Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10207
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2290) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (424) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (849) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (543) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (891) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3430) |

Görüş bildirebileceğiniz Diğer konuları
Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular (3430)


Diğer - Görüş bildirmek istediğiniz diğer konular konusu hakkında görüşler
Mustafa Mete İSLÂMOĞLU - (Ziyaretci) 5.09.2016 22:02:39

DARBELER- İHANETLER (3-4)


Mustafa Mete İSLÂM&61530;ĞLU
İHANETLER & DARBELER
( 3 )
Cumhuriyetçi Millet Partisi ve Hürriyet Partisi dörder milletvekilliği kazandılar. Muhalefetin toplam oy miktarı DP`yi geride bırakıyordu. Demokrat Parti, matematiksel olarak muhalafet partilerinin oyları karşısında azınlığın iktidarı konumundaydı.Seçimlerden sonra, siyasal ortamdaki gerginlik artarak devam etti. CHP yurt çapında destek görmeye başlamıştı. Bir önceki seçimde 35 olan oy oranını 41`e yükseltmesi bunun göstergesiydi. Oysa DP 1954`te 57 olan oy oranını 47`ye düşürmüştü. Gizli komiteler ve Dokuz subay olayı 1954`te İstanbul`da Dündar Seyhan ve Orhan Kabibay`ın kurduğu komiteye Faruk Güventürk, Ahmet Yıldız, Suphi Gürsoytrak, Orhan Erkanlı ve Necati Ünsalan gibi genç subaylar katılmışlardır. Ankara`da ise Talat Aydemir, Millî Müdafaa Vekili Ethem Menders`in yaveri Adnan Çelikoğlu, Sezai Okan, Osman Köksal ve yandaşları ayrı bir komite kurmuşlardır.
1957`de İstanbul ve Ankara`daki iki komite birleşmiştir. Birleşik komite 27 Ekim 1957`de öngörülen seçimlerinde DP`nin kaybedeceğini varsayarak 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı töreninde zırhlı birlikler ile şeref tribünündeki DP`lileri tutuklayarak yönetime el koymayı planladı. Fakat seçimde DP kazandığı için darbe Şubat 1958`e ertelendi.
Bu arada 16 Ocak 1958`de komite üyesi Kurmay Binbaşı Samet Kuşçu`nun ihbarı üzerine emekli Kurmay Albay Cemal Yıldırım, Kurmay Albay Naci Aşkun, Kurmay Albay İlhami Barut, Topçu Yarbay Faruk Güventürk, Piyade Binbaşı Ata Tan, Piyade Binbaşı Ahmet Dalkılıç, Piyade Yüzbaşı Kazım Özfırat, Piyade Yüzbaşı Hasan Sabuncu ve Kuşçu`nun kendisi başta olmak üzere 9 subay tutuklanmıştır. Yargılamalar sonucunda 8 subay beraat etmiş ve Kuşçu "iftira" suçundan mahkûm olmuştur. CHP Kurultayı ve İlk Hedefler Beyannamesi CHP`nin 1959 yılındaki XIV. kurultayında, ülkenin acilen ihtiyaç duyduğu bazı değişiklikler için çaba gösterilmesi kararlaştırıldı.
"İlk Hedefler Beyannamesi" adıyla hazırlanan bildirinin, 1961 Anayasası`nın temelini oluşturduğu ileri sürülür. Bildiri metnindeki başlıklar şu şekildeydi: 1. Eşit Muamele, 2. II. Meclis, 3. Anayasa Mahkemesi, 4. Nisbi Temsil Usulü, 5. Yüksek Hakimler Şurası`nın kurulması, 6. Memurlar Kanunu`nun düzenlenmesi, 7. Baskıdan uzak tutulan bir basın rejiminin kurulması, 8. Üniversite muhtariyeti, 9. Sosyal Güven ve Sosyal Adalet esaslarının teminat altına alınması, 10. Yüksek İktisat Şurası`nın kurulması Uşak, Topkapı, Kayseri olayları 17 Şubat 1959`da Menderes`in başkanlığında Londra`daki Kıbrıs görüşmelerine gelen Türk delegasyonunu taşıyan uçak Londra yakınlarında bir ormana düştü. Bu uçak kazasından Menderes`in yara almadan kurtulması iktidar ve muhalefet arasında bir yumuşamaya yol açsa da bu durum fazla sürmedi. 1959`un Nisan ayında CHP Genel Başkanı Hain İsmet Batı Anadolu illerini kapsayan bir geziye çıktı. CHP`liler geziye "Büyük Taarruz" adını taktı. 29 Nisan`da İnönü Trikupis`i esir aldığı Uşak`ı "Büyük Taarruz"un ilk durağı olarak seçmiş ancak oraya ulaştığında taşlı saldırıya uğrayıp, başından yaralanmıştır. İçişleri Bakanının emriyle İnönü`nün gezisini engelleyen Uşak valisi İlhan Engin`e muhalif basın `İktidarın "Uşak" Valisi` demeye başlamıştı. İnönü, Manisa ve İzmir`den sonra 4 Mayıs`ta İstanbul`a gelmiş ve Yeşilköy Havalimanı`ndan şehir merkezine giderken Topkapı`da önce trafik müdürü tarafından durdurulmuş ve sonra halkın saldırısına uğramıştır.
Polisler ve askerler müdahale etmemişlerdir. Ancak o sırada Binbaşı Kenan Bayraktar`ın emriyle askerler müdahale etmiş ve İnönü kurtarılmıştır. Birçok ilde CHP-DP arasında olaylar patlak verdi.
1960 başlarında basında sansür artmıştı, gazeteler sansür nedeni ile beyaz sayfalarla çıkıyordu. Cezaevleri tutuklu gazetecilerle doluydu. 2 Nisan 1960`ta Kayseri`ye gelen İsmet İnönü`nün treni, vali Ahmet Kınık`ın emriyle durduruldu. Kendisine İnönü`nün Himmet Dede Demiryolu İstasyonu`nda trenin durdurulması ve yolunun kesilmesi için emir verilmiş Binbaşı Selahattin Çetiner, "Sizin yolunuzu kesmek ve sizin Kayseri`ye gitmenize engel olmaktansa intiharı tercih ederim" sözlerini söylemiştir. Olaydan sonra emekli edilmiş; ancak Danıştay Kararı ile göreve iade edilmiş, daha sonra orduda Generalliğe kadar yükselmiş, 12 Eylül Darbesi sonrası kurulan hükümette İçişleri Bakanlığı yapmıştır. Zorlukla yoluna devam eden İsmet İnönü`yü Kayseri`de 50 bin kişi karşıladı. Seçim öncesi meydana gelen bu olaydan dönemin Ulaştırma Bakanı sorumlu tutuldu. 27 Mayıs Darbesi`nden sonra hazırlanan 1961 Anayasası`na Millet Meclisi genel seçimlerinden önce Ulaştırma, İçişleri ve Adalet Bakanları çekilir(m. 109) maddesinin eklenmesinin sebebi olarak da bu olay gösterilir. "İhtilal beyannameleri" Nisan 1960`ta TBMM`de gazete ve dergilerin "yıkıcı, gayrimeşru ve kanun dışı" faaliyetlerini inceleyerek meclise bildirmek için Ahmet Hamdi Sancar başkanlığında kurulan Tahkikat Komisyonu meclis ile ilgili bütün neşriyatı yasaklayınca DP-CHP ilişkisi daha gerginleşmiştir. CHP`lilerin konuşmaları basına yansımadan elden ele dolaşmıştır. DP yönetimi bu konuşmalarını "İhtilal beyannameleri" olarak adlandırmıştır.
YASAL UYARI: ``Bu yazı serisi 27 bölüm olup; 5846 sayılı yasa gereği yazarına aittir. kopya edilemez, alıntı yapılamaz.

DEVAMI 4. BÖLÜMDE













Mustafa Mete İSLÂM&61530;ĞLU
İHANETLER & DARBELER
( 4 )
18 Nisan 1960 günü Mazlum Kayalar ve Baha Akşit`in CHP`nin "yıkıcı, gayrimeşru ve kanun dışı" faaliyetleri olduğu gerekçesiyle meclis araştırmasına açılması yolundaki önerge karşısında İnönü şöyle konuştu: Biz demokratik rejim dedik, bu rejim kurulmuştur. Bu demokratik rejim istikametinden ayrılıp, baskı rejimi haline döndürmek tehlikeli birşeydir. Bu yolda devam ederseniz, ben de sizi kurtaramam. Şartlar tamam olduğunda milletler için ihtilal, meşru bir haktır. Bu tedbire teşebbüs eden baskı tertipçileri zannediyorlar ki: Türk Milletinin Kore Milleti kadar haysiyeti yoktur.
CHP Genel Başkanı uyarılarını sürdürdü. 27 Nisan 1960 günkü TBMM toplantısında İnönü tekrar Tahkikat Komisyonu`nu hedef alınca Meclis, İnönü`ye oniki oturum toplantılara katılmama cezası verildi. Kararı protesto eden CHP milletvekilleri Meclisten polis zoru ile uzaklaştırıldı. 27 Nisan 1960`ta Tahkikat Encümenlerinin görev ve yetkileri hakkında kanun teklifi konuşmasını yapan İnönü`ye Afyon milletvekili Murat Ali Ülgen: "Kürsüden ihtilal beyannamesi okudun paşam" demiştir. 28-29 Nisan olayları 28 Nisan`da İstanbul`da 29 Nisan`da Ankara`da çıkan öğrenci olayları şiddetle bastırıldı. İstanbul`da çıkan olaylarda yaklaşık 40 öğrenci yaralanmış ve İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi öğrencisi Turan Emeksiz polisin kurşunuyla öldürülmüştür. Bundan dolayı "Kanlı Perşembe" olarak anılmıştır.

DP yönetimi bu illerde sıkıyönetim ilan etti. Öğrenciler hep bir ağızdan Gazi Osman Paşa`nın kahramanlığı için yazılan Plevne Marşı`nın değiştirilmiş hâli olan Olur mu böyle olur mu şarkısını söylüyordu: Olur mu, böyle olur mu? / Kardeş kardeşi vurur mu? / Kahrolası diktatörler / Bu dünya size kalır mı? Bu olaylarda polisler "Kahrolsun diktatörler", "Hürriyet isteriz" sloganları atan öğrencileri dağıtmaya çalışmışlardır. Ancak "Türk ordusu çok yaşa" sloganı atan öğrenciler ile askerler arasında dayanışma yaşanmış ve askerler polislerin teslim ettikleri öğrencileri serbest bırakmışlardır.
Harp okulu öğrencileri bir yandan Atatürk Bulvarı`nda sessiz yürüyüş yapmış ve öte yandan 20 Mayıs`ta Türkiye`yi ziyaret edecek Hindistan Başbakanı Nehru`yu karşılamak için Esenboğa`dan şehir merkezine gitmek için aynı arabaya binecek olan Menderes`i Nehru`nun yanından kaçırmayı planlamıştır.Ancak yabancı misafir varken bu tür hareketlere girişmenin dış dünyaya karşı olumsuz etki yaratacağı kanaatine varılarak plan reddedilmiştir.
Gürsel`in veda mesajı 3 Mayıs 1960`ta Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Cemal Gürsel Millî Müdafaa Vekili Ethem Menderes`e bir mektup iletmiş ve Kara Kuvvetleri Kumandanlığı Karargâhına da veda mesajı göndermiştir. Gürsel`in veda mektubundan sonra liderini yitiren gizli örgüt, önce Genelkurmay İkinci başkanı Cevdet Sunay`a başvurmuş fakat olumlu yanıt alamayınca 1. Ordu ve sıkıyönetim Komutanı Fahri Özdilek`e başvurmuş fakat ne olumlu ne de olumsuz yanıt alabilmiştir.
YASAL UYARI: ``Bu yazı serisi 27 bölüm olup; 5846 sayılı yasa gereği yazarına aittir. kopya edilemez, alıntı yapılamaz.

DEVAMI 5. BÖLÜMDE



Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.