Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10208
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2291) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (424) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (849) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (891) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3430) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3430)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Mustafa Mete İSLAMOĞLU - (Ziyaretci) 1.08.2014 10:14:16

GAFLET -DALALET - HIYANET

Mustafa Mete İSLAMOĞLU
YAZIYOR

GAFLET -DALALET - HIYANET
``Gafleti derin ve uzun olanların Devleti yok olur´´
Bu söz, Erzurum`daki Lalapaşa Camii mihrabının yan duvarında asılı duran bir levhada yazıyor. Yenises dergisi Yazı işleri Müdürü Mehmet Aksoy, levhanın bir fotoğrafını çektirdi ve Osmanlı arşivi uzmanı Adurrahman Yarar`a okuttu. Hüsnü hat sanatıyla yazılmış metinde, ``Men tâle gafletehu zâle devletehu´´ ifadesi var. Yani ``Gafleti uzun ve derin olanın devleti yok olur!´´ Erzurum merkez mektebi muallimi evveli Yeşil İmam zade Mehmet Salih, 1330`da yazmış, yani 1914`te..
Türk Milleti, gaflet uykusundan uyandığı zaman iş işten geçmek üzereydi ve elinde sadece Ankara ve çevresi kalmıştı. Sakarya savaşı kaybedilseydi veya Büyük Taarruz dediğimiz savaş kazanılmasaydı, bugün Türkiye diye bir devlet olmadığı gibi Türk Milleti de belki uzun bir süre için tarih sahnesinden kalkmış olacaktı.
Amerikalılar ise benzer bir ifadeyi tersinden kullanır; ``Ebedi uyanıklık hürriyetin bedelidir´´ der. Bu söz ise Amerikan Kongre binasının en görünür yerinde yazılıdır! Atatürk de, gafletin neye malolacağını bildiği için, gençliğe hitabesinde memleket dahilinde iktidara sahip olanların, gaflet, dalalet ve hıyanet içinde olabileceğini söyler. Atatürk`ün gençliğe Dünyanın sonuna geliniyor mu? Allah`tan başka hiç kimse bilemez elbette bunu! Şeytan bildiğini sanır! Yanılır! Sona gelen şeytanın kendisidir! `İnsan` Cennet`e dönecektir!
Allah(cc) nurunu tamamlayacaktır! Ve `insan` halife olacaktır!
Metafizik okuma için melek, şeytan ve insan artık bugünden okunmalıdır! Şimdiden! Şu andan! Kur`an`dan! Öylesine kapanmış ki algınız! Sanıyorum ki hiçbir `şey` anlamıyorsunuz! Çünkü küçücük ateşten bir ekranın içinde esirsiniz! Can çekişiyorsunuz! Oysa kâinat sonsuz! Siz mini minnacık `bir` noktasınız! Ve elinizdeki o nanoteknolojik ekrana bakıyorsunuz! Cüce gerçekler! Sanal hakikatler! Orada akan kanı `yapay` sanıyorsunuz!
Gazze`de akan o masum çocukların kanı sanal değil, ama siz artık `yapay zekâ`ya bağımlısınız! Sanalsınız! Vicdansızsınız! Alçaksınız! Çünkü çipli İsrail askerlerinden yanasınız! Bu canileri bu soysuzları destekliyorsunuz. Destekliyorsunuz! Ruhsuz robotsunuz! `İnsan` değilsiniz!
``İSTİKLAL MARŞIMIZI BİLMEYEN BİR ZAVALLIYI CUMHURBAŞKANI SEÇMEYE KALKIŞMAYA NASIL UTANMIYORSUNUZ?´´
Aciz insandan bu ülkeye Cumhurbaşkanı olamaz. Tayyip`ten-de olamaz. Rahmetli Neyzen Tevfik olsaydı da o bir sallamalar yapsaydı diye düşünmemek mümkün mü?
Dünyanın sonu geldi! İnsan dünyasındaki! Cinler bu zavallılarla iç içe geçti!

Ve daha da azacaklardır! Ateşten ekranları sizlerin de alnınızın ortasına `mühür` gibi çakacaklar! Atatürk`ün hitabesinden rahatsız olanlar bu çerçevededir.
Bazen gaflet, insanı Kadir gecesinde de yakalayabiliyor!
İşte bir okurumuz, böyle bir gafleti özetliyor:
``Sayın Arslan Bulut, Kadir gecesi, TRT`deki mevlit programında Diyanet İşleri Başkanı dua ettirdi. `Suriye`de özgürlükleri için mücadele eden kardeşlerimizi muvaffak et`dedi, cemaate de `amin`dedirtti! Bu, dinin siyasete alet edilmesi demek değil midir?
İşte size Diyanetin yürütmüş olduğu proje kapsamında derlenen ve muhtemelen proje kapsamında hazırlanan 6 ciltlik hadis külliyatı içinde de yerini bulan hadislerden bir demet. Said Nursi`nin "İşârât`ül İ`câz" isimli tefsir kitabını, bu milletin parasını kullanarak "Resmi Devlet Yayını" olarak basarak bir anlamda paralel devletin emrine girdiğini izhar eden bugünkü Diyanet idarecilerine gururla ithaf olunur(hadis metinlerinden sonra yapılan kısa yorumlar bize aittir):
SAKATLIKLARA BAKIN
Buyurun bakalım:

1-"Namaz kılan bir adamın önünden eşek, kara köpek ve kadın geçerse namazı bozulur" (Buhari, 8/102; Hanbel, 4/86). Bu ne demek?

DİKKAT: Kadınlar, eşeklerin ve köpeklerin derecesine indirgenerek aşağılanmaktadır.
2-"Zina yapan evlilerin taşlanarak öldürülmesini emreden ayet, Ayşe`nin döşeğinin altındaki sahifede yazılı bulunuyordu. Peygamber ölünce Ayşe onun defin işlemleriyle meşgul iken, evin açık kapısından içeri giren bir keçi o sahifeyi yedi ve böylece taşlama cezası Kuran`dan çıktı; ama hükmü devam ediyor" (İbni Mace, 36/1944; Hanbel, 3/61; 5/131, 132,183; 6/269). Şuna bir bakın`
DİKKAT: Kur`an`ın derme çatma yöntemlerle mushaf haline getirilmiş bir kitap olduğunu, Kur`an`a girmeyen ayetler bulunduğunu beyanla hâşâ Kur`an`dan şüphe duyulması gerektiği ifade edilmektedir!BU YAZI İLE UĞRAŞTIĞIM İÇİN ALLAHIM SEN BENİ BAĞIŞLA
3-"Keçinin yemesi sonucu Kuran`dan çıkan taşlama ayetini Ömer Kuran`a tekrar sokmak istedi; ancak halkın dedikodusundan korktuğu için cesaret edemedi"(Buhari, 53/5; 54/9; 83/3; 93/21; Müslim, Hudud 8/1431; Ebu Davut 41/1; Itkan 2/34).
DİKKAT: Kur`an`a fazladan eklemeler, yani müdahaleler yapılmış olabileceği iddia edilmektedir.
4-"Bir grup maymun zina yapan bir maymunu yakalamış ve taşlama cezasını uyguluyorlardı.
Onları bu haklı işte desteklemek için ben de taş atarak yardım ettim" (Buhari, 63/27).
DİKKAT: Hz. Peygamber`in, peygamber sıfatıyla yaşadığı Mekke ve Medine`de maymun bulunmamaktadır. Birkaç günlüğüne gitmiş olduğu Taif`te maymun nesli bulunuyor ise de O ve yanında bulunan azatlı kölesi Zeyd, Taif`te oturana Sakif Kabilesi mensuplarınca taş yağmuruna tutularak şehirden uzaklaştırılmışlardır. Canını kurtarma derdine düşmüş Hz. Peygamber`in böyle bir zamanda maymunlara taş atma fırsatı bulduğunu sanmıyoruz!
`` ŞU SAÇMALIKLARA BAKINIZ DİYANET BU İNSANLARI NEREYE SÜRÜKLÜYOR HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ´´?

5-"Bir kadının parmaklarını kesenin cezası şöyledir: Bir parmak için 10 deve, iki parmak için 20 deve, üç parmak için 30 deve, dört parmak için 20 -yirmi- deve fidye vermelidir" (Muvatta, 43/11; Hanbel, 2/182).
DİKKAT: İlk üç parmak için parmak başına 10 deve derken, dört parmak için neden sadece 20 deve demiş olabilir? LÜTFEN BUNLARI CİDDİYETLE ARAŞTIRIN!
Akla gelen; 4 parmak için 40 deve olmalıdır değil mi? Kim bilir belki de 3`ten sonraki parmaklar için parmak başına 20 deve demek istemiştir...
6- "Peygamber hiç bir vakit ayak üstünde işemedi" (Hanbel, 4/196; 6/136,192,213). LÜTFEN ARAŞTIRIN

7-"Peygamberin ayak üstünde işediğini gördüm" (Buhari, 4/60,62; Hanbel, 4/246; 5/382,394).
Yorum(6-7): Bu İmam Ahmet b.Hanbel, nasıl bir mezhep imamıdır ki; hem Hz. Peygamber`i ayakta işerken gördüm diyenlere itibar etmiş, hem de görmedim diyenlere!
LÜTFEN ARAŞTIRIN!
8-"Ureyne ve Ukeyle kabilelerinden bir grup Medine`ye gelerek Müslüman oldular. Medine`nin havası onlara dokununca Peygamber onlara deve sidiği içmelerini öğütledi. Adamlar develeri dağıttılar ve çobanı da öldürdüler. Peygamber onları yakalattı.
Ellerini ve ayaklarını kesti. Gözlerini oydu. Çölde susuz ölüme terk etti. Biz onlara su vermek isteyince Peygamber bizi engelledi"(Buhari, 56/152, Tıb 5/1; Hanbel, 3/107,163).

DİKKAT: Hz. Peygamber`e, iftira ile açıklanamayacak boyutta yapılan bir alçaklıkla karşı karşıyayız. Üstelik bu hadisin, Buhari gibi güvenilir kabul edilen bir kaynakta bulunduğu söylenmektedir.
Rahmet (acıma) peygamberine böyle bir acımasızlık nasıl isnat edilebilir?
9- "Musa ölüm meleğinden çok korkuyordu. Bir gün ölüm meleği canını almaya elince meleğin yüzüne tokat atıp bir gözünü çıkardı" (Buhari, 64/4-5).
ABD, AB, İsrail`den yardım alıp Suriye yönetimini devirmek isteyenler İslam adına mı mücadele ediyor? Karşısındakiler gayrimüslimler midir? Bu dua edilen muhalif gruplara PKK`nın Suriye kolu PYD de dahil midir?
Bu sorular çoğaltılabilir. Bir Müslüman olarak bu durum beni çok rahatsız etti! Daha önce de Mele yasasıyla cemaatlerde belli ideolojk saplantılarla yetişmiş insanların Diyanet`e alınması, ruhban okulunun açılmasının gerekliliği gibi konularda siyasete alet edilen Diyanet, eğer bu şekilde giderse Türkiye`deki Müslümanları da bölecek! Almanya`da olduğu gibi her cemaatin camisi ayrı mı olacak. Irak`taki gibi Sünnilerin camiisi, Şiilerin camisi şeklinde mi olacak? Veya AKP politikalarının desteklendiği camiler, MHP ya da CHP`nin söylediklerini destekleyen camiler şeklinde mi ayrılacak? Bu duruma şahit olunca bu hocanın ettiği duaya amin denilir mi diye ciddi bir kuşku duydum ve tüm şevkim kırıldı! TRT-1`i kapatıp kendi ibadetimi yaptım. Ama bu durumu ciddi bir tehlike olarak gördüm ve Diyanet İşleri Başkanının
BU MASKARALIKLARA SON VERİLMESİ İÇİN DERHAL ORDAN ALINMASI ve MÜSLÜMAN MİLLETİMİZDEN ÖZÜR DİLETİLMESİ ŞARTTIR..´´
Selam ve dua ile
31-Temmuz -2014
Alanya



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.