Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10207
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2290) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (424) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (849) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (891) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3430) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3430)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK - (Ziyaretci) 10.01.2014 19:49:12

ÖDEMELİ TELEFON VE SAHTE PARA

ÖDEMELİ TELEFON VE SAHTE PARA
Prof. Dr. Salih Şimşek

Bugün sizlere gerçek (!) iki fıkra:

1. Ödemeli Telefon

Derler ki, Kayserili bir işadamının oğlu İstanbul`da üniversitede okumaktadır. Ara tatilde evine gelir ve döneceği gün otobüs terminalinde babası kendisine tavsiyede bulunur: Oğlum, vardığını öğreneyim. İstanbul`a varınca, postaneye git ve bana YILDIRIM ÖDEMELİ telefon aç. Otobüs gider.

Burada bir köşeli parantez içi [Gençlerimiz bilmezler. 1980`li yılların ortalarına kadar şehirlerarası telefon görüşmeleri PTT aracılığı ile görüşülürdü. PTT`ye giden kişi hangi şehirdeki abone ile görüşecekse o numarayı memura yazdırır ve beklerdi. Beklemeler bazen günlerce de sürebilirdi. Görüşme tarifeleri NORMAL, ACELE ve YILDIRIM idi. En pahalısı tabiatıyla YILDIRIM tarifesi: Bir de bunların ÖDEMELİ olanı vardı. Yani görüşme yapılan kişi, kendisini arayan kişinin konuşma bedelini ödeyecek.

Delikanlı İstanbul`a varınca PTT`ye gider ve babasının işyerinin telefonunu yazdırır. Bu sırada baba, Kayseri`deki işyerinde bir arkadaşı ile sohbet etmektedir.
Telefonun zili çalar ve PTT memuru babaya sorar:
-Filân kişi, sizi İstanbul`dan YILDIRIM ÖDEMELİ olarak arıyor. Kabul ediyor musunuz?
Cevap:
-Hayır! Kabul etmiyorum. Ben onu tanımıyorum ki..

Telefon kapanıyor ama misafir şaşkın..
Baba misafirine durumu anlatıyor:
-Daha dün görüştük. Ne konuşacağız? Benim derdim, onun İstanbul`a varıp varmadığını öğrenmekti, öğrendim.. Kabul edip de telefon ücreti ödemeye ne gerek var? Maksat, maliyetsiz olarak telefon görüşmesi yapmaktı, yaptık. Maksat hâsıl oldu ya, yeter!

Bende böyle bir kabiliyet hiç yok, ama işte ticarî deha budur!



1. Sahte Para basma

Zamanın birinde bir ülkenin bir bölgesinde insanlar silah imalatı ve ticareti ile geçimlerini sağlıyorlarmış. Başka iş alanı olmadığı için de devlet uygulamaya karşı çıkmıyormuş. Gel zaman git zaman, ortada dolaşan, alım-satıma konu olan silah miktarı o kadar artmış ki devlet imalat ve satışı yasaklama yoluna gitmiş.

İşsiz kalan insanlar çare aramaya başlamışlar. Bir kısmı başka diyarlara göçmüş. Herkes kendine göre bir geçim kaynağı arayışına girmiş. Bir grup arkadaş da birlikte uzun uzun ne yapacaklarını tartışmışlar ve en iyi çözümün `para basmak` olduğuna karar vermişler. Çünkü içlerinden biri matbaacılıktan çok iyi anlıyormuş.

Eskiden silah imalathanesi olan bir evin bodrum katında kâğıt paraları basmışlar. Sandıklara koyup emin bir yere taşımışlar.

Gıcır gıcır banknotlar.. [Şimdi bir açıklama: olayın ülkemizde bugün olduğu varsayın]..Piyasaya sürmeden önce birisi bir kontrol yapmanın uygun olduğunu, yanlışlık yapmamak için paraları kontrol etmeyi teklif etmiş ve diğerleri de kabul etmişler. Sandık kapağını açan kişi 100`lük bir demet parayı eline almış ve mutluluğunu şöyle ifade etmiş:
-Neydi o ya? Torna tezgâhında uzun uzun çalış! Bir tabanca imal et! O da herkes yaptığı için fazla bir gelir getirmiyor. Artık para kalıpları hazır, istediğimi zaman istediğimiz kadar basarız. Hayatımız daha iyi yaşarız.
Diğerleri de bu fikre katılmışlar.
Derken, içlerinden biri, bir anda feryadı basmış:
-Eyvah! Yanlış para basmışız!
Herkes bir anda neye uğradığını şaşırmış. Sonra biri:
-Hangi para yanlış? Diye sormuş..
Yanlışlığı fark eden parayı göstermiş:
-Bak, bak: 75 TL basmışız.
Diğeri cevap vermiş:
-Ne var bunda?
Öteki hışımla bağırmış:
-Ne var olur mu, Aptal herif? Piyasada 75 TL var mı?

Ortalığa bir an sükût hâkim olmuş. Bir süre sonra içlerinden biri çözümü bulmuş:
-Yahu arkadaşlar, neden kederlendiniz ki? Sanki 200 lira bassak, 100 liralık banknot hazırlasak, gerçek mi olacaktı? Ben şimdi bir deneme yapayım, ondan sonra karar verelim ne yapacağımıza..
Ekip, fikre katılmış ve:
-Tamam, demişler.
Teklifi yapan kişi elinde bir tane 75 TL ile karşıdaki bakkala gitmiş. Selam vermiş ve:
-Hemşerum, şu parayı bozar musun? Demiş.
Bakkal parayı almış. Evirmiş çevirmiş ve çekmeceyi açarken şöyle diyormuş:
-Cözünü sevdiğumun hökümeti, her gün yeni para basayu..
Sonra da çekmeceden 2 tane kâğıt (banknot) 37,5 (otuzyedibuçuk) TL uzatmış!

Nasıl ama?

Jeton düşmeyen dostlarımız var mı?

Şimdi de anlatılanlardan alınacak dersler:
İsteyen istediği dersi alabilir.
İsteyen bu kıssalardan istediği hisseyi de alabilir.
Tercih sizlerin..


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.