DEĞERLER NEDİR NE DEĞİLDİR?
Nurullah AYDIN
16 Temmuz 2010
DEĞERLER NEDİR NE DEĞİLDİR?
İnsanın Yeniden Keşfi İçin her din her ideoloji her akım öngörülerde bulunur. Organizasyonu
aracılığı ile değerler merkezinde hayatı tüm yönleriyle kuşatan rengârenk bir tablo oluşturma peşinde olurlar.
Her alana dokunarak, insana gerçek rol modeller göstererek, rozetlerin ve her türlü simgeleştirmeye dayalı kategorize edici tavırların karşısında, insanın kişilik ve karakter
özelliklerine vurgu yapmaya çalışırlar.
Her türlü farklılığın istifa edilmesi gereken sonsuz bir zenginlik alanı olduğunun daha iyi idraki için örneklikler oluşturmak isterler. Anlamsız çatışmaların merkezine yerleştirilen ve çatışma kültürünü besleyecek kimliklere dönüştürülen hallerin dışında, kişi olarak hayata katkıları kadar anlam ifade ettiğimizin fark edilmesi için çaba gösterirler.
Yaşam yolculuğuna örneklikler oluşturmak, sinerji meydana getirmek ve yeni yaşam alanı yürüyüşünde cesareti arttırmak amacıyla, ödüllendirmelerle insana, Türk ve Dünya kamuoyunun dikkatine sunarak, iyi bir dünya bırakma iradesine katkıda bulunmak
düşüncesinde olduklarını ileri sürerler.
Her türlü siyasi, ideolojik, etnik, mezhebi, dini vs. kimlikleri tartışma ve kavga konusu yapmak yerine; enerjileri çok çeşitli üretimlere kanalize edebilme gayretleri peşinde oldukları iddiasıyla hareket ederler.
En``leri yarıştırma değil, değerleri hayata katma uğraşısı içerisindeki girişimler; çoğulcu ve eşitlikçi yapısıyla; Türkiye`ye ayrıcalık, zamana ve mekâna orijinallik katmaya devam etmektedir. Bu hedefler doğrultusunda değerlerimizi el birliği ve gönül seferberliğiyle inşaa etmek için de zaman zaman buluşma toplantıları organize ederler.
Başkasında insan olmak; değerler etrafında birleşmeye ve buluşmaya çağırdıkları o konularda insanı cezbeden konulardır.
Nedir bunlar;
Kardeşlik, Merhamet, Edeb, Güven, Tevazu, Fedakarlık, Yiğitlik Cömertlik, Sevgi, Diğergamlık, Saygı Hoşgörü Azim, Nezaket, Cesaret, Dinleme, Öğrenci, Sadakat, Sağduyu,
Girişimcilik, Proje, Aydın, Adalet, İrfan, Eğitim, Sabır, Dostluk, Zanaat, Kahramanlık, Bilim, Şefkat, Sanat, İletişim, Kadirşinaslık, Tebessüm, Hizmet, Mensubiyet, Tecrübe, Barış, Emanet, Vefa
Peki gerçekten bu kavramların içine neleri koyuyorlar, neleri anlamlandırıyorlar? İşte soru bu!
Dünyanın farklı coğrafyalarında oluşturulan dernekler, vakıflar benzer kavramları en doğru en gerçekçi olarak kendilerinin ifade ettiğini, samimi olarak kendilerinin temsil ettiklerini iddia ederler.
Peki ne doğru ne yanlış, ne eksik ne tam? Kimse bir şey diyebilir mi? Elbette hayır!
Herkes kendi doğruları ile kendi gerçeklikleri bağlamında hareket etmektedir. Bu da doğal!
Çünkü farklı beyinler farklı düşüncelerle insanoğlu tarihsel gelişim sürecini yaşamaktadır.
Ben de hepsine kendi doğruları ve gerçeklikleri ışığında insanın daha iyi mutlu başarılı olmasına katkıları ölçüsünde kolay gelsin diyorum..
Konuyu fıkra ile anlamlandıralım.
Eski Roma`nın ünlü generallerinden birinin eşi dünya güzeli bir kadınmış.
Kültürü, neşesi, ev sahibeliği üslubuyla benzeri güç bulunur bir "şahane kadın" Boşanacakları haberi çıkmış,
bütün Roma bu haberle çalkalanıyor.
Yakın arkadaşları bir cesaret konuyu açmışlar:
- Eşin Roma`nın en güzel, en beğenilen, gıpta edilen kadını, diye başlamışlar; lafı birbirinin ağzından alarak dakikalarca övdükten sonra, sözü şu suale getirmişler. Nasıl olur da ondan ayrılmayı düşünebilirsin?
General bacağını uzatarak:
- Çizmemi beğendiniz mi önce onu söyleyin bana, demiş.
- Çok güzel!
- Tay derisinden yapılmıştır. Sicilya`nın en marifetli çizmecisi tarafından, kendi eliyle,benim için yapılmıştır. Bir benzerini bütün Roma`da bulamazsınız.
- Belli, demiş arkadaşları. Benzersiz derken de haklısın. Ama bunun, bizim sualimizle ne alakası var?
Arkadaşlarının merakını iki kelimeyle gidermiş general:
- Ayağımı sıkıyor;....
İnsanda güzel olan yüzdür,yüzde güzel olan gözdür ama insanı insan yapan ağızdan çıkan sözdür.....
GüNüN SöZü: Güzel ve etkileyici sözle güven verebilirsin
|
