1915 ERMEN! KATLİAMINI KİMLER YAPMIŞ
Mustafa Mete İSLAMOĞLU
YAZIYOR
1915 ERMEN! KATLİAMINI KİMLER YAPMIŞ
K!M ŞEREFSİZ K!M ALÇAKMIŞ OKUYUN!
BİR ASIR`DIR, DÜNYAYI ALDATAN YALANLAR!
İzmit`in Kollar köyünde, Ermeniler tarafından balta ile katledilen Müslümanlardan bir kısmının olaydan sonra çekilen fotoğrafları; Erzincan`da Ermeniler tarafından ırzına geçilerek öldürülen Pakize adli bir Türk kadını,,25 Nisan 1918`de, Subatan`da Ermeniler tarafından öldürülen Türk çocuklar, kadınların ve karınları kesilerek bebekleri çıkarılan anneler,
Erzincan`ın Odabaşı bölgesinde, Ermeniler tarafından gözleri oyularak katledilen beş genç,,Sivas`ta Ermeni çeteleri tarafından yapılan katliamda boğazı kesilerek öldürülen jandarma Mustafa,,,Ordudan hava değişikliği için terhis edilen ve 23 Temmuz 1915 de Diyarbakır`ın Lice kazasına bağlı Kum ve Çom köyleri civarında elleri ayakları bağlanarak Ermeni komitecileri tarafından ``şehit edilen 21 vatan evladı askerler,
Yine Diyarbakır`ın Sark nahiyesine bağlı Hızır İlyas köyü Mersani deresi (23 Temmuz 1915) Hono ismindeki şerefsiz bir Ermeni`nin başında bulunduğu çete tarafından hançer ve kurşunla şehit edilen 213 erkek, kadın ve çocuklar.
29 Ağustos 1914 tarihinde Ermeni çeteleri tarafindan Siverek-Urfa Yüksek yol ve Karacadağ` civarında Türbe ziyareti sırasında esir edilip canlı hedef yapılarak şehit edilen 37 Müslüman Türkler,
Silvan civarında, Besnik ermeni köyüne Van ve Tolorya`dan gelip, Doryan Dano ve kardeşlerinin başında bulunduğu Ermeni çeteleri tarafindan 11 Haziran 1915 tarihinde şeytankaya mevkiinde şehit edilen milis subayı Hamit Efendi komutasında bulunan erzak kafilesi, jandarması ve subayları, 44 insan. Erzincan Odabaşı bölgesinde, birbirlerine bağlanmış halde öldürülmüş 153 kadın ve çocukların cansız bedenleri,
16 Şubat 1918`de, Erzincan`ın Vagarır köyünde, Ermeniler tarafindan şehit edilen asker sivil karışık 95 insan ve bir evin arkasında bulunan şehit edilmiş Türkler. Haftalarca üst üste yığılmış halde bırakılıp hayvanlara yem edilen 51 insanımızın cesetleri..
Tamamı yalanlarla dolu bir tarih yutturdular ve hep yalanları bize okuttular.
Ben bunlara Allahsız dinsiz şerefsiz demeyeyim de kime diyeyim söylermisiniz?.
BUNLARDA YAZILMADI
HAMİLELERİN 6-7 Yaşlarındaki KIZLARIN GÖZLERİ GÖRMEYEN YAŞLI KADINLARIN IRZLARINA GEÇİP YAKARAK ÖLDÜRDÜLER.
Ve belki de bu kanlı soy kırımın en acı bir şekilde hissedildiği Erzurum,,, Hasan kale`de, Ermeniler tarafından katledilen 193 çocuk ve kadınlar, Erzurum Ermeni çeteleri tarafından yakılan insanlar Ilıca`da katliam adeta kol gezmiştir. Öldürülen insanlar üst üste yığılmış, 360 erkek süngülenmiş, 15 kadın da yakılarak öldürülmüştür.
SORUYORUM? O ÜNLÜ TARİHÇİLERİNİZ VARYA İŞTE EN BÜYÜK HAİN ONLARDIR.
Yalan, hayal, uydurma şeyler yaza yaza bu milleti tarihsiz bıraktılar ve mahşere kadar aldatacaklar. Bıraktıkları kitap bozuntusu palavra askercilik hikayeleri onlardan davacı olmayacak mı? Başta sen istemesen bile&8230; ilahi adalette onun hesabı en iyi şekilde görülecektir.
SORUYORUM?
SİZ HİÇ BİR TARİHÇİNİN SIHHATLİ İMANLI ADAM GİBİ ÖLENİNİ GÖRDÜNÜZ MÜ?
(Yalanlarının AH`INI çeke çeke sürünerek ölürler, çünkü aldattıkları insanların haklarını gasp ederler helallık alamazlar)
BEN; BU HESABI MAHŞERE BIRAKIYORUM.
Erzurum`daki Ermeniler, eli silah tutabilen erkekleri, yol yapma bahanesiyle topladılar ve Sarıkamış istikametine götürerek bir dereninin içinde 400 den fazla insanın kafalarına toplu halde ateş açarak hepsini katlettiler. Şehirde geride kalan halk ise, Rusların çekilmesi ile başlayan Ermeni zulmü karşısında direnemedi diri diri yakıldı.
Kadınlar ve çocuklar süngülendi ve kılıçtan geçirildi.. Çeteciler, kasaphane adını verdikleri bir mekanda, insanların cinsel organlarını çıkarmış, genç kız ve kadınların ırzına burada geçilmiş ve kirlettikleri masumları saçlarından asmak suretiyle öldürmüşlerdir. Ermeniler tarafından yapılan bu katliamlar, Rus subaylar tarafından da görülmüş ve aynen rapor edilmiştir´´
ARAŞTIRIN GERÇEKLERİ BULACAKSINIZ..
Erzurum`da bulunan yerli halkın çok büyük bölümü, yaşlı kadın ve erkeklerle çocuklardan oluşuyordu. Genç erkeklerin tamamı Birinci Dünya Harbi dolayısıyla Yemen, Çanakkale veya başka cephelere gitmiş, oralarda ya şehit olmuş ya kayıplar arasında sayılmış veya halen savaş halindeydi. Ermeniler, köylere saldırıp toplu katliamlar yapıyorlardı.
DÜNYANIN GÖZÜNDE BİZİ MİLLETÇE KÜÇÜK DÜŞÜRENLER BİZİM ``güya´´ TARİHÇİLERİMİZDİR
Tarihimiz diye bizlere yutturdukları palavra yazıları sakın tarih sanmayın.
İŞTE; SİZDEN SAKLANAN ACI GEÇMİŞİMİZ.
,
Ermeniler, evlere saldırıp tecavüz teşebbüslerinde bulunmaya da başladılar. Şehirde toplu kıyımlara ve diri diri yakma eylemlerine de giriştiler. Ermeni katiller, Erzurum`daki son gecelerinde savunmasız üç bin Erzurumluyu büyük evlere doldurarak yaktılar, söylemeye dilimin varmadığı çirkinlikler sergilediler, kurşunladılar, bıçakladılar, alçakça öldürdüler. Ama bu sırada Türk ordusunun da yaklaşmakta olduğu haberleri duyuluyor ve onların içlerinde nice NENE HATUNLARIN olduğunu biliyorlardı !.
12 Mart 1918 günü şehre giren Kazım Karabekir Paşa, gözlerine inanamadı. Karabekir orda ilk kez isyan etti. Bu zulmü yapanlar insan olamaz sözü tarihe sürülen bu kanlı lekeyi en iyi şekilde açıklamaktadır!
YALANLARLA DOLDURULAN TARİHİN GERÇEKLERİ ŞEREFSİZLİKLERLE DOLUDUR. ELİNİZDEKİ TARH DİYE OKUDUĞUNUZ KİTAPÇIKLARI YIRTIN ATIN ONLAR KİTAP DEĞİL OYALAMA ROMANIDIR.
Genel evinde doğan ve annesinin para için fahişelik yaptığını utanmadan söyleyen, Yani; kendisi bir piç olan Amerika` lı soysuz tarihçi Prof. J. Macharty : "Ermeni katliamı yoktur; Türkler Ermenileri katletmiştir" demekte ve bütün dünya bir piçe inanmaktadır. Dünya bir kanı bozuk piç`e Prof. Diye inanıyorsa o inanan alçaklarada söyleyecek sözüm şudur.´´SEN İNSANMISIN´´?
VE&8230; BİZİ YILLARDIR ASILSIZ SÖZLERLE İFTİRALARLA SUÇLAYANLAR
haklı göstermeye çalışan içimizdeki kanı bozuk hainleri şimdi siyaset sahnesinde hesaplaşmaya kalkan alçaklar halen bu ulusun mukadderatıyla oynuyorlar.
ONLARIN SOYUNA SOPUNA, KANINA, SÜTÜNE, ÖLÜSÜNE DİRİSİNE; KÜFRETMİYORUM.. MEZARLARINA TÜKÜRMÜYOR, HAYSİYETLERİNE ŞEREFLERİNE SÖVMÜYORUM.
Bölgede incelemelerde bulunmuş olan Arkeolog Prof. Dr. Cevat Başaran, olay hakkında şunları yazmakta:
"1915-1918 yılları arasında Doğu Anadolu`da meydana gelen acı olayları gerçek yönleriyle ortaya koymayı amaçlayan toplu mezar kazılarından birisi de Kars-Subatan`da yapıldı. Kars`ın yaklaşık 28 km. doğusunda Türkiye-Rusya sınırındaki Ani Ören yeri yakınında yer alan Subatan köyündeki toplu mezarın açımı, "Yakın tarihimizde Kars ve Doğu Anadolu" Sempozyumu`nun ardından 20.6.1991 günü gerçekleştirildi.
1918`de Ermenilerin bölgeden çekilmesi sırasında diğer bir çok merkez gibi Ermeni çetelerinin saldırısına uğrayan Subatan köyü, Ani yolu üzerinde Büyük ve Küçük Yahni tepelerinin güneyindedir. Bugün yaklaşık 20-30 hanelik Müslüman nüfusu barındıran Subatan köyündeki kazı çalışmaları, olayları yaşayan (görgü tanıklarından 120 yaşındaki Fariz Öztürk ile 95 yaşındaki Durağa Öztürk`ün) sözlü ifadeleri doğrultusunda, köyde belirlenen dört ayrı toplu mezar yerinden Köseoğulları mahallesindeki merekte (samanlık) açılan 8x10 m.`lik açmada yürütüldü.
BUNLARDA YAZILMADI
4x5 m.`lik dört ayrı kareye ayrılan alanda ilk çalışmalar A-l açmasında başlatıldı. Önce geniş yüzeyde sürdürülen kazı daha sonra A-l ve B-l açmalarının iç kesişim noktasında yoğunlaştırıldı. Üstteki 40 cm.lik dolgu toprağın kaldırılmasından sonra ilk iskeletlerle karşılaşıldı. Karışık olarak in-situ malzemeyle birlikte ele geçen iskeletlerin çoğunluğunun 0-1 yaş arası çocuklara ait olduğu izlendi.
A-l açmasında yaklaşık 80 cm. derinlikte ele geçen bir iskelet grubu oldukça ilginç bir yapı gösteriyordu. Kuzey-Güney doğrultusunda konumlanan bu iskeletler bir ana ve kız çocuğa ait olmalıydı. Kadın sağ yanı üzerine düşmüş ve sol koluyla kucağındaki çocuğa sarılmıştır. Kadının kafatasında belirlenen iki darbe izi, bunların özellikle kafalarına vurulan olasılıkla balta ya da kesici aletlerle katledildiğini gösterir niteliktedir. İlk harekette fazla etkili olmayan balta, ikincisinde kafatasını derinlemesine ikiye ayırmıştır. Gerek kadın ve gerekse çocuğu üzerindeki giysilerle gömülmüş. İçlerinde çürümeyen ipekli giysilerde çıktı demektedir.
BUNLARDA YAZILMADI
A-l açmasının güney köşesinde ele geçen bir başka iskelet grubunun sadece çok az bir kısmı açılabilmiştir. Bunlardan anlaşılabildiğince cesetler yine gelişi güzel yatırılmışlardır. Buradaki ilk çalışmalar sonrasında 12 çocuk ve 3 yetişkin iskeleti ortaya çıkarıldı.
BUNLARDA YAZILMADI
Kazı sırasında ele geçen diğer buluntular arasında iç giysisi ve ipekli elbise parçaları, bir kemere ait madeni toka, iki çift küpe, küçük bir kolyeye ait çok sayıda renkli boncuk, madeni zincir, giysi düğmeleri, oldukça paslanmış bir bakır sikke ve yer yer çürümüş ahşap hatıllar bulunmaktaydı. Bu buluntular, Kars Müzesi`nde açılan Katliam Bölümü`nde sergilenmektedir.
Olayların görgü tanıklarından Fariz Öztürk ve Durağa Öztürk`ün arşiv belgeleriyle desteklenen ifadelerine göre, 25 Nisan 1918`de Ermenilerce yapılan katliam şu şekilde meydana gelmiştir: Kars ve Sarıkamış`tan geri çekilen Taşnak-Ermeni çeteleri, o zamanlar Türk, Ermeni ve Rumlar`ın birlikte yaşadığı Subatan köyüne de saldırırlar. Her yana gelişigüzel ateş açan çeteciler, ele geçirdikleri köylüleri de bulundukları yerde acımasızca öldürürler.
Arşiv belgelerinden elde edilen fotoğraflara ve kazı sonrası ulaşılan bulgulara göre kafalarına baltalarla vurularak veya karınlarına süngü sokularak öldürülen kadın ve çocuklarla yaşlı erkekler sokaklarda bırakıldı.
BUNLARDA YAZILMADI
Arşiv belgelerinden elde edilen bilgilere göre Subatan köyünde toplam 570 kişinin katledildiği ifade edilmiştir. Ermeni çetelerinin çekilmesinin ardından bölge yeniden Türk askeri birliklerinin eline geçer. Sokaklarda kokmakta ve köpeklerce yenilmekte olan katledilmiş insan cesetleri, sağ kalanlar ve askerler tarafından köyün belirli noktalarında toplanarak samanlıklara (merek) dolduruldu.
Dönemin imkansızlıkları ve ölü sayısının çokluğu nedeniyle defin için bir "mezar" olarak düşünülen samanlıklar "dam çöktürme" yoluyla da bu masum insanlara birer "toplu mezar" oldu.
Subatan`da bulunan üç ayrı mezar yerinden Köseoğulları mahallesindeki saman damın 180`in üzerinde, Tıptıp sokağında 257`nin üzerinde çocuk ve Köy Camii`nin güneyindeki merekte 350`nin üzerinde şehidin gömülü olduğu arşiv belgeleri ve tanık ifadeleriyle belirlendi. Yalan yanlış, şişirme, hayal ürünü ve varsayımlarla tarih öğrettiler utanmadılar hep gerçekleri sakladıklar.
İŞTE BU MİLLET BU YÜZDEN HUZURLU HAYAT YAŞAYAMIYOR!" YALANLAR UĞRUNA DÜNYA BİZİ SOYKIRIM YAPTI DİYE CANİ BİR MİLLET OLARAK TANIYOR´´ ŞİMDİ ``AYIKLA PİRİNCİN TAŞINI´´
GERÇEK TARİHİMİZİ SAKLAYANLARIN, ÖLMÜŞLERİNİN; MEZARLARINA&8230; DİRİLERİNİN YÜZLERİNE MİLLETÇE TÜKÜRMEK SİZLERİN MİLLET, MİLLİYET, ŞEREF, HAYSİYET VE ONUR HAKKINIZDIR. ZİRA SATIR SATIR 100 YILDIR ALDATILDIK ve HALEN ALDATIYORLAR.
HALEN KATLEDİLİYORUZ!
Selam ve dua ile
22- Nisan- 2014
Erdemli - MERSİN
|
