Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10207
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2290) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (424) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (849) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (891) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3430) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3430)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Ömer ÖZKAYA - (Ziyaretci) 13.02.2017 19:48:26

Genetik bilimi ve gelecek (3)


Ömer Özkaya
omerozkaya@gunes.com
13 Şubat 2017



Genetik bilimi ve gelecek (3) 
Genetik Bilimi, Yapay Zekâ, Nano Teknoloji ve Kadim Bilimler ve öngörülmemiş dünya&8230; Eğer yukarıdaki dört bilim dalı en optimal şekilde bir arada kullanılırsa acaba dünyamız nasıl olur? İnsan ve diğer varlıklar nasıl dizayn edilir? Bu öngörülmemiş ve hayal edilmemiş dünya, insanlara ne gibi yeni nimetler sunar ve insanı ne gibi yeni negatif fikirlerle besler ve bütün bunlara bilimler ve değerler bütünü olan dinler nasıl bakar? 
Nano Teknoloji, Tıp Bilimi ve Genetik Mühendisliği ileride en küçük yapı taşımız olduğu düşünülen hücre mühendisliğini geliştirdiğinde insanın sürekli yenilenerek aynı yaşta-güçte kalması, yani ölümsüzlük iksiri elde edilebilir mi? İşte artık  bu, soru cümlesi olmaktan çıktı. Ölümsüzlük bir gerçek olarak önümüzde duruyor. Bedenin, aklın gücünün sürekli yenilendiği ve geliştirildiği dünya, bugün bir realite. 
Ölümsüzlüğün sonsuzluklar evreninde bir Nano`luk bir büyüklük olduğunu öğrendiğimizde insanlığın tüm ölçü-tartı-mesafe birimleri değişecektir. Metre tarihi bir eser, kilometre masallardaki bir buğday tanesi mesafesi olacaktır. Böyle bir dünya oluşurken Türkiye`nin bu yeni bilimler dünyasında kendisine esaslı bir yer bulabilmesi en stratejik konudur. 
Nano Teknoloji, Yapay Zekâ, Genetik Mühendisliği ile Bilişim Bilimleri bileşimi, maddeye bakışımızı ve madde tanımını da tümüyle değiştirmek üzeredir. 
Artık varlıklar, canlı-cansız diye ayrılmayacak ve Allah`ın tüm bilimleri insanın istifadesinde olacaktır. Yani insan maddeye ruh üfleyebilecektir. Bu, ilahiyat/teoloji biliminin tümü ile yenilenmesi anlamına geliyor. Dolayısıyla Allah kavramı hak ettiği büyüklüğe ve sonsuz kudret makamını daha bilimsel terminoloji ile ifadeye yeniden kavuşacaktır. Yani Allah zihnimizi yeniden açmakta ve insanlığı bilimlerin daha ileri aşamalarına taşımaktadır. Bu yeni bilimler çağı ile yeni varlıklar çağı da başlamış olmaktadır. 
Bu cümleler birçoklarımıza ``hadi canim sen de´´ dedirtebilir, fakat bu noktadayız. 
Bu bağlamda dünyanın süper güçlerinin askeri harekette bulundukları, işgal ettikleri ülkelere salt jeopolitik ve stratejik amaçlarla gittiklerini düşünemeyiz. Dünyadaki en aptal general, Afganistan`a, Somali`ye, Irak`a askeri gayelerle, siyasi hesaplarla gittiğini düşünendir. 
Dünya coğrafyası, insan ve diğer varlıklar coğrafyası olduğu kadar bilimlerin coğrafyası niteliğini de taşır ve bunu bilen Çinliler, Tibet`i işgal eder, daha önce de Hitler, Tibet`in kapılarına bu sebeple dayanır. 
``İlim Çin`de bile olsa gidip alın´´ diyen Peygamber`imize kulak verenlerin Müslüman olmamaları bize tuhaf gelmiyor mu? Biz ne zaman  bilimlere sarılacağız? 
Bu bağlamda Batı`daki bilimsel seviyeye sürekli dikkat çekmenin sebebi, aradaki bilimsel mesafeyi ortaya koymaktan ve bir başlangıç noktası belirlemekten ibarettir. Bilim insanlığın ortak malıdır veya eninde sonunda ortak mal olur. Bu sebeple dünyada üretilenlere mercek tutmak gereklidir. Yapmaya çalıştığımız da budur. 
Yapay Zekâ, Nano Teknoloji, Genetik Mühendisliği, Farmakoloji, Tıp ve Bilişim Bilimleri,  Kadim Bilimler araştırmaları; şirketleri, devletleri ve bireyleri daha ileri düzeylere taşıyan bilimler olarak öne çıkmaktadır. İlerleyen süreçte yeni bilimler ışığında tarih, teoloji, siyaset, uluslararası ilişkiler, askeri terminoloji, iletişim, medya ve diğer birçok bilim dalı yeni tanımları ile hayatımızda yerini alacak. Yapay Zekâ ve Genetik Mühendisliği insanları yeni varlıklarla ve imkânlarla tanıştıracak. 
Bunun ön bilgilerini kamuoyuyla paylaşmak ve zeminin hazırlanmasına katkıda bulunmak, bir sosyal sorumluluk ve milli bir görev, bunu yerine getirme çabası içindeyiz. Dolayısıyla bu köşede bilimle ilgili serilerin böyle bir misyonu ve vizyonu var. 
Batı`daki gelişmelere, bilimsel araştırmalara mercek tutmamızın  sebebi, dünya bilim sıralamasındaki yerimiz olduğu açıktır. Bilimsel araştırma ve çalışmalara Türklerin de bilgi ve birikimleri ile katılması insani sorumluluğumuzdur. Bu sorumluluk çerçevesinde Yapay Zekâ, Genetik Mühendisliği, Nano Teknoloji, Bilişim Bilimleri, Tıp ve daha birçok bilim dalı ile ilgili yazılar yazmaya devam edeceğiz. 


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.