Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10208
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2291) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (424) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (849) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (891) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3430) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3430)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Prof.Dr. Salih ŞİMŞEK - (Ziyaretci) 2.08.2012 12:00:29

ÖZLÜ SÖZLER ÜZERİNE DENEMELER

ÖZLÜ SÖZLER ÜZERİNE DENEMELER
Prof. Dr. Salih Şimşek

- Gemi eğer `karaya vurmuşsa`, deniz `son söz`ünü söylemiş demektir.. `Son söz`ü isterseniz siz söyleyin.. Ama farklı bir şey olsun.

- `Adam olmak`, her hangi bir guruba dâhil olmak değilmiş.. `Adam olmak` `onurlu bir duruş`a sahip olmakmış.. Kabul edin veya etmeyin, söyleyen böyle söylemiş..

- Birileri bir zaman demiş ki, ``hayat, insana tükürdüğünü yalatmaz, yutturur`.. Ne dersiniz, tükürüğünü yalamayıp yutan birilerini hiç gördünüz mü?

- Toplumda bazı kişiler, kendi rahatları bozulunca, öyle bir yaygara koparır ve gürültü yaparlarmış ki sanki tüm toplum, bu `rahatsızlıktan rahatsızmış gibi` bir hava doğarmış..

- Bizim toplumumuzda `bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır`. Bu hatırı ihlâl edenler, acaba hangi toplumun ferdi olabilirler? Her hangi bir topluma aidiyeti olmayan insanlar olabilir mi?

- Hak edene `haddini bildirmek`, gariban `fakirleri giydirmek` kadar makbul ve sevapmış.. Öyle diyorlar.. Doğru veya eğri.. Daha iyisini bilen varsa o da rahatlıkla söyleyebilir veya yazabilir..

- Şu fâni âlemin, `fâni` olduğunun bilincinde (!) olan bazı dostlar vardır,`dostlarını çok sevdiklerinden` ve onlara `aşırı derece değer verdiklerinden`, aranmadıkları sürece, onları arayıp rahatsız (!) etmeye hiç yanaşmazlarmış.. `Böyle dostlar düşman başına` desek, yanılmış olabilir miyiz? Sizin böyle çok anlayışlı (!) ve mübarek (!) dost ve arkadaşlarınız var mıdır? Memleketimi mizah kaynağı Temel, ne demiş? `Bizim köyde yassı tavuk bulunmaz`..

- Kâinatta her şey akarmış.. Su, tarih, zaman, yıldız, insan, düşünce ve fikir.. Ancak `kötüler` hep kalırmış.. Bu durum, `iyi` mi `kötü` müdür acaba? `Kötüler` olmaza, `iyilerin` `iyi` oldukları anlaşılabilir mi? Ne dersiniz?

- Bir olay karşısında tepki göstererek `şiddetle kınamak`, aslında âcizliğin bir ifadesi olarak `hiçbir şey yapmamak veya yapamamak` demektir. Bir şey yapacak olan, `şiddetle` ve `şiddet olmadan` yapacağını yapar..

- ``Bazı insanlar vardır, mal mülk peşinde koşarlar; kimi de şan şöhret peşinde ömürlerini harcarlar.. Kimileri de vardır ki kız, kimileri de erkek peşindedirler. Bilmezler ki Azrail, hepsinin peşindedir` Tespit ne kadar doğrudur?

- `Deli Dolu Duygular`ın yazarı şöyle demiş: Ben bana inananı hiç yolda bırakmadım. Yarı yolda bırakanı da hiç `adam` yerine koymadım` Ne dersiniz doğru bir iş yapmış mıdır? Siz olsanız ne yapardınız?

- Bir iş yapmanın `üç yolu` varmış: İlki, akıl yürütmekmiş ve bu en saygıdeğer yolmuş... İkincisi, benzetmekmiş ve bu en kolay yolmuş.. Sonuncusu da tecrübeyle elde edilenmiş ki bu en acısıymış.. Birileri bir zamanlar böyle demiş..Doğru veya yanlış.. Söyleyen böyle söylemiş..

- Bir vesile ile hastahaneye gidenler, tüm toplumun hasta olduğunu, terminallere gidenler tüm toplumun yolcu olduğunu ve sokakta boş gezenler de, insanların işsiz güçsüz dolaştıklarını sanırlarmış.. Mezarlıkları ziyaret edenler acaba ne düşünürler? Tüm insanlar ölmüş, sadece mezarlara bakanlar mı hayatta kalmıştır? Siz ne düşünürsünüz?

- Derler ki, ``Çalıştıkları kurum ve kuruluşlarda, web sitelerinde yayınlanan çalışanlar listesinde birilerinin resimlerinin ısrarla ilk sıraya konması, onların itibarlarının ilk sırada olduğunu göstermez! Böyle yaptırarak onlar, ancak kendi kendilerini tatmin ederler. `Adam` olanlar, `adam` olarak kaldıkları sürece, resmin yeri ve sırası önemli değildir´´. Bakırı altın yapmak mümkün olmadığı gibi, altın da bakır haline gelmez!

- Derler ki, ``özel zamanlarda ve samimi olunan vakitlerde söylenen sözlerin, sırların ve açıklanan bilgilerin, söyleyenlerle `kötü` olunan zamanlarda açıklanması ahlâkî olmaz´´. Elhak, bu sözü söyleyenler doğru söylerler ve haklıdırlar. Ancak bu sözü söylenenler, bu gerçeği ifade edenler; aynı durum bu hükmü verenler yani söyleyenler için vaki olduğunda, ısrarla, söylenen sözlerin açıklanmasını istemeleri ve söylenmeyince de `küsmeleri` ne anlama gelir? İlk söylenen söz mü doğrudur, yoksa ikinci hal mi geçerlidir? Gerçekler, kişilere ve durumlara göre değişir mi? Bilen varsa söylesin. Ben işin içinden çıkamadım..

- Bizim gibi `muhafazakâr` bir toplumda carî hukuka, mevzuata, kanunlara, yönetmeliklere ve yönergelere `aykırı olmayan` , hatta çok da `uygun` olan her türlü eylem ve tasarruf, mücerret `ahlâk prensipleri`ne de kesinlikle `uygun` olabilir mi? `Olabileceğini` veya `olmayabileceğini` iddia eden insanlar olduğuna göre, siz hangi tarafta olursunuz? Birileri, ``mevzuata uygun olan bazı eylemler ve uygulamalar, ahlâka uymaz, belki de `ahlâksızlık` olur!`´´derse, haklı olabilir mi? Ben karar veremedim de..


Hâsılı vel kelâm:
-Denemeler`e biraz da sizler devam edin..
Bakalım daha neler çıkacak..




Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.