Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10207
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2290) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (424) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (849) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (891) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3430) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3430)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Gön:Mustafa Nevruz SINACI - (Ziyaretci) 6.02.2016 23:13:30

OYUN BİTTİ..

OYUN BİTTİ..

SONUÇ FİRAR VEYA İNTİHAR

İSMAİL AMASYALI

19. Dönem Kocaeli Milletvekili

Türk milleti, biri 1918`de diğeri 2015 olmak üzere iki büyük ihanetle karşı karşıya kalmıştır.

Birinci Dünya savaşına ittifak devletleri ile girmiş olan Osmanlı Devleti Almanya ve Bulgaristan`ın yenilmesi ile 29 Eylül 1918`de tek başına kalmış, 30 Ekim 1918`de Limni adasının Mondros Limanında ateşkes anlaşması imzalamıştır.

25 maddeden oluşan teslimiyet belgesi Osmanlı Devleti adına Bahriye Nazırı Rauf Bey, ihtilaf devletleri adına da İngiliz Amiral`in imza ettiği anlaşmanın özetinde ``ORDUNUN DAĞITILMASI, İHTİLAF DEVLETLERİNİN KENDİ GÜVENLİĞİ İÇİN OSMANLI TOPRAKLARINDAN İSTEDİĞİ YERLERİ İŞGAL´´ esasına dayalıdır.

Türk milleti, Allah`ın iltifatına mazhar olarak içinden çıkan vatan evlatları Anadolu topraklarında örgütlenerek adına TC Devleti denilen bugünkü vatanı inşa etmişlerdir. 1919`da başlayan İstiklal muharebesi ve kurulan Kuvayi Milliye ordusu 23 Nisan 1920`de açılan TBMM, geçici hükümet durumunda olan Heyyeti Temsiliyye nin yetkileri, Mustafa Kemal`in &8216;MECLİSİN ÜZERİNDE BİR GÜÇ YOKTUR` ifadelerinin yer aldığı teklifle 24 Nisan 1920 yetkilerinin tümünü TBMM`ye bırakmıştır.

25 Nisan`da TBMM`nin açıldığı ikinci günde Karahisar Mebusu Şükrü Bey, Mondros Mütakeresi ile koca bir imparatorluğu parçalayanlar ve TBMM`nin kurulmasına karşı çıkan vatan hainlerinin cezalandırılması hususunda iki maddelik kanun teklifi sunmuş, 27 Nisan`da Refik Şevki Bey kanuna &8216;Hıyaneti Vataniyye Kanunu` denmesini önermiş, kanun 29 Nisan`da tüm milletvekilleri tarafından ayakta alkışlanmış, yürürlükle birlikte başta padişah ve saray mensupları firar veya intihar ederek önemli bölümü de idam edilerek ihanetin bedellerini ödemişlerdir.

29 Nisan 1920 tarihinden 2002 yılına kadar faaliyet gösteren TBMM ve TC Hükümetleri Misak-ı Milli hudutlarını değiştirmeye, ülkenin herhangi bir kalesinde Türk Bayrağından başka bayrağın dalgalanmasına izin vermemiş, tüm isyan ve kalkışmaların bedelini kanla ödeterek hudutları, şehir, kasaba ve köylerini Türk milletinin can, mal güvenliğini korumasını bilmiştir.

Osmanlı döneminde sonra TC Devletine karşı da başkaldıran Kürdistan Devleti kurmak hayalinde olan içteki hainler, bölgede menfaat hesabı yapan devletler Ak Parti iktidarı ile yeni bir denemeye daha girişmişlerdir. Kürdistan Devletinin Irak bölümünde Mesut Barzani başkanlığında Özerk Kürdistan Bölgesini tamamlayanlar 900 km. hudut bölgemizde Özerk Suriye Ordusu kurdurarak bu ordunun muharip güçlerinden Salih Müslim başkanlığında 65.000 kişiden oluşan Kürt silahlı gücü (Kürtçe, Partiya Yekitiya Demokrat) kısa adı PYD ile Kürdistan Devletinin Suriye ayağının kurulması aşamasına girişmişlerdir.

Suriye, Irak, Kürdistan oluşumuna yakın DİYARBAKIR, MARDİN, ŞIRNAK, CİZRE, HAKKARİ bölgesinin Kürdistan Devletine iltihakını öngören Kürtler ve ittifak devletleri ABD, Rusya dağlarda hazırlanan birlikleri şehire indirme planları ile TC Hükümetini 2007 yılında Abdullah Öcalan ile mütareke masasına oturtturmuşlardır.

Mondros Mütarekesi, Limni odasının Mondros limanında iki kişi ile imza edilmiş, garip bir tesadüf Kürt açılımı adı altında müzakere süreci de İmralı adasında iki kişi tarafından başlatılmıştır, Kürtler ve ittifak devletleri ABD, RUSYA`yı temsilen Abdullah ÖCALAN, TC Hükümeti adına Beşir ATALAY.

Mondros mütarekesinin 5.nci maddesinde ordunun dağıtılması şart olarak yazılmış ve Osmanlı ordusu dağıtılmıştır. Muhtemeldir ki, İmralı Adasında başlatılan görüşmenin ön şartı TC Ordusunun dağıtılması esasına dayalıdır. Bu anlaşma çerçevesinde plana uygun POLİS, İSTİHBARAT, İTİRAFÇI, SAVCI VE HAKİMLERDEN oluşan heyet faaliyete geçirilerek operasyonlara Türk milletinin şanlı tarihine damgasını vuran ERGENEKON BALYOZ yakıştırmaları ile kavram kargaşası yaratılıp, GenelKurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları, Muvazzaf, Kurmay, General ve Subaylar hapishanelere konmuş, işlemler devam ederken, Başbakan ``BEN BU DAVALARIN SAVCISIYIM´´, Başbakan Yardımcısı Arınç ``Vah vah iyi ki bu ordu ile savaşa girmemişiz´´ diyerek İmralı`da ki müzakere heyetine ordunun dağıldığı teminatı verilmeye çalışılmıştır.

Asgari 5 yıl hapishanelerde çürütülen ordu mensupları ile alakalı tüm işlemlerin sahte olduğu ortaya çıkınca savcılar FİRAR ETMİŞ kalanlarda intihar veya adaletin vereceği cezalar arasında tercih yapmaya mecbur kalmışlar. Azmettiriciler ise KANDIRILDIK, PARALEL YAPI algıları ile milleti meşgul etmektedirler. Bundan ders çıkarmayı, DEVLET ADAMI HÜVİYETİNE bürünmeyi beceremeyen siyasiler daha büyük bir tehlikenin oluşmasını bizzat kendileri sağlamış, yeni bir ikili ile Dolmabahçe mutabakatını açıklarlarken MARDİN, CİZRE, ŞIRNAK, HAKKARİ, SİİRT illeri iki yıl süre ile savaş nizamına getirilmiş, Valiler, Kaymakamlar, Emniyet Müdürü, Jandarma Komutanı, Savcı ve Hakimler mevzilerin kurulmasına, silah mühimmat sevkiyatına, tüneller kazılmasına YATAKLIK VE YARDIM ETMİŞLERDİR. TBMM bunlara emir verenleri cezalandırmak için örnek, ``Hiyaneti Vataniyye´´ kanununu gündeme getirmesi, müzakereye açmaması nedeni ile iç savaş başlatılmıştır.

Ak Parti, CHP, MHP VE HDP milletvekilleri bu gaflet içerisinde iken, Ak Parti içerisinden çıkan iki kişi İTİRAFÇILIK yasasından istifade ederim düşüncesi ile sorumluyu işaret ederek ``tüm gelişmelerden dünün Başbakanı, bugünün Cumhurbaşkanının bilgisi dahilindedir´´ diyen Hüseyin ÇELİK, Bülent ARINÇ`ta kendilerini kurtaramayacaktır.

Zafer Ordunun ve Yargının olacak, siyaset kesin kaybedecek, tarih tekerrür edecektir.

OYUN BİTTİ.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.