Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10208
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2291) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (424) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (849) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (891) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3430) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3430)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
R.K.KURT - (Ziyaretci) 16.04.2008 12:42:04

DÜNYA DİN EKSENİNDE KIYAMET SAVAŞINA GİDİYOR

DÜNYA DİN EKSENİNDE KIYAMET SAVAŞINA GİDİYOR

İngiliz yayın kurucusu BBC`nin din işleri editörü Robert Pigott 26 Şubat 2008`de ``Türkiye İslami metinlerde radikal bir revizyona gidiyor´´ haberini geçince, sonraki günlerde The Guardian, Financial Times, Le Monde Diplomatique ve Süddeutsche Zeitung gibi Avrupa gazeteleri konuya geniş yer verdiler.
Onlara göre Türk Diyanet İşleri Başkanlığı ve A.Ü. İlahiyat Fakültesi ``hadislerin çağdaş yorumu´´ ile ``İslamiyet`te reform´´ yolunu açıyordu.
Avrupa basını, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi önderliğinde yapılan çalışmayı ``´´Revisionist Koran Hermeneutics in Contemporary Turkish University Theology´´ başlığıyla kitaplaştıran Cizvit Prof. Felix Körner`in görüşlerine geniş yer verdi.
Öte yandan Salman Rüşdi`nin ``Şeytan Ayetleri´´nden iğrenç, Hz. Muhammed karikatürlerine, hepsi Batı tarafından alkışlanıyor.
Şimdilik sonuncu ama EN SON olmayacağı kesin olan Hollandalı aşırı sağcı siyasetçi Geert Wilders`in Kur`an-ı Kerim`e hakaret içeren ve İslam`ı şiddetle özdeşleştiren ``FİTNE´´ adlı filmine gelince&8230; Batılıların tavrını bu filmle ilgili olarak şöyle özetleyebiliriz: ``Tavşana kaç, tazıya tut´´.
Artık şu husus ayan beyan ortaya çıktı ve her aklı başında insan tarafından da kabul ediliyor. Dünya bir yanda Judeo-Hıristiyanlar diğer yanda Müslümanlar ekseninde majör bir üçüncü dünya savaşına doğru gidiyor.
Başta Başkan Bush olmak üzere, ABD-İsrail-İngiltere`nin peydahladığı radikal İslamcı terörizme karşı Judeo-Hıristiyan ekseninin açtığı savaşa Evanjelistler ve Yahudiler Tevrat ve İncil`i referans olarak alıyorlar.
Fransa`da ``Sabatayist´´, Yahudi-Hıristiyan Cumhurbaşkanı Sarkozy, Bush gibi anti laik devlet söylemleriyle tanınıyor ve zaten bir hayal olan Türkiye`nin AB üyeliğine şiddetle karşı çıkıyor.
Almanya`da birbiri ardına kundaklanan ``faili meçhul´´ ama buram buram Alman derin devleti kokan, Türk evleri.
Türkiye`de öldürülen rahipler ve misyonerler, Hrant Dink cinayeti ``bir hazırlığın´´ kilometre taşları.
İngiliz Başpiskopos`un durduk yerde İngiltere`deki Müslümanlar için şeriat talebinde bulunması asla iyi niyetli ve masum bir istek değil.
Maksat İslamiyet`e değil, radikal İslamcı unsurlara yer açarak İslam ile bağnazlığı Batı toplumunun zihninde eşitlemek. Bağnazlık ne kadar İslam ile özdeşleştirilirse Batı`daki kiliseler kendi cemaatlerinin Hıristiyanlığa daha güçlü sarılacağını düşünüyorlar.
Evanjelistler bir taraftan Vatikan`a bağlı Opus Dei bir taraftan, projenin iki güçlü Hıristiyan mezhebi var. Ortodokslar bunun dışında tutuluyor.
The Daily Telegraph Türkiye`de hadislere dair yürütülen çalışmayı şöyle değerlendirdi:
``NATO`nun tek Müslüman üyesi ve küresel terörizmle savaşın önemli bir ortağı konumundaki Türkiye`de hadisleri çağa uyarlama gayreti ABD`nin telkiniyle başlamış ve radikal İslamcılıkla mücadele planının bir parçası olabilir...´´yorumunu yaparak Türkiye`deki ``İslam`da reform´´, ``ılımlı İslam´´ manipülasyonunun işaret fişeğini kimin attığını gösterdi.
Yeni Dünya Düzeni için ``senkretik din´´ hadisenin adeta amentüsü. Bunun için de İslam bir yandan radikalleştirilecek, bir yandan da ``reform´´ ve ``ılımlı´´ İslam adıyla kendi içinde derin çatışmaların menbaı haline getirilecek. Bunlar toplumlar üzerinde test edilerek bir yandan bazı Müslüman ülkeler ``şeriat´´ yönetimine geçirilecek.
Başta Türkiye olmak üzere birkaç İslam ülkesi de düşük yoğunluklu ``şer-i demokrasi´´ ile yönetilir hale getirilecek.
Ne ABD, ne İsrail ne de hiçbir Avrupa ülkesi Judeo-Hıristiyan-İslam savaşını tek başına göze alabilir. Hatta hepsi bir arada bile İslam`a karşı doğrudan savaşı göze alamaz. Ancak İslam dünyasında oluşturulacak derin inanç-amel yarılmaları ile ``iyi Müslüman´´-``kötü Müslüman´´ tefriki böyle bir savaşı kolaylaştırır.
ABD-İsrail-İngiltere üçlüsünün siyaseten başını çektiği, teolojik olarak da Evanjelist Hıristiyan kiliseleri ve Vatikan`a bağlı Opus Dei tarikatının önderlik ettiği, desteklediği ``İslam`da reform´´ elbette ``şeriatla´´, diktatörlükle yönetilen bir İslam ülkesinde başlatılamazdı.
Türkiye`de iyi kötü işleyen bir demokrasi var. Ve laik, milli, üniter devlet, Müslüman Türk milleti temeline oturtulmuş bir cumhuriyet idaresi, üstelik 50 yıldan fazladır NATO üyesi.
1946`da Milli Şef İnönü ile başlatılan ve sonrasında 1978`de Kemal Derviş imzalı Dünya Bankası raporu, 24 Ocak 1980 kararları, 12 Eylül 1980 darbesi, 28 Şubat 1997 laik çığırtkanlı post modern darbe, sermaye piyasası tabanlı krizlerle iyice hırpalanmış toplumsal bir yapı, 3 Kasım 2002`den beri AKP iktidarı ile iyice dönüşüme tabi tutulan bir ülke. Ekonomide ``sadaka ekonomisi´´, toplumsal yapıda başörtüsü ile kıç örtüsünü birbirine karıştırmış, Kur`an`daki İslam`dan bi haber, cahil ama Batı destekli tarikat ve dini cemaatler eliyle biat ettirilmiş ``müminler ordusu´´.
Madem ABD doların üzerine bile ``In God We Trust´´ (Biz Tanrı`ya güveniriz-inanırız) yazmıştı. Demek ki Kelime-i Şehadet`ten ``Muhammedun Resulullah´´ çıkarıldı mı tam bir ``ortak inanç´´ zemini bulunurdu.
Nitekim bazı aklı evvel tarikat ve dini cemaat önderi de buna balıklama daldı.
Böylelikle Judeo-Hıristiyanların istediği ``İslam`daki reform´´ Evanjelist kiliseler &8211;Opus Dei desteğinde gerçekleştirilmiş olur. Bir de ``İbrahimi dinler´´ masalı uydurup salladın mı tamamdır.
Kur`an`da ``Allah indinde din İslam`dır´´, ``İbrahim ne Hıristiyan`dır ne de Yahudi, o Müslüman`dır´´ ayetleri de görmezden geliniyor ama işin bu tarafı İslam âlimlerinin, İlahiyat fakültesi hocalarının işi.
Yeni Dünya Düzeni`ne giden yolda Mesih-Mehdi`nin gelmesi için balansı Amerikan ayarlı bir İslamiyet oluşturmaya çalışılırken&8230;
Tevrat-Genesis (Yaratılış) formatlı bir ``YARATILIŞ´´ teolojisi de Moon tarikatı destekli, mebzul İngiliz matbuatıyla, çeviri külliyatıyla eski playboy bir müstahar isimli ``yazar´´ tarafından Kur`an`a yamanmaya çalışılıyor.
Anlayacağınız muharref (bozulmuş) Tevrat kaynaklı ``kurtarıcı Mehdi´´ ve ``Yaratılış´´ İslam`a yamanmaya çalışılıyor.
ABD`de Darvin`in sapkın evrim teorisine karşı ``semavi akıllı tasarım´´ Evanjelist kiliseler, Evanjelist Başkan Carter, Reagan ve George W. Bush tarafından pahalı propagandalarla Amerikan halkına anlatıldı, anlatılmaya devam ediliyor.
Judeo-Hıristiyan eksen ``İslam`da reform´´ yapmak için vaazlarında haham tarzı ağlayan ``vaizler´´ ve irşad olmuş Mehdi naibi playboya yatırım yaptı.
İdealist Dr. Frankeistein ile reformist Dr. Jekyll ``İYİ´´yi yaratmak için beterin beteri daha ``KÖTÜ`ye ulaşmışlardı.
Yeni Dünya Düzeni ütopyası peşindeki güç simsarlarının hizmetkârları, ``kurtarıcı Mehdi´´ bekleyenlerin durumu, Stanley Kubrick`in ``Dr. Strangelove or: How I Learned to Love the Bomb´´ filminin son sahnesine benziyor:
Çılgın bilim adamı çok sevdiği nükleer bombanın üstüne binmiş olarak uçaktan aşağı atılır. Çılgın adam çok mutludur. At olarak telakki ettiği atom bombasının üstünde kovboy gibi bağırır, güler&8230; Ölüme doğru hızla yol alır.
İslam`a karşı, Judeo-Hıristiyan din bombasının pimi çekildi. Türkiye her ihtimale hazırlıklı olmalıdır.

Osmanlı Türkiye`si dinimiz İslam, mikro milliyetçilik ve borç sarmalı üçgeninde parçalandı.
Din ayağındaki en önemli faktör Suudi Arabistan`da ortaya çıkan İngiliz organizasyonu ``Vahabi İslam´´ harekatıdır.
12. yüzyılda yaşayan İbn-i Teymiyye`nin öğretilerine dayanan Vahabilik, bir Hambeli imamı olan Muhammed bin Abdülvahhab tarafından 17. Yüzyılda kuruldu.
İngiliz ajanı olan Abdülvahhab bugünkü Suudi hanedanının atasıdır.
Selefilik geleneğine dayanan Vahabilik bugün de El Kaide ile kendinden sıkça söz ettirmektedir.
Mart 2008`de Washington Post gazetesinde ilginç bir haber yer aldı.
ABD Savunma Bakanlığı`nın Saddam Hüseyin dönemi arşivleri üzerinde yaptığı askeri istihbarat çalışması sırasında elde edilen bir belgeye göre Vahabiliğin kurucusu olan Şeyh Muhammed bin Abdülvahhab`ın dedesi Bursalı bir Yahudi.
Washington Post`un köşe yazarı Al Kamen, Pentagon`un Saddam dönemine ait kamyonlarca yer tutan arşiv belgelerinden önemli bulunanları İngilizceye çevirterek beş cilt halinde bir araya getirilmesini sağladığını yazdı.
Tercüme edilen bu belgelere göre, Şeyh Abdülvahhab`ın dedesinin adı SÜLEYMAN değil ŞULMAN`dı. 16. Yüzyılda Bursa`da yaşayan Yahudi bir tüccar olan Şulman, daha sonra Şam`a göç etti. Sakal bıraktı, Müslüman sarığı sardı; ancak büyücü olduğu suçlamasıyla Osmanlı yönetimi tarafından Şam`dan kovuldu.
Amerikan Bilim Adamları Federasyonu (FAS) Vahabi inancından etkilenen Iraklı direnişçilere karşı yeni stratejiler geliştirmek isteyen ABD Genelkurmayı için hazırlanan 50 sayfalık arşiv analizinin ``birçok insanda bilinç sıçraması meydana getirdiğini´´ bildirdi.
Bugün Türkiye`de ve İslam dünyasında kaç Şeyh veya İslami cemaat lideri Abdülvahhab`a benziyor acaba?
El cevap: Türkiye`deki en şöhretlilerden üç tanesinden biri Ermeni kökenli, biri Yahudi kökenli, diğerini de herkes biliyor.

R. K. Kurt





Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.