Bu Yılbaşı da Eksik Kalsın
Bu Yılbaşı da Eksik Kalsın
Hasan Yakup
Çin`in Hubei bölgesinin başkenti olan Vuhan kentinde ortaya çıkan COVID-19 pandemisi veya yaygın bilinen adıyla koronavirüs salgını üzerinden bir yıl geçti.
Dünya bu salgından, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) 1 Aralık 2019 tarihinde Vuhan kentinde kaynağı bilinmeyen gizemli bir solunum yolu rahatsızlığı olarak ortaya çıktığını bildirmesiyle haberdar oldu.
Dünya Sağlık Örgütü’nün yeni tip Koronavirüsü “küresel salgın” ilan ettiği 11 Mart 2020 tarihine kadar geçen yaklaşık 3-4 aylık sürede de onlarca ülke etkilendi.
Aralarında Türkiye’nin de olduğu ülkeler; salgının yayılmasını önlemek için, Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiyeleri doğrultusunda başta yakın temastan uzak durulması yani fiziki mesafe başta olmak üzere, normal eğitime ara verilerek uzaktan eğitime geçilmesi, sokağa çıkma yasaklarının getirilmesi, fabrikalar ve iş yerlerinin faaliyetlerine ara vermeleri veya kapatılması, kamu kurum ve kuruluşlarında yarı zamanlı-esnek çalışma sistemine geçilmesi, ulusal ve uluslararası spor müsabakalarının ertelenmesi, toplu aktivitelerin yasaklanması, şehirlerarası seyahatin durdurulması, Hac ve Umre ziyaretlerinin ertelenmesi, Camilerin ibadete kapatılması vb… Eğlence sektöründen hizmet sektörüne varıncaya kadar (sosyal hayatın birçok alanına) önlemler aldılar.
Salgın o kadar hızlı yayıldı ki, tüm dünya için ciddi bir sağlık tehdidi oluşturdu. Milyarlarca kişinin hayatını doğrudan etkiledi. Üretimin düşmesine, ekonomilerin daralmasına neden oldu. Sosyal etkileşimi, yüzyüze alışverişi, ticareti, eğitimi, çalışma düzenini altüst etti. İnsanları fiziksel mekânlardan dijital ortamlara taşınmaya/çalışmaya zorladı. Eski alışkanlıkları üzerlerinden atmalarının, adına “yeni normal” denen farklı bir yaşam tarzını ve alışkanlığın benimsenmesinin kapısını araladı.
Evet, salgının üzerinden bir yıl geçti…
Son birkaç haftayı uluslararası bir etkinlik olan “Yılbaşı eğlencesini” nasıl ve nerede kutlanabileceği hususunu tartışarak geçirdik.
Rezervasyon yaptırarak beş yıldızlı bir otel de mi, yoksa salgının yayılımını da düşünerek kısıtlı bir mekânda yani villada mı?
Tartışmalar devam ederken, yılbaşı kutlamaları da yapılan kısıtlamalardan ve alınan tedbirlerden nasibini aldı. Bilim Kurulunun tavsiyesi ile İçişleri Bakanlığınca başta otellerde yılbaşı kutlama programları olmak üzere evlerde gün, mevlit, taziye, yılbaşı kutlaması gibi insanların bir araya geleceği etkinlikler yapılamaması yönünde yasak getirildi.
Mesela, ülkemizde, İstanbul’da Taksim`de yılbaşı tedbirleri üst seviyede olacağı için bu yıl kutlama yapılmayacak.
Mesela, İtalya’da COVID-19 salgınında ocak ayında üçüncü dalga ile karşı karşıya kalınmaması için 21 Aralık`tan 6 Ocak`a kadar olan yılbaşı tatili döneminde yeni kısıtlamalar getirildi.
Mesela, ABD`nin New York Times Meydanı`nda, bu yıl koronavirüs salgını nedeniyle insanların katılacağı şekilde yılbaşı kutlaması yapılmayacak
Mesela, Tacikistan Koronavirüsle Mücadele Merkezi, Kovid-19 salgınıyla bağlantılı olarak ülke genelinde tüm yılbaşı etkinliklerini ve kutlamalarını iptal etme kararı aldı.
Hal böyleyken;
Gelişmiş ülkelerin dahi salgında üçüncü dalgayı yaşama korkusunu sürekli olarak duyduğu…
Virüsün başta teneffüs ve solunum yolu ile bulaşması, temas yolu ile de yayılarak arttığı…
İnsanların birbirleriyle tokalaşmaktan, öpüşmekten, sarılmaktan uzak durduğu…
Koronavirüsün kısa ve orta vadede günübirlik hayatı bütünüyle kontrol altına aldığı…
Bir zamanda…
Her yeni yılda dünya gündemini sürekli meşgul eden, küresel aktörlerinin icadı olarak insanlığın tüketimine sunulan Noel Baba, Noel Ağacı, Noel hindisi, çamaşırları, içkisi, şans oyunları vb. şeklinde uzayıp giden kavramlarıyla bu yılbaşı kutlamalarından uzak dursanız çok şey mi kaybetmiş olursunuz.
Varsın, bu yılbaşı eğlencesi hayatınızdan eksik olsun…
Selam ve dua ile…
Sevdiğim Sözler
Herkes insanlığın kötüye gittiğini kabul ederde; kimse kendisinin kötüye gittiğini kabul etmez. (Tolstoy)
|