ECZACILAR VE PROBLEMLERİ (3) AHMET ÖZDEMİR
Meselâ: 8,- lira maliyetli bir ilâç 10,- liraya satılsa, bunun kâr nispeti yüzde 25`tir. Halbuki, eczacılar bunun kâr nispetini 20 der. Yine söyleyelim; ihtimalen ve müstakbel vergi incelemeleri sırasında ve kâr düşüklüklerini izah eder iken biz küsuratı-bir liradan (0,05; &8230; 0,45&8230;) az olanı, her bir muamele için almıyoruz, derler. Soralım sizlere, sizlerden kaçınız böyle iskontolara muhatap olabildiniz, evet diyorsanız kaçta kaç ile faydalandınız. Bilakis, müşteri; bozuk paranız yoksa küsurat üstü kalsın, der. Uygulama böyledir. Eczacılar en büyük müşterisi SGK olup, bunu diğer kamu kurum ve kuruluşları, daha sonrada ilâçlarını kendi paralarıyla satın alan sade vatandaşlardır. Eczacıların, böylesine inatları devam eder ise; SGK emeklileri ile diğer kamu kurum ve kuruluş personeli ilâçlarını peşin veya veresiye olarak alacak, bunu faturalandıracak, çalıştığı kuruma veya SGK`na ibrazla parasını belli bir süre gecikmesiyle de olsa alacaktır. Bundan en fazla, emekliler ve SGK rahatsız olacaktır. Milyonlarca kişinin bu yöndeki taleplerinin kısa vadede yerine getirilmesi hiç de kolay olamayacak, istenmese de az veya çok bir karmaşa ortamı hasıl olacaktır. Eczacılar bakımından da; zamanında Devletten parasını tahsil edememekten şikâyetçi iken fert baz`ında birçok kimseye vade tanımak durumunda kalacak, her bir muameleye fatura düzenlemek mecburiyetinde kalacak ve böylece çalışma masrafları-hesap/kitap işleri çoğalacaktır. Şimdi, herkes; aynayı-gonyayı iyi anlasın-görsün. Bu durumdan kim kârlı-kim Zaralı, acaba. Nihayet, siyasi-idari otoritenin ilâç satışıyla ilgili alternatif uygulamaya ait çalışmalara da şiddetle karşı konulmaktadır. 15 OCAK 2010 tarihine kadar bir çok eczacının belirtilen davete icabet edeceği tahmin edilmekle beraber, bu çalışmalara ışık tutması bakımından ve bize göre; - Büyük marketlere ilâç satma imkânı verilecek ise, bunların eczacı ve kalfa çalıştırma mecburiyeti getirilmelidir. - İlâçlar serbest çalışan doktorların ecza dolaplarında; kamu-özel sektör poliklinik-hastane-sağlık-tedavi merkezlerinde satılabilmeli, kurum ve kuruluşlar belirtilen hizmetler bakımından eczacı ve kalfa çalıştırmak mecburiyetinde olmalıdır. - Bugünkü statü devam etse dahi, eczacı kalfalarını yetiştiren ön lisans veya lisans seviyesinde yüksek okullar açılmalı ve belli ciroların üstündeki eczanelerde çalıştırılma mecburiyeti getirilmelidir. - Belli bir cironun üstünde iş yapan eczacılar ve işletmeleri için bağımlı malî müşavir çalıştırma mecburiyeti getirilmelidir.
Meselâ: 8,- lira maliyetli bir ilâç 10,- liraya satılsa, bunun kâr nispeti yüzde 25`tir. Halbuki, eczacılar bunun kâr nispetini 20 der. Yine söyleyelim; ihtimalen ve müstakbel vergi incelemeleri sırasında ve kâr düşüklüklerini izah eder iken biz küsuratı-bir liradan (0,05; &8230; 0,45&8230;) az olanı, her bir muamele için almıyoruz, derler. Soralım sizlere, sizlerden kaçınız böyle iskontolara muhatap olabildiniz, evet diyorsanız kaçta kaç ile faydalandınız. Bilakis, müşteri; bozuk paranız yoksa küsurat üstü kalsın, der. Uygulama böyledir. Eczacılar en büyük müşterisi SGK olup, bunu diğer kamu kurum ve kuruluşları, daha sonrada ilâçlarını kendi paralarıyla satın alan sade vatandaşlardır. Eczacıların, böylesine inatları devam eder ise; SGK emeklileri ile diğer kamu kurum ve kuruluş personeli ilâçlarını peşin veya veresiye olarak alacak, bunu faturalandıracak, çalıştığı kuruma veya SGK`na ibrazla parasını belli bir süre gecikmesiyle de olsa alacaktır. Bundan en fazla, emekliler ve SGK rahatsız olacaktır. Milyonlarca kişinin bu yöndeki taleplerinin kısa vadede yerine getirilmesi hiç de kolay olamayacak, istenmese de az veya çok bir karmaşa ortamı hasıl olacaktır. Eczacılar bakımından da; zamanında Devletten parasını tahsil edememekten şikâyetçi iken fert baz`ında birçok kimseye vade tanımak durumunda kalacak, her bir muameleye fatura düzenlemek mecburiyetinde kalacak ve böylece çalışma masrafları-hesap/kitap işleri çoğalacaktır. Şimdi, herkes; aynayı-gonyayı iyi anlasın-görsün. Bu durumdan kim kârlı-kim Zaralı, acaba. Nihayet, siyasi-idari otoritenin ilâç satışıyla ilgili alternatif uygulamaya ait çalışmalara da şiddetle karşı konulmaktadır. 15 OCAK 2010 tarihine kadar bir çok eczacının belirtilen davete icabet edeceği tahmin edilmekle beraber, bu çalışmalara ışık tutması bakımından ve bize göre; - Büyük marketlere ilâç satma imkânı verilecek ise, bunların eczacı ve kalfa çalıştırma mecburiyeti getirilmelidir. - İlâçlar serbest çalışan doktorların ecza dolaplarında; kamu-özel sektör poliklinik-hastane-sağlık-tedavi merkezlerinde satılabilmeli, kurum ve kuruluşlar belirtilen hizmetler bakımından eczacı ve kalfa çalıştırmak mecburiyetinde olmalıdır. - Bugünkü statü devam etse dahi, eczacı kalfalarını yetiştiren ön lisans veya lisans seviyesinde yüksek okullar açılmalı ve belli ciroların üstündeki eczanelerde çalıştırılma mecburiyeti getirilmelidir. - Belli bir cironun üstünde iş yapan eczacılar ve işletmeleri için bağımlı malî müşavir çalıştırma mecburiyeti getirilmelidir.
|