Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10207
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2290) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (424) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (849) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (891) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3430) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3430)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Nurullah AYDIN - (Ziyaretci) 10.07.2010 13:04:31

DEVLET YÖNETİMİNDE İRADE ZAAFİYETİ

Nurullah AYDIN
10 Temmuz 2010

DEVLET YÖNETİMİNDE İRADE ZAAFİYETİ!

Her devlet belli dönemlerde güçlü lider ve güçlü ekiple yönetilir, bazen de çok zayıf lider ve ekiple. Ülkelerde de bu nedenle inişli çıkışlı dönemlerden geçer. Türk Devleti de tarihin belli dönmelerinde bunu yaşadı.

Ancak demokrasiye geçişle birlikte güçlü lider ve güçlü ekip ne yazık ki sağlıklı yönetim sağlayamamıştır.

Öylesine ki iç ve dış karar vericiler hep ülke yönetimi elde olsun diye zayıf kişileri donanımsız, tarih bilgisi devlet tecrübesi olmayanları, lider diye parti lideri daha sonra başbakan, cumhurbaşkanı yapmayı tercih etmişlerdir. O kişiler de yaşamları boyunca herhangi bir alanda uzman olmadıkları için siyaset sonrası silinip gitmişlerdir.

Bu açıdan Türk Devleti`nin geldiği nokta herkes tarafından anlaşılıyor.
Her şey yabancılara teslim edilmiş. Adeta ikinci bir Tanzimat fermanı uygulanıyor. Kanunlar değişiyor. Kurum ve kuruluşlarda kanun ve nizam hâkimiyeti sulandırılarak, ben yaptım oldu, zihniyeti uygulanıyor.

Kurumların çalışması engelleniyor. Daha sonra ehli olmayan yöneticiler atanarak sulandırılıyor. Adeta adı var kendi olmayan, kurumlar oluşturuluyor.

Türk Milleti aleyhine kanunlar çıkarılıyor. Toplum geçim derdine düşmüş. Beyin kirliliğine tabi tutulmuş, insanlar, hiçbir şey düşünemiyor, göremez halde.

Okumuş, eğitim görmüşler ise, menfaat uğruna her kılığa girer olmuşlar.

Toplumda güven ve huzur kalmadı, işsizlik ve sefalet hat safhada. İşveren huzursuz, esnaf perişan, işçi perişan emekli perişan, işsiz zaten perişan. Gizli yapılan zamlar devam ediyor. Sefalet her gün artarak büyüyor.

Türk toplumunun ihtiyaçları değil, parti menfaatleri konuşuluyor. Yandaşlar korunuyor kollanıyor, zenginleştiriliyor. Yaratılan ve yaratılmaya çalışılan azınlık hakları savunuluyor.

Mecliste 550 milletvekili var ama televizyonda görülen 50 milletvekili. Elini kaldıran, indirenler ise artıyor.

Milletvekilleri suskun. Türk olmayan unsurlar toplumda öne çıkarılıyor. Yarın bunlar, korunacak ve kollanacak. Şehirlerde nüfus temizlikleri ve bölge temizlikleri başlayacak. Var olan hükümet, on yıldır uygulanan programlar da olduğu gibi, yine din, iman, hak, hukuktan bahsedecekler. Sivil itaatsizlikler başlıyor.

İhanet etme projesi her alanda uygulanıyor. Uyuşturucu kullanımı hızla yayılıyor.
Asker ve polise yönelik saldırılar yurdun değişik yörelerinde artıyor.

Bakın; komisyonda görüşülen kanuna göre 17 yaşındaki gençler, ruhsatlı silah alabilecek.
Silah tüccarları, sakız satar gibi, gençlere silah satacak. Silah fabrikası açıldı da bizim mi haberimiz yok. Hangi üretim destekleniyor? Nerden çıktı bu kanun, neden silah satılacak? Bu neyin kanunu? Neden çıkıyor? Bu silahlar nerde ve kime karşı kullanacaklar. Çocuklara afdan bahsediyorlar. Hangi çocuklar? Açken, ekmek çalan çocuklar mı?

17 yaşındaki genç, eline silah aldığında, silahla evcilik mi oynayacak? Polise taş atan çocuklar, birer militan olmadı mı? Taş atar, fazla sürmez, militan olur kurşun atar.

Önceleri seslenmeyen, şimdiler de sözü geçmeyen bir muhalefet. Yani sözde muhalefet, görünmeyen destekçi. Muhalefet olsun diye konuşan muhalefet.

Muhalefeti tüm olan bitenlere rağmen millet ciddiye almıyor. Ankara pislenmiş ve kirlenmiştir. Kokusu her yerden hissediliyor.

Ülke iç savaşa nasıl mı gidiyor? Her şey o kadar açık ki hala görmeyen gözler, anlamayan beyinler var. Farkına varmayan gaflettekiler var.

Devlet ayrıştırılmıştır. Kafa yordukları konu; desteklenecek etnik grupların nasıl destekleneceğidir ve nasıl olursa kanuna uydurulur konusudur..

Daha ne belgesi, neyin belgesi bekleniyor. Kimliği bizden, kendi bizden olmayan insanlardan ne bekleniyor? Devlet tehdit ediliyor. Bu ülkede savaş var diyorlar. Biz başkalarına benzemeyiz diyorlar. Akabinde görevliler öldürülüyor.

Siz neden görmüyorsunuz, ses çıkarmıyorsunuz? Türkiye açık serbest ticaret bölgesi oldu. Tüccarlar, iş başında, iç savaş çıkaracaklar. İç savaş büyük gürültülerle geliyor.

Gelen fırtınaya hazırlıklı mısınız? Benden uyarması!

GüNüN SöZü: Oku, anla, bil, düşün ve karar ver.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.