Üniter ve laik devlet yapımızı sarsılıyor
Önce üniter devlet yapımız üzerindeki endişelerimizi dile getirelim. Türkiye Avrupa Birliğine giriş sürecinde üniter yapımızı sıkıntıya sokacak adımlar attı. Her nedense Avrupa Birliği Kıbrıs adasında yaşayan ve coğrafi açıdan da fiilen ikiye bölünmüş iki ayrı milleti Türkleri ve Rumları birleştirmeye çalışırken bin yıla yakın birlikte yaşadığımız en azından kardeşlerimiz olan Kürtleri bizden ayrı gördü ve ve bazı hakların verilmesini istedi.Kürtçe televizyon ve eğitim hakkkının kısıtlı da olsa verilmesi üniter devlet yapımız açısından sakıncalı olmuştur.
Birlikte yaşama şuurunu geliştirmek yerine azaltan uygulamalar pek tabibiidir ki üniter yapımız açısından sakıncalıdır.
Yine uzun yıllardır belli aralıklarda "federasyon" eyalet sistemi" "yerinden yönetim ve yetki devri" gibi görüşler çok üst seviyelerde de dile getirildi.
Özetle ülkemizde var olan bölücüler, bunlara bilerek veya bilmeyerek destek veren bazı aydınlar ve Avrupa Birliği işbirliği üniter yapımızı zorlayacak teklif ve talepleri getirmekte va bazı hakları da almaktadır. Laik sistemimiz öteden beri "laiklik" meselesini hala daha tam algılayamadığımız için hep sıkıntılar yaşamaktadır. "İstismar" ile "inanç" arasında, "laiklik" ile "din düşmanlığı" arasındaki ince perdeler bir türlü bu güne kadar görülmemiş ve sürekli bir tartışma ortamı yaşamışızdır. Bu konuda Rıza Müftüoğlu`nun "Din ve siyasetin Barış Yolu" adlı eserini okumayı tavsiye etmekteyim.
Bölücülük ve dini istismar hususlarında çok duyarlı olmayan iktidarların varlığı da ayrı bir tehlike dir diyebiliriz.
Onun içindir ki bu gün üniter devlet yapımız ve laik sistemimiz ciddi tehdit altındadır dememiz çok abartılı olmayacaktır.
Bilgehan GÖKTUĞ
|