MÜSLÜMAN KATLİAMLARI (9)
BU YAZI DİZİSİ 5846-YA TABİDİR. KOPYALANAMAZ ALINTI YAPILAMAZ
Mustafa Mete İSLÂMOĞLU
YAZIYOR
MÜSLÜMAN KATLİAMLARI
(9)
TÜRK-İSLAM MİLLETLERİ CAYIR CAYIR YAKILIYOR
Müslümanım diyenler hayasızca seyretmektedirler.
``DÜN DÜNDÜR BUGÜN BU GÜNDÜR´´ diyenlerle beyinleri uyuşturulan bu milletin Allahtan başka sığınacağı kapı kalmadı. ABD. Dinsizlerine sığınanlar bugün Peygamberimizin karikatürünü yayınladılar. 11 dinsiz peygamber ve Allah düşmanları cezasını buldu.
FRANSA.
Türk ve İslam aleminin ae azılı düşmanı Fransız cumhurbaşkanı Türk ve İslam düşmanlığını, verdiği beyanatlarla halen bağıra bağıra dünyaya karşı hayasızca; Peygamber efendimizin karikatürünü yapanları öldürenlerle hesaplaşacağız demekten çekinmedi.
NET OLARAK İSLAM DÜŞMANLARI ORTAYA ÇIKTI.
Ürdün,Türkiye,İran ve Pakistan Tağutlarından İslam alemine asrın ihaneti
Usame Bin Ladin , Amerikan hükümetinin 11 Eylül saldırıları sebebi ile Afganistan`a başlattığı ağır bombardıman neticesinde damadı ve aynı zamanda El Kaide sözcülerinden olan Şeyh Ebu Geys`e ailesini güvenli bir bölgeye ulaştırma görevi verdi. Usame bin LADİN`in bu hamlesi kendisi ve ailesi için büyük bir imtihanı da beraberinde getirdi.
O günün ardından Usame Bin LADİN ailesinden uzunca bir süre haber alamadı.
Çünkü Şeyh Usame`nin ailesi sözde anti emperyalist ve batı düşmanı İran tarafından Afganistan sınırında ele geçirilmişti.
2009 yılına gelindiğinde Şeyh Usame`nin evlatlarından biri El Cezire televizyonuna demeç verdi. Usame bin Ladin`in ikinci oğlu Abdurrahman bin Ladin`in ´´Ailesinin birçok üyesinin İran`da cezaevinde tutulduğunu´´ beyan etmesi ile ailenin akıbeti ortaya çıktı.
Abdurrahman bin Ladin ; ´´Üvey annelerinin, kız kardeşinin ve beş erkek kardeşinin Tahran`da tutuklu olduğunu´´ belirtmişti
Abdurrahman bin Ladin`in El Cezire kanalına verdiği demeçte bahsettiği üvey annesi Şeyh Usame`nin Yemenli Eşi Emel , Kız kardeşi ise Şeyh Ebu Geys`in hanımından başkası değildi.
Şeyh Ebu Geys`in de İran istihbaratı tarafından esir alındığı ilerleyen günlerde ortaya çıkacaktı. Usame Bin Ladin`in oğlu Abdurrahman bin Ladin bu işin peşini bırakmadı. Defalarca İran hükümeti ile görüşerek ve araya sözü geçen kimseleri sokarak ailesinin Suudi Arabistan`a iadesini talep etti.((1)Suudi Basınında haberler Salı: 16 Mart 2010)
Köşeye sıkışan İran hükümeti Şeytana pabucunu ters giydirecek bir hamle yaparak ´´Şeyh Usame`nin ailesini serbest bırakmak istediklerini , Lakin Suudi Arabistan`ın bu aileyi kabul etmediğini bu yüzden Pakistan`a veya müzakerelerden sonuç alınması durumunda Suudi Arabistan`a iade edileceğini´´ açıkladı.
Her şey tamamen danışıklı dövüş den ibretti.Amerika İran hükümetine yoğun bir şekilde baskı yaparak Usame bin Ladin`in ailesini ve damadını kendilerine teslim etmesini istiyordu. Sözde Amerikan düşmanı , özde ise büyük bir amerikan müttefiki ve kuklası olan İran bu tehlikeli teslimatı alenen yapamayacağı için bir çıkış yolu arıyordu. Oysaki Şeyh Usame Bin Ladin`in ailesi İran sınırında bulunan Pakistan aşiretlerine rahatlıkla teslim edilebilirdi.
İran bu iğrenç tezgah için devreye hem kendi hem de amerikan müttefiki olan Pakistan`ı soktu .Vakit kaybetmeden Şeyh Usame`nin ailesi Pakistan hükümetine teslim etti.
Bu iade ile hedeflenen amaç ; ´´Abd tarafından uydurma bir operasyon yapılarak Bin Ladin ailesinin ele geçirilmesiydi´´ İran toprakları içinde böyle bir operasyonun gerçekleştirilmesi hem İran`ın prestij kaybetmesi , hem de Amerika ile olan ilişkilerinin ortaya çıkması ve El Kaide`nin saldırılarına maruz kalabileceği nedenleri ile bu iş için Pakistan daha uygun görüldü.
Olayla ilgili 2009 ve 2010 tarihli haberlere göz atıldığında, Bin Ladin in ailesinin, Usame bin Ladin`in sözde şehit edildiği operasyon tarihinden yaklaşık iki yıl önce Pakistan da ev hapsinde tutulduğu görülecektir.
Usame Bin Ladin ve ailesi, amerikan ve pakistan basınında iddia edildiği gibi ´´ Pakistan da bir şatoda gizli bir şekilde saklanmıyorlardı´´. Bu aile açık bir şekilde İran tarafından esir edilmişti ve Amerika ya teslim edilmelerinin bürokratik yolları hazırlanıyordu.
İran Usame`nin ailesini 2009-2010 yılları arasında Pakistan hükümetine teslim etti.
Sonrasında ise Amerika tarafından operasyonun düğmesine basıldı.
Nasıl olduda Amerika, Usame bin Ladin`i operasyon anında söz konusu evde bulunmamasına rağmen öldürdü..
Nasıl oluyor da Usame Bin LADİN Pakistan istihbaratı tarafından esir tutulan ailesi ile bir arada olabiliyor?
Eymen Ez Zevaihiri ´´ İmam ile geçen günler adlı video serisinin ikinci bölümünde henüz Usame Bin LADİN hayatta iken ailesinin esir düştüğünü ve bu ülkeler ile esir takası konusunda görüşmeleri olduğunu açıkça beyan ediyor.
´´Allah`ın lütfü ile ve O`nun rızasını kazanmak isteği ile, Müslüman esirleri ve Ömer Abdurrahmanin özgürleştirmek için çalıştılar. Allah`ın yardımı ile Amerikalı Yahudi Worren Weinstein`ı esir aldık ve Ömer Abdurrahmanin serbest bırakılması ve şerefiyle ve onuru ile ailesine dönebilmesi gibi şartlar vardı. Afiye Siddiki`yi, Ebu Hamza el Muhacirin eşi olan Hasna`yi, Şeyh Usame`nin ailesini ve Talibana veya El Kaideye bağlı olma iddiası ile hapsedilmiş tüm esirleri serbest bırakmalarını da şart koşulmuştu.
Kaldı ki Pakistan hükümetinin açıklamalarında ´´Usame Bin LADİN in söz konusu evde ailesi ile birlikte gizlendiklerini bilmediklerini´´ beyan ederek insanları açıkça aptal yerine koyması akıl tutulmasına neden oluyor.
Pakistan da bulunan kaynaklarımız ve Mücahit arkadaşlarımız Şeyh Usame yi Veziristan bölgesinde defalarca gördüklerini beyan ettiler.
Hatta Şehit inşallah Şeyh Ebu Yezid`in bir dönem şoförlüğünü yapmış olan ve beraber aynı hücreyi paylaştığım bir arkadaşım ´´Şeyh Usame`nin söz konusu operasyondan birkaç ay evvel Veziristan da bulunan kamplarını ziyaret ve teftişe geldiğini, Mücahitlere 300 er dolar harçlık dağıttığını´´ beyan etti.
Operasyonun ardından Şeyh Usame`nin gerçekte bulunduğu bölgeyi (Veziristan`ı) kontrol altında tutan Pakistan Talibanı ve Şeyh Usame Bin Ladin`in oğlu Sami Bin Ladin bu olayı hızlı bir şekilde yalanlamıştı. (2)
Samimi olmak gerekirse ilk defa bu şekilde bir ölüm vakası ile karşı karşıya kaldık. Amerika, kamuoyuna iddiasını destekler nitelikte bırakın bir cesed sunmayı , bir resim veya video ile dahi iddiasını delilen diremedi
El Kaide`nin söz konusu şahadet haberini kabul etmesine kadar geçen sürede amerika bu operasyona kimseyi inandıramamıştı.
Yaşanan bunca tuhaf durumun ardından aklımda oluşan tek mantıklı düşünce ; ´´Amerika`nın Hain ve Mürted iş birlikçilerinin yardımı ile Şeyh Usame`nin ailesini ele geçirdiği ve Şeyh Usame`nin kendisi için çok değerli olan bu rehineler ile tehdit edildiğidir. Gerçektende bir Müslüman karısı ve çocuklarının hayatı söz konusu olduğunda neler yapmaz ki?´´
En doğrusunu alemlerin Rabbi olan Allah (svt) bilir.
Bizim meselemiz Şeyh`in Şehit edilip edilmediği değil, Bir Müslümana ve Ümmet`e yapılan büyük bir ihanetin deşifre edilmesidir.
Gelelim ihanetin Türkiye ayağına
Amerika sözde Usame Bin LADİN operasyonunun ardından, İran`ın El Kaideye karşı elinde koz olarak tuttuğu ve kendilerine teslim etmediği son rehine olan Usame Bin LADİN`in damadı Şeyh Ebu Geys`e de göz dikti.
Bu rehineyi teslim alabilmek için de aynı yöntem uygulanacaktı. Nasıl olsa bütün dünya amerikanın yalanlarını yalayıp yutma konusunda pek iştahlıydı.
Mart 2013 tarihinde Mürtedlik ve hainlikleri ile ünlü Amerikan kuklası Yahudi tohumu Ürdün Kralı Abdullah , Türkiye Cumhurbaşkanı ve İngiliz Şövalyesi olan Abdullah Gül`e sözde askeri malzeme alımı ile alakalı bir ziyarette bulundu.
Bu ziyaret ile birlikte yıllardır İran`ın elinde esir tutulan Şeyh Ebu Geys`in Ankara da saklandığı bir otelde, eşi ve çocukları ile yakalandığı bildirildi.
İhanet basına şu şekilde servis edildi ´´Usame Bin Ladin`in damadı Süleyman MİT`in ABD gizli servisiyle ortak yürüttüğü çalışma sonrasında Çankaya`da bir otelde yakalandı´´.
Ardından ABD Dışişleri Bakanı John Kerry`nin Türkiye`ye geldiği 1 Mart`ta Gays, Ürdün`e gönderildi,oradan da Guantanamo`ya.
Ebu Geys`in Amerika-guantanamo da İdam cezası ile yargılanması ayrı terane...
Hedeflenen gerçekleşti.
&8226; Sözde Amerika ya düşman olan İran, bir Müslüman`ı amerikaya teslim etmemiş oldu.
&8226; Sahte kabadayılığı ile ünlü Ak parti iktidarı da bir Müslüman`ı guantanamoya değil Ürdün`e teslim etmiş oldu.
&8226; Ürdün Şeyh Ebu Geys`i aynı gün amerikaya teslim etti.
Böylelikle ne şiş yandı ne de kebap.
Bu olay kendilerine Müslüman süsü veren bu tağutların ümmet aleyhine işlemiş oldukları ilk cürümleri ve ihanetleri değildi. Son olacağa da pek benzemiyor.
Açıkça görünüyor ki sözde çağdaş , hümanist ve demokrat olan bu tağutlar kendi elleri ile kanunlar yapıyorlar.
Bu kanunlara Masumiyet karinesi , reşitlik gibi terimler ekliyorlar. Bu eylemlerinin ardından, Mekkeli müşriklerin aç kaldıklarında helvadan putlarını yedikleri gibi kendi elleri ile hazırladıkları kanunları hiçe sayarak hayasızca yiyorlar.
DÜNYAYA SORUYORUM?
Adalet sahibi bir devlet; bir kadın ve çocuğu rehin alabilir mi? Bir insan eşinin veya yakınlarının işlediği sözde suçlardan ötürü hesaba çekilebilir mi? Asrın tağudu ve büyük putu amerikanın rızası söz konusu ise, yavru tağutların kanun ve hukuk tanımadıkları , her türlü ihaneti rablerinin emriymişçesine yerine getirdikleri ortadadır. Türkiye üstüne kurulu tuzakların yıllardır saklanan yüzü ortaya çıktı.
ŞİMDİ BU YAZIYI OKUDUNUZ`
Ve... kimin neler yaptığını, kimin neler yaptığını, ne oyunlar oynandığını- insanların nasıl aldatıldığını bir nebze olsun umarım daha iyi anladınız.. içten ve dıştan yürüyen hayasız akınların keşke iç yüzü çok ama çok iyi bilsem kendi milletimi aydınlatmaya yemin etmiş bir yazar olarak dünyaya anında haykıracağım. Beni bilenler zaten bunu biliyor.
SİYASET NEDİR?
Siyaset inanıyormuş gibi görünüp, inanmamak sanatıdır. Bunun adını devlete ve millete hizmet aracı diyen kimileri siyaset değil siyaset adıyla ihanet yapmaktadır.
KAYNAKLAR:. .. .(R. C. Financane, ``Soldiers of the Faith: Crusaders and Muslims at War´´, s. 39. bas.: London, 1983.) .(Thomas Fuller - Holywar ``Kutsal Savaş veya Haçlı Seferleri Tarihi´´, c. 1, Bölüm 24.) (``Batı`nın Doğu Politikasının Ahlâken İflâsı´´, trc.: Ziyad Ebuzziyâ, Ankara, 1988, s. 100, 105.) .(Funck Brentano, ``Les Croisades´´, Paris 1934, s. 57) .´´ (Âl-i imrân: 118) .´´ (T. G. Djuvara, ``Türkiye`yi Parçalamak İçin 100 Plân´´, s. 37, bas.: İstanbul, 1979.)´´ (İsmail Çolak, ``Yeni Dünya Düzeninde Osmanlı`yı Aramak´´, s. 37, bas.: İstanbul, 2000.) (Funck Brentano, ``Les Croisades´´, s. 76-78, bas.: Paris, 1934.) . Türk ve islam Alemine İhanetler. Mustafa Mete İslamoğlu 2007 ist.´´ (Felix Valyi, ``Revolutions in İslâm´´, s. 48-49. bas.: London, 1925.) İslam dünyasına saaldırılar. Mustafa Mete İslamoğlu. 2005. ist. (Mesaj) İslam alemine vahşet Hasan Yazıcı. 2. bas. 2012 İst. Felix Valyi London. 7 (İsmâil Çolak, ``Filistin`de Yamyamlara Şapka Çıkarttıran Haçlı-Siyon Barbarlığı´´, Vuslat Dergisi / 10. 01. 2006, sayı: 55.). (Z. Serdar - M. W. Davies, ``Batı Irkçılığının Kaynakları´´, s. 39-40. ) !´´ (Gustave le Bon, ``Civilasition des Arabes´´, s. 129, 160.) Modern Düşüncenin Doğuşu, İspanyol Altın Çağı, Cemal Bali Akal, sh. 134-138)
DEVAMI 10. BÖLÜMDE MUTLAKA OKUYUN
Selam ve Dua ile
17-Mart-2016
KAYSERİ
|
