BİR ŞEHİT DAHA
BİR ŞEHİT DAHA
Ahmet ÖZDEMİR Maliyeci-İktisatçı aozdemir2007@hotmail.com
Ne yazık ki, GİRESUN-Dereli ilçesi Tamdere Köyünde; yol kenarına yerleştirilen uzaktan kumandalı düzeneğin patlatılmasıyla, 26 Nisan 2010 tarihinde devriye görevi yapan bir astsubayımız şehit oldu. Bu hadiseden dolayı yaralanan iki askerimizin de tedavi altında oldukları anlaşılıyor. Şehidimizin cenazesi Giresun`daki törenin ardından KIRIKKALE-Yenimahalle/Atatepe Camiinde kılınan cenaze namazını müteakip sivil-asker görevlilerin, binlerce vatandaşımızın iştirakiyle, tekbirlerle ve ŞEHİTLER ÖLMEZ, VATAN BÖLÜNMEZ nidalarıyla, aynı mahal ŞEHİTLİK` inde 27.04.2010 tarihi itibariyle toprağa verilmiştir. Şehidimize, geçmişten bugüne bütün şehitlerimize ALLAH` tan rahmet, yaralı askerlerimize acil şifalar, yakınlarına, TÜRK MİLLETİ` mize, TSK` lerimize, bir defa daha ve son olsun-kanları yerde kalmasın arzularımızla başsağlığı diliyoruz. Zaman, zaman; bölge haberlerinden öğreniyoruz. Falan yere kaçak silâh operasyonu yapıldı, bir tabanca ve çok sayıda mermi yakalandı. Zanlılar adliyeye sevk edildi. Bazı nahoş olaylardan dolayı da magandalar şöyle yaptı-böyle yaptı &8230; diye şeklen ve/veya gerçek duygularla haykırışlar. Beyler, ey kolluk kuvvetleri yetkilileri; toplu silâh kaçakçılığı yapılmıyorsa, organize bir silahlanma söz konusu değilse, balistik incelemelerle faili meçhul cinayetlerde-yaralamalarda kullanılmamış ise, bırakın vatandaşın bir çakar almaz misâli tabancasıyla uğraşmayın. Yeri geldiğinde yırtıcı-ısırıcı hayvanlara karşı, meşru müdafaaya düştüğünde muhataba caydırıcılık sağlayacak şekilde, PKK`ya ve benzeri hainlere-bölücülere karşı yeri geldiğinde ve icabında kullanabilsin. İşte bir vatandaşımız, aynı güzergahtan geçer iken ayni hadiseleri yapanlarca kurşunlanır ve yaralanır iken kendisini silâhıyla koruyabilsin, belirtilen hadiseleri yapanları güvenlik güçleri takibe aldığında kaçanları derdest edebilsin veya telef etsin. Bu fırsatı, TÜRK MİLLETİ` ne - TÜRK DEVLETİ` ne yürekten bağlı Vatan evlâtlarına verin. Aksine, bu iş güvenlik teşkilatınındır, söylentileriyle; kendilerinize de yazık etmeyin. Bir yazımızda da ifade etmiştik. Belirtilen konularda, refleksleriyle ve gerektiğinde akıllarıyla teker teker ortaya çıkacak ve hiçbir maddi çıkar ve destek beklemeden ve muhtemel eza-cezaya önceden razı olacak velilerimiz de &8211; delilerimiz de çoktur. Bunları, hiç kimse göz ardı etmesin, deriz. Yakın tarihimizden herkes hatırlasın. Resmi ricalin talimatı beklenseydi, İstiklâl Savaşımız kazanılamazdı. Bugün, ne halde olurduk. Düşünülmesi bile ürperticidir, şüphesiz. Ne kadar zecri tedbirler ve cezai müeyyideler getirilirse getirilsin, silâh kullanarak kanunsuz işler yapmak isteyenler asla önlenemez ve bertaraf edilemezler. Onlar, tabancaları-tüfekleri &8230; yer altı-üstü kaçakçılarından zaten temin edebiliyorlar. Öldürme-yaralama-gasp &8230; gibi olayların çoğu ruhsatsız olanlarca yapılmaktadır. Öyle olunca, bırakalım; sade ve samimi insanlar ruhsatlı silâh sahibi olabilsinler. Bunlardan alınacak yıllık 30-50-100 &8230; lira harçlarla Hazineye` de hiç de az sayılamayacak ölçüde maddi katkı sağlanmış olacaktır. Hatta, bu yönde açılacak özel poligonlarla da, kısmen de olsa milli iktisatta ve istihdamda genişleme olabilecektir.Meselenin başka bir tarafı da Deli deliyi görünce yol değiştirir. derler. Bunu, silâhlı silahlıyı görünce adaptasyonuna götürebiliriz, herhalde. Bu vesileyle, Tirebolu Gazetesi` nin 30.01.2006 nüshasında yayınlanan ve GEÇMİŞTE BİR ZAMANLAR adlı Kitabımızın 217. sayfasında yer alan SİLÂH KULLANMA İSTEĞİ başlıklı makalemizi-yazımızı, aşağıda yer aldığı üzere bir defa daha gündeme getirmek istiyorum.
|