AKÇAKALE`DEN ULUSLARARASI TERÖRE İHTAR
AKÇAKALE`DEN ULUSLARARASI TERÖRE İHTAR
Uluslararası ilişkiler açısından devletlerin görevlerini 1947`de BM Genel Kurulu tarafından kabul edilen karar belirliyor.
Buna göre tüm devletler diğer devletlerin iç işlerine müdahale etmeme,başka bir devlet sınırları içinde iç savaş çıkarmama,İnsan haklarına saygılı olma,Barışı tehdit edici davranışlardan uzak durma,Sorunları barışçı yollardan çözme ve savaş yöntemine başvurmama,Hukuku ihlal edenlerle yardımlaşmama,Zorla işgali tanımama,Anlaşmaları iyi niyetle uygulama zorunluluğundadır.
Aksine davranan devlete terörizmden soykırım suçuna kadar töhmet ve müeyyideler bindiriliyor...
Uluslararası ilişkilerin bu çerçevesinde Rusya ve Çin dünyanın çok kutuplu hale gelmekte olduğu iddiasında ve uluslararası sorunların barışcıl çözümüne hemfikirdir.
Rağmen Amerikan emperyalizminin yine bildiği tek yöntemi kullanmakta ve sermayesini gelişmekte olanın üzerinde kurmakta olduğuna da itiraz ediyor.
İtiraz:Amerika`nın dünya liderliği için "Sünni İslam Birliği" hedefi ile AKP eliyle Türkiye`de uyguladığı değişimin ardından,bilhassa Suudi Arabistan,Katar ve Türkiye`ye fonlattığı,silahlandırıp-yönlendirdiği ve meydanlara saldığı radikal unsurlarla Ortadoğu`nun ekonomi,siyaset,sosyal politikalarının yeniden yapılandırılması çalışmasına ve krizlerinin faturasını hem Türk hem de Arap İslam toplumlarından keserken oluşturduğu haksız rekabete - bu suretle,bölgedeki müttefiği İsrail`in güvenliğini de sağladığına dair yanlış sanıyadır.
O nedenle beheri güvenlik alanında en büyük oyuncular olan ABD,Rusya ve Çin tüm fikir ayrılıklarına rağmen aralarından birinin küresel polise dönüşmemesi için birbirleriyle kıyasıya rekabet halinde birbirlerini dengeleyen güçler olmak zorunluluğunu sürdürüyor.
Kıyasıya rekabet Suriye`den gelişen İsrail`i merkezde tutan Sünni-Şii ekseninde giderek yükselen bir gerilim yaratmıştır-ki,hem İsrail`in bölgedeki geleneksel güvenlik ortaklarından izolasyonu büyüyor,kapsamlı bir Ortadoğu barışı fiilen beklemeye kalıyor hem de Ortadoğu`dan dünyaya bir kıvılcımın yeteceği dehşet potansiyelini taşıyor.
Bir tarafta ABD;30 Haziran`da tüm taraflarca desteklenen Cenevre görüşmesinde Suriye hükümetinin ve silahlı muhalefetin ağır silahları kullanmaktan vazgeçmesi,tarafların katılımıyla geçiş hükümeti kurulması ve barışçıl müzakereleri öngören planına işlerlik kazandırılması planını Cumhurbaşkanı Beşar Esad`ın istifa etmesi şartına bağlamıştır.
Esad istifa etmeyince de kanlı rejiminden kurtulmak isteyen ABD;Esad`ı BM anlaşmalarına ve terörle mücadele yasaları hilafına silahlı müdahale ile düşürmeye sarılmış bulunuyor.
Öte yanda Rusya,Çin ise Suriye`de şiddetin toptan durdurulmasını teminen Beşar Esad takıntısında olunmaması gereği ile çatışan tüm taraflara baskı uygulanmasını istemektedir.
Bu sırada Amerika`da, Cumhuriyetçi Başkan adayı Mitt Romney`in,"Rusya bizim birinci düşmanımızdır", Demokrat Barack Obama`nın,"Düşünceleriniz soğuk savaş zamanının düzeyinde kalmışsa El-Kaide`ye değil Rusya`ya başlıca düşmanımız diyeceksiniz.Rusya ile ilişkilerde yeni sayfa açacağız" ajandasında başkanlık seçimine kısa süre kalmıştır.
Rommey`in kazanması halinin gerilimi yükselteceği,Obama`nın kazanması halinde diplomasinin ağırlık kazanacağı öngörülüyor.
Tam da bu kertede Rusya Devlet Başkanı Putin,ABD`nin Suriye başta olmak üzere bir çok bölgede kaos oluşturduğundan,kendilerinin tüm ülkelerin daha iyi olması için onları zorlayarak ya da güç kullanarak,neyin doğru olduğunu empoze ederek değil yardımcı olmak yönünde pozisyon aldıklarını açıklıyor.
Rusya Suriye`de Esad`ın devrilmesi için ortaya konan çabaları desteklemiyor, bunun kardeş-kardeşe savaşı kışkırttığı ve binlerce sivilin yaşamına mal olacak riskler taşıdığı
uyarısında bulunuyor.
Rusya`ya göre Suriye`nin dünyaya ihraç ettiği gerilimi düşürmenin biricik yolu oradaki insanların yaşamlarına saygı göstermek ve korumaktan geçmektedir.
Teminen Cenevre`de sağlanan anlaşmaya uyulması,herkesin silah bırakması ve müzakere için masaya oturması gerekiyor.
Çünkü Esad rejimini devirmek için bir devletin müdahalesi devletlerin görevlerini belirleyen 1947`de BM Genel Kurulu tarafından kabul edilen karara aykırıdır-o nedenle, Güvenlik Konseyi de bunu engellemektedir!
Bu esasa uyulmadığı taktirde kardeş kavgasının,yüz binlerce yaşamın söneceği vurgulanıyor.
Rusya;ABD`de Romney`in Başkan olması halinin o gün düşünülmesi gerekli bir durum olduğu gerçeğindedir.
O yüzden, Başkanlık seçimine kısa süre kala yapılması gerekliliğine inandıklarını Başkan Obama`nın şahsında arıyor.
Dışişleri Bakanı Lavrov,"Obama`nın Rusya ile ilişkilerde yeni bir başlangıç yapma sürecinin sonsuza kadar beklenmeyeceği,ABD`nin bu süreci tamamlaması için daha fazla çaba harcaması gerektiği,aksi halin hata olacağı "açıklamasında bulunuyor.
ABD`den Rusya ile işbirliğini geliştirmek için Suriye`den hareketle Füze Kalkanı sistemleri,Arap Baharı gibi konularda derinleşen görüş ayrılıklarına son vererek yeni başlangıç yapmasını isteniyor.
Rusya tıpkı 2008 Ağustos`ta ABD yanlısı Mihail Saakaşvili yönetiminde NATO üyesi olmak isteyen Gürcistan`ın ayrılıkçı bölgeleri Güney Osetya ve Abhazya`nın bağımsızlık ilanları ardından Güney Osetya`yı yeniden merkeze bağlamak için düzenlediği operasyona müdahale edip ,NATO`nun doğu yönünde genişlemesini engellediği esastan yürüyor.
Çünkü Rusya`nın varlığı da "Devletin ve milletin tarihi ve geleceği,yeni ekonominin ve modern yaşam standartlarının oluşturulması başarısı,Rusya`nın lider ve bütün Avrasya`nın çekim merkezi olma yeteneğine bağlıdır" iddiasından gelişiyor.
Sonunda 20 gündür top sesleriyle irkilen Şanlıurfa/Akçakale`de korkulan olmuştur.
ABD`ye ihtaren Suriye`den ateşlenen bir top mermisi tek katlı evinin önünde olan-bitenden habersiz oynayan üç kızı, komşuyu ve muhabbette bulunan annenin yaşamına son vermiştir.
Olaydan sonra Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ilkesel olarak Suriye yönetiminin Türkiye sınırındaki olayı resmen kaza olarak kabul etmesini istiyor!
Ne ki Suriye`den ateşlenen top mermisi "Esad`tan önce ABD şahinliğinin uzantısı Erdoğan" anlamında bir ihtar olma görevini yerine getirmiştir ve bu tümceden tüm dünyaya yayılıyor!
Türkiye misillemesinde top atışlarıyla ölen 34 Suriye askerinin vebali -eğer,bu istek yerine gelmezse karşılıklı ve misliyle ödeneceği ve yayılacağı bir sürece girilmiş bulunuyor.
Büyük Atatürk`ün şeriatın karanlığından ve din adamının tasalludundan kurtarıp aklın rehberliğinde aydınlıklara çıkardığı ve mazlum İslam ülkelerine de örnek ettiği Türkiye,
bir zamandır emperyalizmin köhne yargıları ve iktidar olmak hırslarından yakaladığı AKP ve Gülen Hizmet Hareketiyle zavallı bir kobay halindedir.
Bağımsız bir devlet olmak özgünlüğü kaybedilmiştir,mangalda kül bırakmayan vatan-millet nutukları,kabadayılık gösterileri,tezkere bir anlam ifade etmiyor; bir fiskede kaybedilecek canlar-vallahi,bunlara hiç bir şey ifade etmiyor.
Düşünmek ve gereğini yapmak Başkan Obama`nın işidir!
5.10.2012
Ahmet Kılıçaslan AYTAR
ahmetkilicaslanaytar@gmail.com
|
