KARASABANDAN TRAKTÖRE (2)
Burada üzerinde durulması gereken bir husus da karasaban-kağnı sisteminin muhtemel Dünya siyasi-iktisadi-askeri felâketleriyle veya geniş çaplı tabii afetlerle yeniden gündeme ve uygulamaya getirilebileceğidir. O bakımdan ve icabında; bunların, derhal hayata geçirilmesine müteyakkız olunmalıdır. Bundan öteye, at-katır-eşek gibi yük ve binek hayvanlarının çoğalmasına, sığır-koyun-keçi cinsi hayvanların; yiyecek-sütlerinden-yünlerinden-tüylerinden-kıllarından-derilerinden istifade için milli nüfusun ihtiyaçlarının karşılanması, iç pazarlardan öteye Dünya pazarlarına da sunulması bakımından büyük gayretler içinde olunmalıdır. Makineli ve modern tarımda; toprak bakımı, gübreleme, ilâçlama, nadasa bırakma, hasatlama-mahsül toplama-depolama-uzun süreli saklama-bekletme ve muhafaza-nakliye ile belirtilen sahalarda çalışanların sosyal güvenlikleri önemli görülmelidir.
Her türlü ve bilhassa dağlık-bayırlık arazi mahallerinde kullanılabilecek ziraat alet-edevatı-meyve toplama aygıtları motorize bir şekilde yapılabilecek bir hale gelinmelidir.
Arazi yapısı dik olan mahallerde; traktörün-biçer ve döverin, meyve toplama aletlerinin/aygıtlarının elektrik ve/veya motorize güçle yapılmasına Ar-Ge çalışmaları ve bunlara dayalı teknoloji geliştirmesi ile bunlara dayalı gerekli üretim çalışmalarına gayret sarf edilmelidir.
Ayrıca, değinilen mahallere yol-su-elektrik alt yapıları sağlanarak; barınak-depo-iskân imkânı sağlanarak asma bahçeleri kurulmalı ve buralarda modern tarım-ziraat-sera ve hayvancılık sahaları ihdas edilmelidir.
Bunların hepsine, Devletin; halen yapılmakta olanlardan daha ileri seviyede, yönlendirme ve destek politikası uygulamasında, isabet olsa gerektir.
Her sahada olduğu üzere tarım faaliyetlerinde de tekelcilik ve fırsatçılık politikaları yapmak, Milletin rızkıyla oynamak, hiç de hoş karşılanmayacak hal ve hareketlerden olsa gerektir. Biraz pahalı olsun, yerli malı olsun da; lakin, soygunculuk-fırsatçılık-istifçilik yapılmasın, deriz.
Şimdi görüyoruz ki, kırmızı et fiyatları 26-30 liraya çıkınca ve vatandaşların bu yöndeki sızlanmalarının şiddetlenmesi üzerine siyasi otorite, 31.12.2010 tarihine kadar geçerli olacak şekilde çıkardığı 28.04.2010/373 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla (RG: 30.04.2010-27567) et ithal etme yönünde harekete geçince, fiyatlar derhal 16-18 liraya düşüyor. Besiciler, Ankara`ya yürüyüp; Avrupa`nın sağladığı benzeri imkânları-desteği bize sağlayın, biz de 5 liradan et verelim, diyebiliyorlar. Yerli üretimde, Pazar hareketlerinin yüzde otuzu kayıt altında bulunur iken, gümrük kapılarından belge düzeni çerçevesinde ithal edilen etler kayıt dışında kalmaksızın mübadele ve el değiştirmeye konu olacaktır. Bu durumunda, vergi-sigorta-milli gelirin hesabı bakımından önemli olduğuna değinmek isteriz.
Biz neden böyleyiz. Ramazan gelir, zam; bayram gelir, zam; yılbaşı gelir, zam; hac meysimi gelir konvertibl paraların satışında artış-zam, kurban kesim zamanında, zam; av mevsimi kapandı, mahsül az olduğu için zam; turfanda meyve-sebze, zam; turizm kesafetinin yüksek olduğu zamanlarda ve konaklama-seyahat tarifelerinde, zam; asker sevkıyatlarında, seyahat tarifelerine zam; yayla şenliklerinde, zam;&8230; öyle mi? Bütün bunlar fırsatçılık değil de, nedir acaba! Halbuki, normal üstü fiyatlar veya satıcının darda zorda kaldığını anlayarak teklif edilen düşük meblağlar; gerek dinimiz-gerekse örf ve ananemiz ve gerekse hukuki yapımız ve düzenlemelerimiz itibariyle uygun olamayacak davranışlardır. Etik olmayan, hal ve hareketlerdir. Kısa sürede vurgun vurmak, kısa sürede zengin olmak hırsı, yıllık maişet karşılığını 3-4 ayda çıkarcılık anlayışıyla elde etmek gayretleri, asla fayda getirecek-helâl sayılacak gayretlerden-kazançlardan olmasa gerektir. İyi biline, deriz. Herkesin yaptığı kendinedir, diyemeyiz. Her konuda ortaya konulan artı-eksi yöndeki uygulamalar, değil bunları yapanların aile çevresi ve ticari firmalarını, geniş manada Devletimizi-Milletimizi-kamunun payını-milli gelirin hesabını kısmen veya tamamen aynı şekilde etkiler, şüphesiz.
Belirtilen manada ve yanlış içinde olanlar; her meslek-sanat-ticaret erbabı nezdinde ve sade vatandaşlar arasında olabilir. Ancak, tesellimiz; değinilen yöndeki çıkarcıların, milli nüfusumuzun geneli itibariyle hiç denecek kadar az olmasından ibaret olmasıdır.
|
