Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10208
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2291) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (424) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (849) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (891) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3430) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3430)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK - (Ziyaretci) 24.12.2016 20:51:38

AKSAKALLAR DİYALOĞU

AKSAKALLAR DİYALOĞU
Prof. Dr. Salih Şimşek

Dostlar! Bu gün KARASAKAL dedi ki: Artık devekuşu hikâyeleri yeniden yazılacak. Devekuşları artık görünmemek için başlarını kuma sokmayacak. Artık onlar başlarını açıkta tutacaklar, ama gövdelerini kuma gömecekler! Hayret! Belki de onlar için daha hayırlıdır. Sadece kafaların görünmesi, kocaman gövdenin görünmesinden daha iyidir!

Yarı kel bir AKSAKAL diyor ki: Bir insanların iç dünyalarını bilemeyiz. Niyetlerini okuyamayız (her ne kadar okuyanlar var gibi hava verilse de) Teknoloji henüz insanoğluna o imkânı getiremedi. Biz ancak ZAHİR`e bakar öyle karar veririz. Her şeye karar vermemiz de gerekmez ama gerektiğinde öyle yaparız. BATINÎ işler bizim işimiz değildir. Onlar, Sahibi ile Yaratıcısı arasındaki akımdır.

Kara sakallı biri, bir AKSAKAL`a soruyor: Dine, imana, kutsal değerlere, Allah`a ve Peygamberlere inanmayan birisi, yani &8216;helâl ve &8216;haram` kavramları olmayan birisi, &8216;hırsızlık` yaparsa ve bunu da ülkedeki cari, yani mevcut kanunlar yakalayıp cezalandıramazsa, bu kişiyi kim engelleyebilir? Yaptığı eylem nasıl değerlendirilir? AKSAKAL da cevap vermekte zorlanıyor ve dostlarından yardım istiyor. Ne dersiniz?

Meczup bir AKSAKAL yeni bir şey söylemek üzere masasının başına oturmuş ve başlamış yeni bir şeyler bulmaya... Bekle, bekle, bekle... İlham gelmiyor. `Bari günün anlam ve ehemmiyetine dair bir şey söyleyeyim de bekleneler merak etmesin` demiş ve kendi kendine konuşmuş: &8216;Yahu şu, dine, mine, bayrama mayrama, duaya muaya ve ibadete inanmadıkları halde, bayram kutlayanlara ne demeli? (`Acaba ciddi bir lâf ettim mi?` diye de etrafına bakınmış, ama çok şükür ki gören olmamış)

Sıradan bir AKSAKAL şöyle bir tespitte bulunmuş: Sessiz sakin bir insan düşünün. Yıllarca önemli bir kuruluşun başında bulunmuş. Sonra iktidar ile ters düşmüş. İktidara muhalif (tüm ülkenin) 13 partisi ve çok sayıda STK, adamı &8216;ortak aday` yapmışlar, seçilememiş. Olur, neticede seçimdir. Sonra o 13 partiden biri milletvekili seçtirmiş ama o da, O`na kendi seçtirdiği adamını, kalitesini sonradan anladığı için olsa gerek, mecliste sahip çıkmamış. Hani diyorum; bu zat süratle istifa edip meclisi terk etmeli, eğer azıcık şahsiyet sahibi ve biracık da olsa gurur taşıyorsa...

Kafası karışık bir AKSAKAL diyor ki: Şu insanımızın bir kısmını hiç anlayamadım ve galiba hiç de anlayamayacağım. Yahu, geçmiş dönemlerde Cumhurbaşkanları Ramazan günleri mitinglerde ve toplantılarda milletin gözünün içine baka baka su ve içki içerken buna ses çıkarmayanlar, günümüzde bir Cumhurbaşkanı namaz kılarken, `olur mu böyle?` diye itiraz ediyorlar. Ne diyeyim şimdi ben? Samimiyet bunun neresinde? Biri yanlışsa öteki de yanlış, ilki yanlış kabul edilmediğine göre, sonuncusu da doğdu... Va mı başga izah taazı?

Yarı sakalsız, yani yarı köse bir AKSAKAL kendi kendine şöyle konuşuyormuş: Yıllar yılı kullandığım masamın tozunu almak hiç aklıma gelmiyor. Hatta tozlandığını bile fark etmiyorum. Bir dost gelip oturduğunda parmağını şöyle bir gezdiriyor ve derin bir toz izi çıkıyor ortaya&8230; Demem o ki aynı yerde yıllarını verenler oradaki kirlilikleri ve tozu göremez oluyorlar. İşletme Biliminde buna &8216;işletme körlüğü` deniyor. İşletme Körlüğü, sürekli olarak yapılan yanlışın doğru gibi algılanmasıdır. Aynı şekilde ben de meslektaşlarımı ziyarete gittiğimde, onun kirliliğini o görmüyor ama ben anında görüyorum. Hani demem o ki, her şeye biraz da dışardan bakmak şart. Başkalarının nasıl gördüğü ve nasıl algıladığı da önemli gibi geliyor bana&8230; Ne dersiniz? Yanılıyor muyum? Zaman zaman tebdil-i mekân tavsiye edenler, acaba doğru mu yapıyorlar?

Âhhhh, ah&8230;
Şu aksakallar da olmasa ne olacak bu memleketin hâli?





Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.