DAVOS FORUMU VE BAZI GERÇEKLER
Davos Forumu ve bazı gerçekler
Mehmet KOÇAK
İsviçre`nin en doğusunda, küçük bir kasaba olan Davos, uluslararası alanda kış sporlarının metropolü olarak bilinir. Avrupa`nın en uzun kayak pistine sahip olması nedeniyle kayakçıların vazgeçilmez tercihidir. Dünya Ekonomik Forumu`nun bu kasabada yapılıyor olması kasabanın dünya genelinde uluslararası siyasetin şekillendiği yer olarak kendisinden söz edilmesine neden olmaktadır. Birçok ülkenin devlet ve hükümet başkanları, bakanlar, işadamları, sanatçılar, korumalarıyla bazen kongre merkezinde bazen de ikili görüşmeler için oteller arasında dolaşırken öte yandan bu yaşanan hızlı trafik ve siyasi yoğunluğu umursamadan spor elbiseleri içinde dolaşan yerli ve yabancı turistlerin rahat hareketleri dikkatimizi çekiyor.
Davos Dünya Ekonomik Forumu 1971`den bu yana yapılıyor. 1988`de Merhum Turgut Özal`ın Türkiye gündemine soktuğu Forum sayesinde bizim dışımızda devasa bir dünya olduğu gerçeği ile yüzleşmemiz sağlanmış oldu. Ama bu yüzleşmenin işe yarayıp yaramadığı her zaman tartışılmaktadır. Sadece bizde mi? Hayır, tüm dünyada Davos Forumu tartışılıyor.
Gecen yıl Başbakan Erdoğan, Forum`daki Gazze oturumunda konuşulmasına müsaade edilmeyince "Beni 12 dakika konuşturuyorsunuz. Peres 25 dakika konuştu. Benim için Davos bitmiştir" diyerek son noktayı koymuş oldu. &8216;One minute` olarak tarihe geçen bu olayda Başbakan Erdoğan yüksek sesle konuşan ve parmağını sallayan İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres`e çok sert bir çıkış yapmıştı. "Siz masum insanları öldürmeyi çok iyi bilirsiniz. Kadın ve çocukları öldürüyorsunuz" diyerek toplantıyı terk etmişti. Davos tarihinde bu olay bir ilk olmuş ve Başbakan, insanlık onurunu ayaklar altına alan İsrail yönetimini lanetleyen milyonların yüreğine bu tavrıyla su serpmişti. Geçen bir yıl zaman içinde İsrail ile ilişkilerde olumsuzluklar birbirini takip etti. Son olarak İsrail Dış İşleri Bakan Yardımcısı`nın Türk Büyükelçisini makamına çağırarak küstahça ifadeler kullanması ve küçümseyen hakaretvari bir tavır sergilemesi sonrasında resmen özür dilenmesi krizin büyümesini önleniş oldu. İlişkilerin düzelmesi ise Başbakanın ifade ettiği gibi ``İsrail`in Filistin halkına yönelik yok etme ve Filistin topraklarını sahiplenme politikalarından vaz gemcesine bağlıdır´´. şeklindeki değerlendirmesi ``One minute´´ olarak başlayan tavrını sürdürmekte kararlı olduğunu bir kere daha ortaya koymuştur.
Başbakan Erdoğan`ın &8216;one minute` olayıyla hafızalara kazınan ve ´´Bir daha da Davos`a gelmem´´ sözlerinin ardından Türkiye`nin bu yılki toplantılara katılıp katılmayacağı merak ediliyordu. 27 Ocak`ta yapılacak bu yılki Forum`a Başbakan ``Bizim ağzımızdan söz bir kere çıkar. Ağzımızdan söz çıktı. `Ben bir daha gelmeyeceğim` dedim. Bitmiştir o iş. Ben bir daha oraya demek ki gitmem´´ açıklaması tartışma ve beklentilere son vermiş oldu. Bende gazeteci sıfatıyla Davos`u her yıl aralıksız takip edenlerden biri olarak İsviçre`nin bu küçük kasabasında gerçekleşen Forum`un bir işe yarayıp yaramadığını katılmamakla Başbakanın doğru mu, Yanlış mı, yaptığını araştırdım.
Davos ne işe yarar?
Dünya Ekonomik Forumu Vakfı Başkanı Klaus Schwab tarafından hazırlanan ve gazetecilere dağıtılan bir kitapçıkta Davos Dünya Ekonomik Forum`un şimdiye kadarki başarıları sıralanıyor. Ancak karşı cephe ise çok daha ciddi iddialara yer vererek Davos`daki Forum`un bir işe yaramadığını ileri sürmektedir. Dünya Ekonomik Forumu`na alternatif Brezilya`nın Porto Alegre kentinde başlattığı Dünya Sosyal Forumu düzenleniyor. Her iki tarafın görüşleri ve sıraladıkları iddiaları irdelediğinde Forum`un dünyadaki zenginler ve emperyalist güçlerin yararına önemli katkıda bulunurken, dünyada ezilen mazlum milletler için bir çare üretemediği gerçeği ile karşılaşıyoruz. Müslümanlar için ise herhangi bir fayda sağladığı söylenemez. Bazı örnekleri şu şekilde sıralamak mümkün: 1979&8216;daki Kızıl ordunun Afganistan işgali önlenemedi. Bu işgalle ülke 30 yıllık bir savaşın içine çekildi. Milyonlarca Müslüman`ın katledildiği Afganistan`da Rusya`nın çekilmesinden sonraki süreçte bir iç savaş yaşandı. Amerika tarafından 11 Eylül Saldırıları gerekçesi ile 2001 Ekiminin 7. gününde yeniden işgal başlamıştır. Amerika`nın işgaliyle bölgede halen Müslüman kanı akmaya devam etmektedir. 1979 yılından beri her yıl toplanan Forum`da Afganistan tartışıldığı halde halen ne akan durdurulabilmiştir ne de işgalci güçler ülkeden çıkarılmıştır.
· Türkiye ile Yunanistan 1988`de mutabık kaldıkları Davos ruhu ile savaşın eşiğinden döndüler. Ancak Kıbrıs için adil bir karar alınmadığı gibi Türkiye`ye yönelik haksız tutum ve baskılar devam etmektedir. · Ermenistan`a BM Güvenlik konseyi kararları hatırlatılarak işgale son verip Azerbaycan topraklarını koşulsuz boşaltması gerektiği konusu hiçbir zaman gündeme getirilmedi. · 1994`te dönemin İsrail Dışişleri Bakanı Şimon Perez ile FKÖ lideri Yaser Arafat, Gazze ve Batı Şeria`yla ilgili anlaşmaya vardı gibi gösterilmiş ve Filistinliler aleyhinde bir dizi anlaşmalar yapılmıştı. Bir barış olur ümidiyle verilen tavizler sineye çekildi ancak İsrail halen en ağır silahları kullanarak Filistin halkını yok etmeyi sürdürüyor. Gazze kuşatmasının kaldırılması ve İsrail saldırılarının durdurulması için Davas`taki Forum`un hiçbir katkısından söz edilemez. Forum`da gecen yıl bazı gerçekleri dile getirmeye çalışan Başbakan Erdoğan`ın sözü kesilmek istenmişti. · ABD ve İngiliz askerlerinin oluşturduğu müttefikler ordusu 18 Mart 2003 tarihinde Saddam yönetimindeki Irak`a karşı, kimyasal silahlar bahane edilerek işgal hareketinin başlattı. Yakılıp yıkılan bir ülke ve katledilen milyonlarca Müslüman sivil halk söz konusudur. İşgal ve toplu katliamlar halen devam ettiği Irak`ta Ebu Gureyb skandalı Amerikalı askerlerinin çektiği fotoğrafların 2004`te ortaya çıkmasıyla patlak vermişti. Kadın ve erkek mahkûmlara tecavüz ve insan onurunu ayaklar altına alan çirkeflikler dünya kamuoyunun nefretini arttırırken o tarihten bugüne defalarca toplanan Davos Forumu bir SAVAŞ SUÇU olan bu işgale son verilmesi için hiçbir girişim başlatılamamıştır. · Ruslar`ın Çeçenistan`daki katliamlarına sessiz kalındı. İsrail`in Lübnan ve Filistin`e yönelik işgal ve saldırılarına seyirci kalınmıştır. Yakın tarihin en büyük trajedisi olan Balkanlar ve Kafkaslardaki iç savaşlar durdurulamamış, Bosna genelinde sürdürülen ve Srebrenica kasabasında 8372 Müslüman Boşnak`ın öldürülmesiyle finali yapılan toplu katliamlar ve soykırım önlenmemiştir.
Dünyaca ünlü siyasi liderler, dünya ekonomisine yön veren büyük dünya devleri şirketlerin sahipleri ve daha birçok ünlünün burada bir araya gelmesi, insanlığın huzur ve barışına bir katkı sağlamayacaksa bizim için çok fazla bir anlam taşır mı? Şimdi soruyorum; bu forum çok uluslu şirketlere hizmet eden neo-modern bir kapitalist araç mı? Yoksa dünyanın sorunlarına hakiki çözümler üreten bir platform mu? &8216;El cevap` ``bu forum bir `showbiz` yani şov alnıdır´´. Sözün özü şu: Davos Dünya Çıkarcı Sermayesinin ve emperyalistlerin yıllık kongresidir. Buradaki buluşmalarda daha fazla kazanma, sömürme ve yeniden yapılanma konuşulur. Zalimlere karşı mazlumların hakları aranmaz...1988`den beri bu Forumu izleyen bir gazeteci olarak tespitlerin bunlardır.
|