Onları Anmak, Anlamak ve Anlatmak..
Onları Anmak, Anlamak ve Anlatmak..
06 Şubat 2016
Şehitler; İslam tarihi boyunca örnek hayatları, hatıraları, sözleri, duruşları, mücadeleleri, cefaları ve kahramanlıklarıyla yâd edilirler.
Onurlandığımız mücadeleleri, fedakârlıkları, inandıkları değerler uğruna ödedikleri bedellerle şehitlerimiz bize hep rol model olmuşlardır.
Sabrı, metaneti, karşılıksız fedakârlığı, azmi ve kararlılığı onlardan öğrenmişiz.
Şehitlik, Kur`an-ı Kerim`de övgüyle bahsedilen Allah katındaki makamların en yücelerinden bir tanesidir. Ayrıca ahirette şehitlerin mükâfatlarının daha büyük olacağı müjdelenmiştir.
Tarihte olduğu gibi bugün de şanlı mücadeleleri ve kahramanlıkları ülkelerinin sınırlarını aşarak İslam coğrafyasına, insanlığa örnek olmuş lider şahsiyetler vardır.
Bunların bir kısmı başlattıkları mücadele yolunda şahadet şerbetini içerken, kimileri ise kendi ecelleriyle Rahmet-i Rahman`a kavuşmuşlardır.
Bu mücadele kahramanları hiçbir zaman unutulmadılar ve unutulmayacaklar&8230;
Çünkü onlar, inandıkları değerler uğruna hiçbir fedakârlıktan kaçınmıyorlar, hayatlarını Allah için adamak konusunda en küçük bir tereddüt yaşamıyorlar, ilkeli ve kararlı duruşlarıyla mallarını, canlarını davaları uğruna vakfediyorlar.
Mücadelelerinden vazgeçirmek için kendilerine sunulan servet, makam ve mevki gibi dünyevi menfaatleri hep ellerinin tersiyle itiyorlar.
ONLAR, ÖRNEK ŞAHSİYETLER OLARAK İLK AKLA GELENLERDİR
Mısır denildiğinde Hasan El-Benna, Seyyid Kutup, Muhammed Mursi; ayrıca, Tahrir, Rabiatul Adeviye, Nahda ve Ramses meydanlarındaki o şanlı direnişler ve şehitleri gözümüzün önüne gelir.
İskilipli Atıf Hoca ve Said-i Nursi gibi değerler hatırlandığında İstiklal Mahkemeleri dolayısıyla Türkiye akla gelir. Metin Yüksel gibi isimler ise yakın tarihin Türkiye`sinin genç şehitlerini bize hatırlatır.
Malcolm X, Amerika`daki şehitlerimizin sembol isimidir.
Filistin söz konusu olduğunda Siyonist İsrail devlet terörü ve ona karşı başlatılan İslami Direniş ile öncüsü Şeyh Ahmed Yasin, Fethi Şikaki ayrıca siyasi lideri Yaser Arafat`ın şahsında tüm Filistin Şehitleri ilk akla gelen olur.
Balkanlar ve Bosna Hersek konuşulurken Balkanlar`ın Fatihi Aliya İzzetbegoviç ve Srebrenica soykırımı ile ülke genelinde katledilen 250 bin Müslüman hatırlanır.
Kafkaslar veya Çeçenistan konu olduğunda o zorlu cihat, o şanlı direniş ve onun öncüleri Zelimhan Yandarbiyev, Aslan Mashadov, Abdul Halim Sadullayev, Şamil Basayev, Hamzat Glayev, Dokko Umarov ve hiç şüphesiz Cevher Dudayev gibi şanlı kahramanlar akla gelir.
Bunların büyük bir kısmı ve daha birçok sembol ismin Şubat ayında şehit düşmesi nedeniyle Şubat ayı ``Şahadet ayı´´ olarak ilan edildi.
Ülkemizde Şubat ayı içinde çeşitli etkinlikler düzenlenir ve o sembol isimler hatırlanır, anılır, tanıtılır, anlatılır.
İslam dünyasında örnek gösterilen, saygı duyulup dualarla yâd etilen bazı tarihi şahsiyetlerin şahadetleri Şubat ayına denk gelmese de &8216;şehitler ayı` vesilesiyle anılırlar.
Bunlardan birisi de Çeçenistan`ın ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı Cahar DUDAYEV`dir.
21 Nisan 1996 tarihinde şehit düştü ise de şehitler ayı münasebetiyle anılmak üzere Ali Emiri Kültür Merkezi Fatih &8211; İstanbul adresinde dün akşam İHH tarafından bir program tertiplendi. İHH yöneticileri ve emeği geçen herkese şahsım olarak teşekkür ediyorum.
Bu programa İHH Genel Başkanı Av. Bülent Yıldırım ve ben, Çeçen cihadının öncüsü şehit Cevher Dudayev hakkında konuşmacı olarak katıldık.
Onu tanımak, mücadelesini anlamak ve anlatmak ve de öncülüğünü yaptığı o şanlı direnişini selamlamak üzere bir aradaydık.
Onun şahsında tüm şehitlerimiz için okunan Kur`an ve yapılan toplu dualardan sonra Rus saldırıları karşısında öncülüğünü yaptığı dillere destan o direnişi, kişiliği ve kararlılıkla sürdürdüğü mücadelesini, kahramanlığını ve cesaretinden örnekler vererek hem andık, hem de örnek alınmasını önerdik.
CEVHER DUDAYEV:
O, sadece ünlü bir komutan, büyük bir askeri deha ve Çeçenistan`ın ilk Cumhurbaşkanı değil, o aynı zamanda Kafkasların yakın tarihinde yakılan özgürlük ateşinin sembolüdür. Onu her hatırladığımda onunla geçirdiğim zamanları ve yaptığımız sohbetleri düşünürüm, burnumun ucu sızlar ve içimde derin bir acı hissederim.
Onun ``Bana göre haksız güç zülümdür, güçsüz hak ise mağdurdur. Haksız gücün karşısında, güçsüz hakkın yanında olmak benim karakterimdir´´ sözleri hala hafızamdadır.
ŞEHİTLİK VE ŞEHADET
Şehitlik müessesesi, insanlıkla beraber hak ve batıl mücadelesiyle başlamış, tarih boyu devam edegelmiştir. Dün Bosna ve Çeçenistan`da devam etti; bugün Suriye, Irak, Filistin, Afganistan ve daha birçok İslam ülkesinde devam ediyor; yarın dünyanın farklı coğrafyalarında bu mücadele devam edecektir.
Yani dünya var olduğu müddetçe, hak ve batıl mücadelesi devam ettiği sürece şehitler olacaktır ve şehitlik devam edecektir.
Bu vesile ile tarihten bu güne tüm saldırıları, işgalleri, toplu katliamları, insan hakları ihlallerini, özgürlükleri kısıtlayan eylemleri, soykırımları lanetliyor, tüm şehitlerimizi rahmetle minnetle yâd ediyorum.
Şehitlerimizin haklı davaları ve mücadeleleri her zaman bizim davamız ve bizim mücadelemiz olacaktır.
Çünkü onlar, beşeri ihtiraslar ve dünyevi menfaatler uğruna despotlarla ve işgalci güçlerle mücadele verdiler, işbirlikçi olmadılar.
Onlar, malum odaklara şirin gözükmek için malum mahfillere yaranmak adına inandıkları değerlere gölge düşürmediler. İtibarlarını zedelemediler.
Onlar, nefretin kucağına oturup intikam peşinde koşmadılar. İslam`ın evrensel mesajlarını rehber edinerek vicdani bir refleksle muhabbetin ocağını tüttürdüler.
Velhasıl onlar, en zor şartlarda üzerlerine düşeni bihakkın yerine getirerek adlarını tarih sayfalarına kazıdılar.
Onların cehdini, emeğini, direnişini, duruşunu unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız.
Ruhları şad, mekânları cennet olsun&8230;
|
