Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10207
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2290) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (424) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (849) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (891) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3430) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3430)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Ahmet Özdemir - (Ziyaretci) 6.05.2010 23:17:59

KARASABANDAN TRAKTÖRE (1)


KARASABANDAN TRAKTÖRE


Ahmet ÖZDEMİR
Maliyeci-İktisatçı
aozdemir2007@hotmail.com


27.04.2010 tarihli ekranlı basının (televizyon) birisinde haber konusu yapılmıştı. Buna göre; Trabzon-Karagöl` de, göle nazır bir tepede insan gücü desteğiyle ve karasabanla bir arazi parçası (bağ-bahçe misâli) sürülüyor. Ancak, karasaban bir çift öküz veya atlar tarafından çekilmiyor. Boyunduruğu bir erkek ile bir kadın itiyor. Diğer bir kadın, karasabanın eşeleyen arka ve kazma kısmını toprağa saplamayı idare ediyor. Bir başka kadın ise karasabanın orta ve uzun ağaç kısmını-omurgasını tutarak belirtilen faaliyete yardımcı olmaya çalışıyor.
Habere nazaran, Karadeniz insanı yokluk ve çaresizlik içinde olduğundan; tarlasını-bağını-bahçesini traktörle süremiyormuş. Hatta, güçlerinden istifade edebilecekleri hayvanları da olamadığından (öküz-manda-at-katır ve belki de eşek) sözü edilen tarla sürme işini kendileri bizzat fiziki güçleriyle yapmak durumunda kalıyorlarmış.
Buna karşılık, değinilen işin sahipleri, bu faaliyetlerinden dolayı ne Devlete ve ne de Millete serzenişte-yakınmada bulunmuyorlar.
Hani, nerede ise insanın diyeceği geliyor; acaba bir yara kaşımak alt yapılarından birisi mi ortaya konulmak isteniyor?
Günümüzde; yenilen içilen bir çok bilinenler, birden bire yenilir-içilir olamamıştır, herhalde.
Başka bir ifadeyle, buğday-un, meyveler-sebzeler, balıklar-kuşlar &8230;; insanların istifadesine ne kadar yıllar-asırlar-çağlar-zamanlar geçtikten sonra girebilmiştir, bilemiyoruz. Ancak, bunlardan faydalanmanın ilk anda ve kısa vadede mümkün olmadığına mutlak manada bakmakta isabet olsa gerektir.
Bir kısım art düşüncelerle olsa deriz; Karadeniz insanlarından kadınların bağ-bahçe-tarla işleriyle hemhal olması, sırtlarında odun ve sair tarım yükü-hayvan yiyeceği &8230; taşıması, yadırganır. Neredeyse, işler insanlık dışı ve köle zihniyetinin tezahürü olarak aksettirilmek istenir. Halbuki; Karadeniz kadınları ve belki de Yurdumuzun çeşitli mahallerinde benzeri işleri yapanlar, belirtilen şekildeki çalışmalarından asla şikayetçi olmazlar ve gocunmazlar. Bu kabil uğraşlar-işler-faaliyetler; bilâkis eşlerine-çocuklarına ve dolayısıyla da Milletimize verilen değerin, iktisadi katkının görüntüsü olarak ifade edilir. Bu ve benzeri durumlar; Karadenizli kadınların iftihar vesilesidir. Bunları yapmayan veya yapamayanlara zor kullanılmaz, maddi-gayri maddi olarak herhangi bir baskı yapılmaz.
Değinilen hususlar, geçmişten bu yana gelen davranış ve çalışma şekillerindendir.
Nihayet, kadın erkek eşitliği hukukumuzun temel unsurlarından olduğuna göre, daha ziyade aile içi ve/veya imece şeklinde huzurla yürütülen söz konusu faaliyetlerin altında, illâ da başka bir sebebi aranmasında, ne fayda ola ki; deriz, doğrusu.
Nitekim, 07.05.2007 tarihli bir haberde karasabanın tarihi gelişimi Tarım ve toprak işleri, insanlığın var oluş süreciyle birlikte gelişerek devamlılık göstermiştir. Klasik manada, İsa`dan Önce 6000 de karasabanın bulunuşuyla başlar. Karasaban toprağın altını üstüne getirmek için yapılmış, genellikle sert iki ağacın birleşmesinden meydana gelir. Ağacın sivri olan yerine takılan özel yapılmış saban demiri denen parçayla toprağın aktarılması sağlanır. İkinci parçanın ucuna boyunduruk denilen sabanı çekecek hayvanların bağlanacağı bir düzenek takılır. Uzunca oku, okun ucunda gevelesi, gevelenin arkasından öküz veya manda derisinden yapılmış kayışla boyunduruğa bağlanan öküzler (bazen de atlar, katırlar, eşekler, mandalar), arkada buylu dediğimiz meşeden yapıla tutulan ve demir takılan bölümü, ucun gerisinde buyluyla oku bağlayan ağaç. Hayvan gücü kullanılarak yapılan tarım, başka bir deyişle karasaban buluşu, insanın tükettiğinden fazla üretmesine sebep olmuştur. Bu durum toplumun yeniden organizasyonu ile sonuçlanmış ve devlet kurumu hasıl olmuştur. Ancak 10. yüzyılda karasabanı kullanan Avrupalı köylü bir yıl çalışarak ürettiği 300 kilo ürünü-mahsulü , bu defa, 6 ayda üretmeye başladı, geriye kalan süre içinde yaptığı fazladan üretimi ise ticaret yapmak için kullandı.
1927 yılında çiftçi ailesinden yüzde 70 inin sadece kara saban ile toprağı sürdüğü ortaya çıkmıştır. Toynbee `` Köylülerin kullandıkları tarım yolları-usulleri tarihin alaca karanlığındakinden ayrı karasaban, hala en gözde tarım aracıydı´´ demiştir.
Boyunduruk karasaban veya pulluğu çekmek için kullanılan hayvanların boynuna takılan ağaçtan yapılmış bir araçtır. İki ağaç ince demir veya sert ağaç parçalarıyla birbirine tutturulmuş uçları hayvanların boynu girecek kadar açık bırakılmış kaçmamaları içinde zelve denen demir veya ağaç parçalarının girebileceği delikler hazırlanmış bir araçtır&8230; şeklinde yapılmıştır.
Nitekim, geçmişten bu yana, motorin fiyatlarındaki artışlardan bahisle, karasaban dönemine dönüldüğü yönünde, siyasi haberlere de basında yer verildiği görülmektedir.
Böylesine bir haberde de (Cihan HA: 29.04.2009) Motorin fiyatının yüksek seyretmeye devam etmesi ile beraber Hataylı çiftçilerin bir kısmı ahırının bir kenarına astığı karasabanını yeniden hayvanına koşmak zorunda kaldı. Buna, makineleşmeye geçiş yapamayan bir kısım bölge çiftçisi de eklenince özellikle Hatay Yayladağı mahallinde tarım sektöründe hâlâ babadan kalma usuller kullanılıyor.
Hatay`da tarımda makineleşme bir taraftan artarken diğer taraftan halen karasaban kullanılması da dikkat çekiyor. Tarım-ziraat mekanizasyonun ve modern alet ekipman kullanımının yetersizliği ise kendini arazinin engebeli olduğu yerlerde gösteriyor. denilmiştir.
Şimdi soralım, motorin fiyatları artınca; binlerce lira karşılığı alınan traktörler atıl olarak bırakılabilir mi-çürümeye terk edilebilir mi? Birçok kimsece kullanıldığı gibi, bunlara takılan-takılacak römorkla yük taşımacılığında ve böylece ticari faaliyette de kullanılması mümkündür, şüphesiz.İllâ da zirai faaliyette kullanılması şartı söz konusu olmasa gerektir.Ancak, nakil vasıtalarının şekil değiştirmesinde trafik-karayolları-vergi &8230; mevzuatının da gözden uzak tutulamayacağı açıktır.
Devletimizin ve Milletimizin, devri zamanlar itibariyle olan teknolojik-iktisadi imkânlarına göre, beden gücüyle, karasabanla ve günümüz itibariyle makineli alet-araç &8230; kullanılarak insanlarımızın tarıma-ziraate dayalı temel yiyecek ihtiyaçları karşılanmak istenmiştir.
Makineli tarımın artmasına paralel olarak, dönüm veya elde edilen mahsul/ton başına birim maliyetler düşmekte iken, bu sahada çalışan emek gücü şehir ve kasabalara göç ederek, yerleşim merkezleri itibariyle mevcut olan sosyal-kültür-mekân yapısının değişmesine de yol açmaktadır.
Çoğumuzun yaş durumları ve maddi varlıklarıyla-gözlemleriyle de bildikleri-müşahede ettikleri-gördükleri gibi, 1960 öncesi köylerde yaşayan insanların milli nüfusa nispeti neredeyse yüzde 70 iken, bugünlerde; belirtilen oranın herhalde yüzde 15-20 olduğunu söyleyebiliriz.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.