ve bir örneği ilgili kamu idaresine verilerek üst yönetici tarafından cevaplandırılır. Sayıştay, denetim raporları ve bunlara verilen cevapları dikkate alarak düzenleyeceği dış denetim genel değerlendirme raporunu Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar.
Sayıştay tarafından hesapların hükme bağlanması; genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin gelir, gider ve mal hesapları ile bu hesaplarla ilgili işlemlerinin yasal düzenlemelere uygun olup olmadığına karar verilmesidir.
Dış denetim ve hesapların hükme bağlanmasına ilişkin diğer hususlar ilgili kanununda düzenlenir. şeklinde tedvir edilmiştir.
Kamu zararının meydana geldiği ve bu Kanunda belirtilen para cezalarının verilmesini gerektiren fiilin işlendiği yılı izleyen mali yılın başından başlamak üzere zamanaşımını kesen ve durduran genel hükümler saklı kalmak kaydıyla onuncu yılın sonuna kadar tespit ve tahsil edilemeyen kamu zararları ile para cezaları zamanaşımına uğrar.
Kamu zararı; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, iş veya fiilleri neticesinde kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır. Kamu zararının belli edilmesinde: İş, mal veya hizmet karşılığı olarak belirlenen tutardan fazla ödeme yapılması; Mal alınmadan, iş veya hizmet yaptırılmadan ödeme yapılması; Transfer niteliğindeki giderlerde, fazla veya yersiz ödemede bulunulması; İş, mal veya hizmetin rayiç bedelinden daha yüksek fiyatla alınması veya yaptırılması; İdare gelirlerinin tarh, tahakkuk veya tahsil işlemlerinin mevzuata uygun bir şekilde yapılmaması; Mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması; Esas alınır.
Kontrol, denetim, inceleme, kesin hükme bağlama veya yargılama sonucunda tespit edilen kamu zararı, zararın oluştuğu tarihten itibaren ilgili mevzuatına göre hesaplanacak faiziyle birlikte ilgililerden tahsil edilir. Alınmamış para, mal ve değerleri alınmış; sağlanmamış hizmetleri sağlanmış; yapılmamış inşaat, onarım ve üretimi yapılmış veya bitmiş gibi gösteren gerçek dışı belge düzenlemek suretiyle kamu kaynağında bir artışa engel veya bir eksilmeye neden olanlar ile bu gibi kanıtlayıcı belgeleri bilerek düzenlemiş, imzalamış veya onaylamış bulunanlar hakkında Türk Ceza Kanunu veya diğer kanunların bu fiillere ilişkin hükümleri uygulanır. Ayrıca, bu fiilleri işleyenlere her türlü aylık, ödenek, zam, tazminat dâhil yapılan bir aylık net ödemelerin iki katı tutarına kadar para cezası verilir.
Kamu zararının, bu zarara neden olan kamu görevlisinden veya diğer gerçek ve tüzel kişilerden tahsiline ilişkin usûl ve esaslar, Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.