301.MADDE
301. Madde
Mustafa TURANCI &8211; 30.04.2008
Avrupa Birliği ve yandaşlarının baskısı sonuç verdi. Büyük Türk milleti, gözün aydın! Sana hakaret etmek artık serbest hale geldi. AKP hükümeti, değer olarak gördüğün milli ve manevi ne kadar kazancın varsa onlara hakaret etmeyi, sövmeyi, tahkir etmeyi, ayaklar altına almayı serbest bıraktı.
- Türk Ceza Kanunu`nun 301`inci maddesi değişti. Meclis Genel Kurulu, muhalefetin karşı çıktığı teklifi 29.04.2008 tarihinde yoğun tartışmalar arasında kabul etti. Peki, senin mutfağında yangın varken, evlatların okul, iş, aş bulamazken, vatanın bölünmez bütünlüğü tehlikedeyken, AKP hükümeti böyle bir değişiklik yapmayı neden gerekli gördü? 301. maddedeki değişiklik ne getiriyor?
- Madde başlığındaki (Türklüğü) ve (Cumhuriyeti) ibareleri çıkarılarak, (Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama) olarak değiştirildi.
Bir kişi hakkında Türk Milletine, Türkiye Cumhuriyeti Devleti`ne, Türkiye Büyük Millet Meclisi`ne, Hükümete, yargı organlarına, askeri ve emniyet teşkilatına hakaret ettiği gerekçesiyle dava açılmadan önce soruşturma yapılıp yapılmayacağına Adalet Bakanı karar verecek. Verilecek cezanın üst sınırı da 3 yıldan 2 yıla indirilecek. Böylece cezalar paraya çevrilebilecek ya da ertelenebilecek. Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları da suç oluşturmayacak.
Hükümetin AKP`li milletvekillerine hazırlattığı teklif bu şekilde kanunlaştı.
- Avrupa Birliği yetkilileri bu maddenin değiştirilmesi için Türkiye üstünde yoğun bir baskı kurmuşlardı. AB-Türkiye ilişkilerinin neredeyse ilk basamağını 301. maddede yapılması istenen değişiklik oluşturmuştu. Hükümet ve AKP yetkilileri ise her fırsatta değişikliği savunmuşlardı. Fakat savunurken komik duruma düşmüşlerdi.
- AKP`liler TV ekranlarında ve basına yaptıkları açıklamalarda adeta milletin zekasıyla alay edercesine sözler sarf etmekten kaçınmamışlardı. Bu durum Meclis Genel Kurulu`nda 301. madde değişiklik teklifi üzerinde yapılan konuşmalarda da tekrarlandı: ``Türklük yerine Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti yerine Türkiye Cumhuriyeti Devleti denilse ne olur, değişen bir şey yok ki´´ diyerek, değişiklik teklifini savundular.
- Madem öyle, değişen bir şey yok, öyleyse 301. maddeyi AB`nin istediği şekilde neden değiştiriyorsunuz? Milletten ne kaçırıyorsunuz? Yoksa siz âlemi kör, herkesi sersem mi sanıyorsunuz? (Burada yeri gelmişken bir hatırlatma yapılması kaçınılmaz görünüyor: Sayın Başbakan çeşitli konularda görüşlerini açıklar. Fakat aradan birkaç saat ya da bir iki gün geçtikten sonra Başbakanlıktaki meşhur bir memur hemen ortaya çıkar ve Başbakan`ın sözlerinin yanlış anlaşıldığını belirtir. Çünkü Türk milletinin garip bir şekilde anlama zorluğu var. Söylenenleri bir türlü doğru dürüst kavrayamaz, hep yanlış anlar, ne hikmetse. Bu yüzden Başbakanın beki anında işi düzeltmeye çalışır ve Türk milleti de haa, öylemiymiş diye işin doğrusunu öğrenmiş olur.)
- Öncelikle Anayasa`ya bakmakta fayda var. Anayasamız devleti Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak belirtmiş, ülkede yaşayan halkı da vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk`tür ibaresi ile Türk milletini tarif etmiştir. Bu hükümler doğrudur, buna hiç kimsenin itirazı da yoktur. O zaman itirazlar niye dinelebilir.
- Hemen belirtelim:
2012 yılından sonra Ermeni iddiaları yoğun olarak gündeme getirilecektir. Ermeni iddiaları malum, Türkler Ermenilere soykırım uyguladı, o bakımdan Türkiye Ermenilerin varislerine önce maddi tazminat ödemeli ve arkasından da toprak vermelidir, diyorlar. Maddenin değiştirilmesiyle burada kendilerince bir kurnazlık yapma yoluna gittiler. Çünkü Türkiye yukarıda özetlenen Ermeni iddialarını hiçbir zaman kabul etmemiş ve etmeyecektir de. Fakat Anayasada belirtilen şekliyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti`nin, Osmanlı Devleti ile hiçbir ilgisi ve alakası olmadığını söyleyecekler ve Türkiye`nin Ermeni iddialarını kabul etmesi için yoğun baskı uygulamaya başlayacaklar. Bunların kabul ettirilmesinin tarihi de 2015 yılıdır.
- Türkiye`deki ABD ve AB yanlıları, Anglo-Amerikano taraftarları, İngiliz muhibleri, uluslar arası sermayenin temsilcileri ve bunların yerli işbirlikçileri, siyonist-mason teşkilatları, Kürtçüler, Marksistler ve yeminli Türk düşmanları harekete geçecekler. Türk milletinin atalarına sövmek için yarışa girecekler. Avrupa Birliği, bunun için 301. maddenin acilen değiştirilmesi yönünde baskıları artırmamış mıydı?
- Oğuz Han`a, Mete Han`a, Orkun Kitabelerine, Divan-ı Lügat`it Türk`e, Kutadgu Bilig`e, Ortaasya-Selçuklu- Osmanlı çizgisine, Birinci Dünya Harbi`nde İngilizlerin Mehmetçik tarafından perişan edildiği o muhteşem zaferlere, yani Kut`ül Amara zaferine, Çanakkale zaferine ve Bakü zaferine hakaret etmek, aşağılamak, küçümsemek serbest hale gelecek. Türk medeniyetine hizmet etmiş bilginlere, Hoca Ahmet Yesevi hazretlerine ve dahi Horasan ocağından Anadolu`ya akmış Hacı Bayram-ı Veli`den tutun da Hacı Bektaş-ı Veli`ye, Taptuk Emre`ye, Mevlana`ya, Emir Sultan`a kadar, hatta Fatih Sultan Mehmet`ten Abdülhamit`e kadar Türk milletinin yüce değerlerine saldırmak da serbest olacak. Ana ve anadil şairi Bahtiyar Vahapzade`ye, Çingiz Aytmatov`a, Olcas Süleymanov`a, Cevat Heyet`e varıncaya kadar milli değerlere hakaret etmek de serbest hale gelecek.
- 301`nci madde ile yapılan değişiklik sonucu Türkiye dışındaki Türk kültür varlığı, Türk medeniyeti ve tarihine ait her türlü değere hakaret etmek ve özellikle cihan devleti Osmanlı Devleti`ne sövmek serbest hale getirilmektedir. Batı Trakya Türkleri, Kıbrıs Türkleri, Almanya ve öteki Avrupa ülkelerinde yaşayan ve o ülkelerin vatandaşlığına geçmiş Türklere aynı muameleyi reva görmek de sonuna kadar serbesttir. 780 bin km2 genişliğindeki Türk devletinin dışında kalan Türklere de hakaret etmek, küfür etmek, aşağılamak, hor görmek, küçümsemek, bundan böyle serbest olacak.
- İşin can alıcı tarafı, Türkiye`nin yıllardan beri bu konuda bir baskı altında bulunuyor olmasıdır. Üstelik değiştirilen 301. madde yasal ölçülerde eleştiriyi de serbest bırakıyordu. Demek ki Avrupa, eleştiriden başka bir şey istiyor.
- Bu yasa değişikliğine oy veren sayın milletvekillerinin kırmızı pasaportu bir kenara bırakıp Fransa, İsviçre ve başka Avrupa ülkelerine gitmelerini ve orada Türkler Ermeni soykırımı yapmamıştır şeklinde bir cümle sarf etmelerini teklif ediyoruz. Bakalım başlarına oralarda ne gelecek, hep beraber görsek çok iyi olmaz mı?
- İşin garip olan bir başka yanı da şudur: Bir milletvekili diyor ki, benim eşim Türk`tür. Sayın milletvekili, yemin ettiğiniz Anayasa uyarınca siz Türk değil misiniz? Böyle bir kelimeyi Alman, Fransız ya da İngiliz parlamentosunda söyleyebilir misiniz?
- Türkiye Cumhuriyeti kimi rahatsız etti de Türkiye Cumhuriyeti Devleti ifadesini koydunuz? Türklük kelimesi kimi niye rahatsız ediyor da Türk milleti diyorsunuz?
- Türklük kelimesi Anayasa`da var, niçin rahatsız oluyorsunuz? Avrupa ve yeminli Türk düşmanlarının baskılarına daha ne kadar boyun eğeceksiniz?
- Ne mutlu Türküm diyene cümlesi, Kopenhag ölçülerinin toplamından daha önemli değil mi?
|