Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10208
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2291) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (424) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (849) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (891) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3430) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3430)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Ömer Sağlam - (Ziyaretci) 28.01.2010 01:08:55

BUNLAR YA ŞABALAKTIR YA DA HAİN (1)

Bunlar ya Şabalaktır ya da Hain!
Ömer SAĞLAM
osaglam18@yahoo.com




Balyoz Harekâtı



Hayvanlardan aslanı, inşaat malzemelerinden de balyozu pek severim! Çünkü her ikisi de gücü ve netice alıcı etkiyi ifade etmektedirler. Bu yüzden 1998 yılında yayınladığım ikinci şiir kitabımın adını "Balyoz Harekâtı" koymuştum. İsminden de anlaşılacağı üzere; kitabımızda bulunan şiirler biraz serttir! Açıkçası bazıları için biraz kalın kaçar niteliktedir. Çünkü genelde öfke içinde yazılmışlardır. Peki, bu öfke kime yöneliktir derseniz 28 Şubat Post Modern Darbesi`ni yapanlara yönelikti derim.



Zira o darbe, bana göre tamamen hukuk dışı bir eylemdi ve bu ülkenin meşru hükümetini alaşağı etmeye yönelikti. Bu bakımdan ben, o gün önüne konulan ve bir anlamda dikte ettirilen Milli Güvenlik Kurulu Bildirisini imzalayan, ya da en azından her zaman yaptığı gibi "Aziz yurdumun kıymetli insanları" na seslenerek "Bu &8230; generaller bana bazı dayatmalarda bulunuyorlar. Bunları kabul etmemiz mümkün değildir. Onun için istifa ediyorum&8230;" diyemeyen Sayın Necmettin Erbakan`a çok kızmıştım! Hala da kızarım. Ben hem Erbakan`ın, "Rektörler, türbana selam duracaklar" benzeri söylemlerine kızarım, hem de ne pahasına olursa onun bu tür söylemlerinin arkasında durmamasına/duramamasına. Zira pek çok insan gibi bana göre de bugünkü siyasi tablo, tam anlamıyla 28 Şubat sürecinin sonucudur. İşte o şiir kitabı bu kızgınlık üzerine yayınlanmıştır.



Bugün pek çok İmam-Hatipli ve bu okullar üzerinden siyasi rant elde etmeyi alışkanlık haline getiren partilere oy verenler, benim yazmış olduğum yazılardan rahatsızlık duyuyorlar ama 1998 yılında gerçek tam da böyleydi. Şimdilerde bana hakaret edip sövenler, 28 Şubat`ın en ciğciğli dönemi olan 1998 yılında uyuz itler gibi kuyruklarını apış arası yapıp köşelerine çekilirlerken ben ortaya çıktım ve "Balyoz Harekâtı"nı yayınladım. Kitabın ilk şiiri olan "Yeniden Dirilir Binimiz Bizim" başlıklı şiir ise tamamen İmam Hatip nesline ümit vermek için yazılmıştır. Çünkü benim özgürlük ve hürriyet anlayışım bunu gerektiriyordu. Gelin görün ki; İmam-Hatipli veya en azından toplumda bilinen haliyle İmam-Hatiplilerin ekseriyeti ile aynı çizgide düşündüğünü sandığım bazı beyinsizler şimdilerde beni topa tutmaktadırlar.



Hz. Balyozun Kerametleri ve Balyoz Baba Türbesi



Dedik ya "En sevdiğim inşaat malzemesi balyozdur" diye. Çünkü gücü ve baskıyı hissettirir insana. "Balyoz Harekâtı" ise genelde askeri bir kavram olarak bilinir. Düşmanı güçlü ve ani bir baskınla tamamen saf dışı etmeyi amaçlayan hareketlerin bütünü olarak anlayabiliriz. Bu kavramı ilk defa duymuş değiliz. Bu kavramı 12 Mart 1971 yılında ilk duyduğumda 11 yaşında bir çocuktum. 12 Mart Muhtırası, Nihat Erim, Muhsin Batur ve Faruk Gürler gibi kavram ve isimler hep o tarihten kalmıştır belleğimde.



Tarihimizde en önemli Balyoz Harekâtlarından birisi de 2006 yılında yaşanmıştır! Ancak bu sefer harekâtı yapanlar askerler değil, siviller olmuştur. Hatırlanacağı üzere; 2006 yılında makam aracında baygınlık geçiren Sayın Başbakan`ın makam aracı kilitlenmiş ve aracın camları ancak dışarıdan balyozla kırılarak Sayın Başbakan dışarı çıkarılabilmiştir. Daha sonra başbakanı kurtaran bu balyoza partili arkadaşları tarafından bir kutsiyet ve mübareklik atfedilmiş olacak ki; bu balyoz satın alınmış ve gazete sayfaları ile televizyon ekranlarında balyozla birlikte pozlar bile verilmiştir! Bunu nereden anlıyoruz? Söz konusu balyozu satın alan AKP Bingöl Milletvekili Fevzi Berdibek`in şu sözlerinden:



"Belki de Başbakanımızın hayatını kurtaran bu balyozu yanımda saklamak benim için bir onurdur. Bizim için bu balyozun manevi bir değeri vardır. Bize çok şey kazandıran bu balyozu, manevi değeri nedeniyle alıp yanımda saklamayı uygun gördüm. Hayatımın sonuna kadar bunu saklayacağım. Kimseye vermeyi de düşünmüyorum. Belki isterse Başbakan Erdoğan`a verebilirim. Balyozun benim yanımda çok büyük bir kıymeti vardır. Başbakan Erdoğan bugün hayattaysa, bu balyozun sayesindedir&8230;"().



Sayın Başbakanın nadiren takdir ettiğim yanlarından birisi de Balyoz üzerinden siyasi çıkar sağlamaya çalışan Milletvekili Fevzi Berdibek`i 22 Temmuz 2007 Genel Seçimleri`nde tekrar aday göstermemesidir. Balyoz darbelerine maruz kalan makam aracının Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz`e tahsis edilmesi ne kadar anlamlı ise Başbakan`ın Fevzi Berdibek`i saf dışı etmesi de o derece anlamlı ve güzel olmuştur. Başbakan bu hareketiyle şeklen de olsa ucuz politikalara ve yağcılara prim vermeyeceğini göstermiştir! Fevzi Berdibek acaba bahse konu Hz. Balyoz`u ne yapmıştır. Kim bilir belki de memleketi Bingöl`e defnedip üzerine de bir türbe yaptırmıştır! Balyoz Baba Türbesi!



Dedim ki; nadiren de olsa Sayın Başbakan`ın takdir ettiğim yanları da vardır. Bunlardan birisi de Salı Günkü grup toplantısında Hasan Cemal, Mümtez`er Türköne ve benzeri köşe yazarlarına yapmış olduğu şu ikazdır; "Bize gaz vermeye çalışmayın. Biz ne yaptığımızı ve ne yapacağımızı gayet iyi biliyoruz&8230;".



Bunu yapanlar ya şabalaktır ya da haindirler!



Anladığımız kadarıyla Önemli Balyoz Harekâtlarından birisi de 2003 yılında planlanmış! Kimden yana "Taraf" olduğu pek belli olmayan, ancak adından da anlaşılacağı üzere "Tarafsız" olmadığı kesin olan gazetenin haberine göre; dönemin Birinci Ordu Komutanı Org. Çetin Doğan liderliğinde 2003 yılının Mart Ayı`nda bir darbe planı yapılmış, ancak bir türlü uygulanma şansı bulamamıştır! Bahse konu planda öne çıkarılan hususlardan birkaçı şöyledir; Plan "İrtica"nın, yani "gerici eylemlerin" en büyük tehdit olduğundan hareketle yapılmış. Plan`da Fatih Camii`nin bombalanması, kendi jetimizin yine kendi uçaklarımızca düşürülmesi de var. Bir başka husus da gazetecilerin "Tutuklanacaklar" ve "Kullanılacaklar" olarak ikiye ayrılması. Tutuklanacakların sayısı 30-40 civarında. Ancak satılıkların sayısı bir hayli fazla!



Medyaya yansıdığı kadarıyla söyleyecek olursak; bu harekât planına "kopyala-yapıştır" şeklinde eklemeler yapıldığı sonucuna varıyoruz. Öncelikle söylemek gerekirse; bombalanacak camiler olarak Fatih ve Beyazıt Camilerinin tercih edilmesi, oldukça ilginç ve bu camiler hesap kitap yapılarak belirlenmiştir. Zira Fatih Camii ve çevresi genelde "Mahmut Efendi Cemaati" veya "Çarşamba Cemaati" olarak bilinen cemaatin yoğunlukla yaşadığı bir yerdir. Bırakın yetişkinleri, Fatih Camii`nin avlusu, sarıklı cübbeli küçük oğlan çocuklarının yanı sıra peçeli ve çarşaflı küçük kız çocukları ile doludur. Beyazıt Camii ise hatırlanacağı gibi, planın yapıldığı söylenen tarihlerde "Başörtüsüne özgürlük" ya da "Filistin`e özgürlük" miting ve gösterilerinin yapıldığı bir camidir. Plana ekleme yapanlar, bu durumu iyi hesaplamışlardır.



"Kendi jetimizin düşürülmesi" olayı da kabul edilemez ama bu olay yine de "cami bombalanması" kadar orijinal bir hadise olmasa gerekir. Çünkü benzer olaylar değişik boyut ve mahiyette de olsalar daha önce yaşanmış bulunmaktadır! Hatırladığım kadarıyla 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında Kocatepe Muhribi isimli gemimizin kendi uçaklarımız tarafından kazaen bombalanmıştır. Ege`de yapılan bir tatbikat sırasında "Muavenet" isimli bir savaş gemimiz yine dost kuvvetlerce (ABD) vurulmuştur! Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis ise uçağı ile birlikte düşürülmüştür! Bu itibarla; kendi jetimizin yine kendi uçaklarımızca düşürülmesi fikri bize fazla orijinal gelmedi! Ancak plana ekleme yapanlar, bunu orijinal bir fikir olarak almışlar.



Bu tür eklemeleri kimler yaptı bilmiyoruz ama ben, şahsen cami bombalanması ve uçak düşürülmesi olayının bahsi geçen plana askerlerce yazıldığına kesinlikle inanmıyorum. Hem onlara inanmıyorum, hem de planda gerçek isimlere yer verilmesine. Ayrıca plana göre; şu anda hükümetin ve Cumhurbaşkanı`nın en yakınında olan Rıfat Hisarcıklıoğlu`nun Başbakan, dönemin Diyanet İşleri Başkanı M. Nuri Yılmaz`ın da Devlet Bakanı olarak düşünülmesi de bir hayli gariptir



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.