ATATÜRK, AKİF VE İSLAMCI KOZMOPOLİTLER
ATATÜRK AKİF VE İSLAMCI KOZMOPOLİTLER
Cengiz Özakıncı ``Dünden Bugüne Türklerde Dil ve Din´´ adlı kitabında Rahmetli Mehmet Akif Ersoy`un şunları sorduğunu yazıyor: ``Hani Müslümanlık bir kardeşlik husule getirecekti. Nerede? Her tarafta Müslümanlık cehalet, sefalet içinde mahvolup gidiyor&8230; Biz cehaletimiz yüzünden dini bu hale getirdik.´´ Akif şu dörtlüğü ile de sanki bizim ``dinsiz´´ entel-dantel liberallerimiz ile kanka olan İslamcı kozmopolitleri tarif ediyor. ``Tevekkülün manası hiç öyle değil. Yazık ki beyni örümcekli bir yığın cahil Nihayet dine oynayarak en rezil oyunu Getirdiler, ne yapıp yaptılar, bu hale onu.´´ Liberallerimiz ve İslamcı kozmopolitlerimizin ortak noktaları; Türk değil ``Türkiyeli´´ olmak. Bunlar Türk`ten başka herkesin dostu-kankası. Duruma göre Kürtçü, Ermenici, Pontusçu, ABD`ci AB`li. Ve bunlar Fener Rum Patrikhanesi Papazı Bartholomeos`u severler ama Rahmetli Atatürk`ü zırnık sevmezler. Siyasal İslamcı kozmopolitler ``cılık&8230;culuk´´ ekleriyle İslam`ı ideolojileştirip Kur`an dışına taşırken, liberaller İslam ile alakalı hiçbir bilgiye sahip olmadan ``İslamofobi´´ hezeyanlarını Türk milletine pompalıyorlar. Bu kadar zıt gibi görünen iki sosyolojik grup niçin Türk düşmanlığı, Atatürk düşmanlığı konusunda kolayca anlaşıyorlar. Bunlara yakından dikkatlice bakıldığında pek çoğunun etnik tabanlı bir histeri içinde olduğu görülüyor. Laikçi liberal veya İslamcı görünmeleri sadece görünürde olup ``Erguvani´´ bir tarz içinde ``malı götürmek´´ için kayıkçı kavgasının sözde iki tarafı. İslamcı kozmopolitler Rahmetli Mehmet Akif`in yazdığı İstiklal Marşı`mızı bile anlayamayacak kadar çapsızlar. Zaman zaman `` Ah Osmanlı, vah Osmanlı, gel Osmanlı´´ diye salya sümük ağıt yaktıkları Osmanlı`dan zaten haberi yok bu İslamcı zevatın. Kaldı ki 1699 Karlofça`dan sonra Osmanlının öyle özlenecek bir tarafı da yok. Osmanlı devletinde şeyhülislam padişah tarafından dakkayu saniyede hâl edilirdi. Şeyhülislamlar Osmanlı Türkiye`sinin yararına fetva verirdi. Bu konuda Dr. Esra Yakut tarafından kaleme alınan ``Şeyhülislamlık Yenileşme Döneminde Devlet ve Din´´ kitabında yeterince belge mevcut. Hakikaten en az bir düzine mastır ve doktora tezi çıkar. Hangi sebep acaba ``İslamcılık davası´´ güdenleri çift kimlikli hale getirdi? Daha düne kadar ABD`ye, AB`ye sövenler, İngiliz Başbakanı Churchill`in tabiriyle ``Hıristiyan ahlakının menbâı ve Hıristiyan imanının çeşmesi´´ olan Batı`nın, birden bire hak ve hürriyetlerin garantörü olduğunu keşfediverdiler. ``AB sopası´´ ile Türk ordusuna yönelik ``terbiye etme´´ operasyonu düzenliyorlar. Hangi Saikler etkili oldu da, ekmek davası için Avrupalının b&8230;nu temizleyen Türkleri, başörtüsü ile erkek tuvaletlerinde temizlikçilik yapan Müslüman Türk kadınlarını Medine`ye hicret eden Müslümanlara benzetmek hayâsızlığına kadar geldi bizim İslamcılar. Ne oldu da Türklüğün ve İslam`ın can düşmanı Katolikliğin başı, nâm deyyûs-u ekber Papa ile dinlerarsı diyalog başlatma, Kelime-i Şehadet`in ``Muhammedun Resulüllah´´ kısmını söylememeye kadar zırvalamaya başladılar. Bu İslamcı güruhu en iyi okkalı küfürleri ile tanıdığımız şair Neyzen şöyle tarif ediyor: ``Vatikan`da öperken gö&8230;nü kart Papanın.´´ Papa`nın kıçını öpeceksin Türk devletinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal`i ``dinsiz´´ ilan edeceksin. Sonra dönüp: ``Vallahi Rum Patrikhanesinin &8216;ekümenliğini tanımakta geç bile kaldık, Heybeliada Ruhban Okulu` da hemen açılmalı´´ diye Mart kedileri gibi miyavlayacaksın. Hâsılı bizim İslamcı kozmopolitler binlerce sayfalık kitaba sığmayacak kadar bin türlü kepazeliğe bulaştılar. Onlar sayesinde mini etekli seksapelli kızlarımızın yerini başı türbanlı seksapele sahip kızlarımız doldurmak üzere. Muhittin Nalbantoğlu Yeniçağda (27-28 Aralık 2003) yazmıştı. Mehmet Akif şapka inkılâbından dolayı Atatürk`e biraz kırılır ve Mısır`a gider. Orada 11 yıl kaldıktan sonra bir dostuna yazdığı mektuptaki şu satırlar herkesin ders alacağı bir vesika niteliğindedir: ``Mısır`da on bir yıl kaldım. Fakat on bir saat daha kalsaydım, artık çıldırırdım. Sana halisane (içtenlikle) fikrimi söyleyeyim mi? İnsanlık da Türkiye`de, milliyetçilik de Türkiye`de, Müslümanlık da Türkiye`de, hürriyetçilik de Türkiye`de. Eğer varsa Allah benim ömrümden alıp ona versin.´´ Mehmet Akif`in, İstiklal Marşımızın yazarının ömrünü bağışladığı kimdir? ``O´´ Mustafa Kemal`dir, Atatürk`tür. Allah İslam`ı İslamcıların şerrinden Atatürk`ü Atatürkçülerin şerrinden ve ikisinin şerrinden vatanımızı korusun.
R. K. Kurt
|