Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10208
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2291) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (424) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (849) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (891) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3430) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3430)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Ahmet ÖZDEMİR - (Ziyaretci) 15.06.2011 01:50:49

ATI ALAN ÜSKÜDARI GEÇTİ



ATI ALAN
ÜSKÜDARI GEÇTİ

Ahmet ÖZDEMİR
Maliyeci-İktisatçı
aozdemir2007@hotmail.com

Evet, nihayet; atı alan Üsküdar`ı geçti.
TBMM 24. Dönem Milletvekili Seçimleri 12 Haziran 2007-Pazar günü itibariyle yapıldı.
Seçimlere tek başına iktidar arzusuyla-iddiasıyla ve ihtirasıyla15 siyasi parti ve kişisel egolarını tatmin veya lider sultasından uzak hizmet verebilmek ümidiyle 203 bağımsız aday katıldı.
DTP`nin desteklediği ve Kürt tabanlı 36 bağımsız aday milletvekili seçildi. Seçilen bağımsız milletvekillerinden dokuz kişinin; KCK-Balyoz-Ümraniye davaları sebebiyle halen tutuklu bulundukları, yeminlerini yapabilmeleri ve fiilen vekillik görevlerini ifa için ilgili mahkemelerce tahliye kararı vermesi gerektiği, yemin edememiş olsalar dahi mazbatalarını avukatları vasıtasıyla alanların maaşlarının gerçekleştirileceği ve tutuklu bulundukları mahallere gönderileceği, çeşitli haber organlarına-kanallarına konu başlıkları olarak intikal etmiştir.
Bu yönde, dikkatimizi çeken bir hususu ortaya koymakta isabet olsa gerektir. Bağımsızlardan birisinin; geçmişte 15 yıl hükümlü olarak ceza ve tevkif evinde yattığı belirtilmektedir. Öyle olunca ve seçim mevzuatında; af edilseler dahi şu kadar seneden fazla hüküm giyenler milletvekili olamazlar düzenlemesine rağmen nasıl milletvekili olunduğu anlaşılmaz bir hal olsa, deriz.
Önümüzdeki zamanlarda ve muhtemelen Anayasa ve seçim mevzuatı çalışmaları sırasında bu durumların da yeniden ele alınmasında fayda olacaktır, şüphesiz.
Yani, milletvekili yemini yapılmadan vekillik mali-sosyal-emeklilik haklarının kazanılmış sayılamayacağı, siyasetçi olmayı engelleyen hükümlerin ve sürelerinin de yeniden hüküm altına alınması ihtiyacı şimdiden ortaya çıkmış olmaktadır.
Aslında, milletvekilleri maaş-sosyal haklar ile sosyal güvenlik haklarından öteye alt-üst komisyonlar ile genel kurul çalışmaları dolayısıyla huzur ücreti karşılığı çalışmış olsalar; sağlık hizmetlerinden maadası meyanında sosyal güvenlik primlerini isteğe bağlı sigortalılık çerçevesinde ve mecburi şekilde ödemiş bulunsalar, yukarıdaki değinilen aksaklıkların hiçbirisi zuhur etmez diyebiliriz. Belirtilen yöndeki düzenlemeler hayata geçmiş olsa aktif milletvekillerinin önceden kazanılmış emekli maaşlarının-ücretlerinin de ödenmemesi-dondurulması gibi teklifler-iddialar kendiliğinden ortadan kalkmış olabilecektir, şüphesiz.
Genel Seçimlerde, AKP: yüzde 50, CHP: yüzde 26 ve MHP`de yüzde 13 nispetinde oy almışlardır. Ayni sırayla da 326, 135 ve 53 milletvekilliği kazanmışlardır. Yüzde 6,6 nispetinde oy alan DTP-Kürt destekli bağımsızlarda 36 vekil sayısına ulaşmışlardır. Desteklenenler arasında birisi gayrimüslim Süryani, üçünün gayri Kürt olmasından dolayı bu partinin Türkiye partisi olduğunu ileri sürenler de ortaya çıkmıştır. Hal böyle iken deriz ki; gelecekteki muhtemel seçim mevzuatı çalışmalarında, insanların muvazaa yollarına zorlanmaması bakımından ve isteyenlerin; partilerinden ve görevlerinden istifa etmeden bağımsız olarak veya herhangi bir parti listesinden seçimlere girebilmelerine imkân sağlanmalıdır. Yine, toplam seçmen: 50.409.738 olup, bunun 43.896.331 kişisi sandığa gitmiş, geçerli oy sayısı 42.960.939 olarak tebarüz etmektedir. Anlaşıldığı gibi ortalama 935.000 oy-rey geçersiz sayılmıştır. Bizce, mühür vurulan yer daha geniş daireli olsaydı, geçersiz oyların sayısı daha aşağılarda görülürdü. Gelecek seçimler için belirtilen hususun da nazara alınmasında fayda olacağı açıktır. Böylece, 349`u yenilenmek suretiyle 550 milletvekili seçilmiş olmaktadır. Biz, geçmiş birçok makalelerimizde de belirtmiştik ki; milletvekili sayısı 450 olmalı ve ikinci bir meclis-senato yoluna gidilmemelidir. Milletvekillerinin en küçük yaşlısı 27 ve en büyük yaşlısı da 79 olarak belirtilmektedir. AKP`si; geçici bir divan görevi de olsa bu durumu dikkate alamamış olsa gerektir. Yoksa, 80-81 yaşında birisine seçmen listelerinde yer verebilirlerdi, şüphesiz. Kadın vekil sayıları da partiler itibariyle artış göstermiş ve AKP`si 45, CHP`si 19, MHP`si 3 ve bağımsızlar 11 şeklindeki dağılımla 78`e ulaşmıştır.
Seçmenlerin yüzde 87`si yönetimde istikrar ve temsilde adalet anlayışıyla sandığa gitmiş ve bu Meclise kuruculuk vasfı kazandırmıştır, adeta.
Bu dönemden ve sayın ERDOĞAN sonrasında, AKP`nin aynı desteği görmesi mümkün olamayacaktır. İcraatları ve yönetimleri ne kadar güzel ve isabetli olsa daha toplumun değişiklik arzuları galebe çalacaktır. Bunun örneklerini; AP-DYP, ANAP&8230;şeklinde gösterilebiliriz. Burada merak edilen bir konu da şudur: AKP kurucuları ve çekirdek kadro olarak görülenleri de dahil olmak üzere; peş peşe üç dönemi tamamlayanlar itibariyle aktif milletvekilliğinden çekilebilecekler midir-hizmet şansını başkalarına bırakabilecekler midir? acaba.
AKP; Demokrat Parti`nin, Adalet Partisi ile ANAP`ın oy nispetlerinin-oylarının üstünde başarı kazanmıştır. Bir kısım eski sağ tandaslı siyasetçilerin açıktan veya sair yollardan CHP-MHP gibi partileri desteklemelerine rağmen AKP`nin başarısı önemli bir yükseliştir.
Bunda, Genel Başkan Recep Tayyip ERDOĞAN`ın kişisel vasıfları, siyasi-idari icraatının benimsenmesi, diğer partilere nazaran daha rağbet görmesi etkili olmuştur.
Emniyet güçleri, görevlerinin icabı ve seçim yapılmasından istifade ile çeşitli suçlardan aranan 2.672 kişiyi de oy kullanmalarını müteakip derdest edebilmişlerdir. Bu durum, takdire şayan olup güvenlik güçlerinin her türlü şartları değerlendirmesindeki başarılarının bir örneğidir, mutlaka.
AKP`si geçen döneme nazaran ve yaklaşık olarak beş- altı milyon oy fazla almıştır. Oy nispeti ve oy sayısı 2007`ye karşılık daha yüksek olmasına rağmen ayni paralelde vekil sayısına kavuşamamıştır. Değinilen görüntüye hiçbir siyasi-idari otorite, yazar-çizer-konuşur takımı ile siyasi partiler yanlış bir tablo, demek ki; mevzuatta yeniden düzenlenmesi gereken bir eksiklik var diyemediler. Rabbena-hep bana, politikası; ne yazık ki her husustan-doğrudan-haktan/hukuktan/adaletten önce gelebilmektedir.

CHP`de; 2007 seçimlerindekine nazaran milletvekili sayısını artırarak 135`e ulaşmış ve seçmen sayısını da 3,5 milyon artırmıştır.
Tabii, partilerin oy sayılarını artırmalarının en önemli sebeplerinden başta geleni milli nüfusun ve buna paralel olarak oy kullanacakların artmış olmasına dayanmaktadır.
Kemal bey, büyük bir başarı kazandıklarına işaretle; altı ayda bu kadar artış oldu ise gelecek ilk seçimde iktidar olacağımız kesindir, demektedir. Böylece, görevini terk etmeyeceğinin işaretini vermiş olmaktadır. Buna karşılık, sayın BAYKAL, yüzdesi yüksek oy nispeti başarısını göstermiş bir Partinin sayın KILIÇDAROĞLU`na teslim edildiğine beyanda bulunmuştur. Kemal bey, seçim programı icabı 81 il merkezine ve ilçelerin de enaz üçte birine gittiğini ifade etmektedir. Demek ki, gittikleri mahallere üç tur yapsaydı ve köylerin de çoğuna gidebilseydi, iktidar olacağı kaçınılmaz ve muhakkak olabilecekti. Seçim meydanlarında verdiği sözleri bazılarını da tutamamıştır. Şöyle ki, sayın Başbakan`a Seni oradan indireceğim, 13 Haziran`da orada olamayacaksın dediği halde bu yönde hedefini tutturamamıştır. İktidardaki siyasi muarızına Senin dişini sökeceğim dediği halde böyle bir icraatına da vakıf olunamamıştır. Demek ki, iktidar olsaydı; diğer vaatlerinin bir çoğu da benzeri yönde tezahür edecekti, herhalde.
İstemeden de olsa, siyasi konuşmaların nahoşluğuna, küfre-hakarete-hainliğe&8230; dayalı iddialara dayandırıldığı görüldü ve bunlardan hicap duyuldu. Şimdi, nasıl olup da birbirlerinin yüzlerine bakabilecekler-ellerini sıkabilecekler diye merak edenlerin sayısı hiç de az olmasa gerektir. Dün dündür, bugün bugündür; esprisiyle, her şey meydanlarda kaldı denilmesi Milletin sağ duyusunu zedelemekte ve bam delini zedelemektedir. Bu durum da iyi biline, deriz.
Neyse, olan olmuş ve atı alan Üsküdar`ı geçmiştir. Bundan sonrası, bir başka bahara diyelim. Onun için Kemal bey`in, şimdiden; derhal yeni bir seçim istemesinde ve yurt gezilerine çıkmasında isabet olsa gerektir, herhalde.
MHP; kendisinin Meclis dışında bırakılma komplosuyla karşı karşıya kaldığını beyanla ve her tertibe rağmen TBMM`ne yüzde 13 rey karşılığı 53 milletvekiliyle girmelerinin başarı olduğuna ve Milletin sağ duyusuna bağlamaktadır. Bu Partinin 2007 yılındaki oy nispeti yüzde 14,26 ve milletvekili sayısı 71 iken bir puanla bir çok vekil kaybettiği görülmektedir. Şimdi, kendilerinin parti yönetimindeki devamlılıklarını sağlamak için teşkilâtlarından mağlubiyet sebebinin araştırılmasına ilişkin rapor istedikleri ileri sürülmektedir. Son üç-dört dönemdir, tek başına iktidar histeriğine yakalanan Parti yönetiminin kâmilen çekilmesi bilhassa kendilerine bu dönemde de rey veren kitlelerin ümitleri ve beklentileridir. Amma, hoşlarına gitmeyen ne sesleri ve ne de haykırışları kale alırlar. Az olsun, bizim olsun; anlayışıyla ve kendi askerlerine kendilerini seçtirerek misâli sırça köşklerinde oturmayı hüner kabul edecekleri ve tahtlarını korumak için her davranışı ve inadı gösterecekleri tabiidir. Bari, seçimlerdeki attığınız nutukları ve söylediğiniz hırçın nutukları şimdilerde kasetlerinizden dinleyin-izleyin de neden iktidar olamadığınızı idrak edin, isteriz.
Sakın ola ki, CHP`lilerin sizlere oy verdikleri safsatalarına ve iddialarına da inanmış olmayasınız. Böyle yaparsanız, hata üstüne hata işlemiş olursunuz, iyi biline.
Aklınızı-şuurunuzu kaybetmediyseniz, ihtirasınıza gem vurabiliyorsanız; önümüzdeki altı ay içinde genel kurula giderek, hizmet ve yönetim şansını ve sırasını başkalarına tevdi etmelisiniz. Böylece, partiler demokrasi hayatında örnek davranışlarınızla yer almış olursunuz. Aksi halde, koltuk hırsına kapılmış ihtiraslı kimseler olarak yad edilmekten kendilerinizi kurtaramayacaksınız. Bizden söylemesi diyelim. Anlayana tabii.
Bunlar hoşunuza gitmiyor olabilir, o takdirde yeniden seçim isteriz tantanasıyla meydanlara çıkınız. Daha isabetli olur, herhalde.
Diğer taraftan, BBP Genel Başkanı Yaşar TOPÇU`nun; seçim neticelerine göre görevinden çekildiği açıklaması takdire şayan bir davranış olarak görülmektedir. Gerek merhum Muhsin YAZICIOĞLU ve gerekse kendileri sevilen-sayılan şahsiyetler oldular. Ancak, kişilerin bir reyi olduğundan sandık desteklerini gösteremediler.
Abdüllâtif ŞENER`in de, bütün ısrarlara rağmen AKP`den ayrılıp parti kurduktan sonra bir milletvekilliğine fit olma görüntüsüyle memleketi Sivas`tan aday olması ve seçilememesi; bundan sonraki siyaset arenasına çıkacaklara bir şeylerin iyi hesaplanması gerektiğine örnek teşkil edecektir, herhalde.
DP Genel Başkanı Kemal ZEYBEK`in, seçimler eşit şartlarda olmadı, beyanı; calib-i dikkat olmalıdır. Kendileri neyi ümit etmişlerdi de neyi bulamamışlardı, acaba. Hatırlatırız, taş yerinde ağırdır. Hizmetini tamamlamış ve devrini kapatmış insanlarla ekip kurmak ve Millet huzuruna çıkmak siyasi prim kazandırmıyor. Sevilmek-sayılmak-takdir edilmek başka, bunların etkisiyle kükremek ve sonunda da sukutu hayale uğramak başka başka taraflardır-yönlerdir. Bu yönüyle de belirtmek isteriz: İleriki seçim mevzuatı düzenlemeleri meyanında, bir çok partinin seçimlere işbirliğiyle ve/veya ortaklaşa girmeleri yolu da açılmalıdır.
Seçim barajının yüzde onlardan aşağılara indirilmesi görüşlerinin aksine, biz; yüzde 15-20 lere çıksın diyoruz. Böylece, gerçek kişiler demokrasi yarışını partiler nezdinde yaparlar, demokrasinin vaz geçilmez unsuru olan partiler daha fonksiyonel hale gelir ve seçim işbirliğiyle de bu durum daha da pekleşmiş olur, deriz.
Yakında, Türkiye Cumhuriyeti`nin 61. Hükümeti kurulacaktır.
Takdir, ağırlıklı olarak sayın Başbakan`ın ve Cumhurbaşkanı`mızındır.
İsteriz ki, Meclisin çoğunluğunun değişimi karşısında Hükümet üyeleri de kâmilen değişmiş olsun. Bu konuda abi hesabı yapılmasın. Böylesine bir teşkil, siyasi iradeye destek üzerine destek olacaktır-daha itibar kazandıracaktır, Millet nezdinde. Bundan kimsenin şüphesi olmasın, isteriz.
Evet. Atı alan Üsküdar`ı geçti.
Yüce Türk Milletinin üstün iradesine saygı babında ve en azından önümüzdeki TBMM çalışma dönemi itibariyle siyasi galip olan parti ve grubu ile Hükümet üyelerine şapka çıkarınız ve selâmlayınız. Böylesi bir görüntü ilk olsun ve devamı arzusuyla şerefi sizlere tescillensin.
Zıtlaşmayın-kavgalaşmayın-dövüşmeyin-küfürleşmeyin.
Bu Devlet, bu Millet, bu Vatan, bu Bayrak&8230;hepimizindir.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.