Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10203
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2288) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (424) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (849) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (624) | Türk Dünyası (890) | Şiir (77) | Sağlık (186) | Diğer (3430) |

Görüş bildirebileceğiniz Anayasal Düzen konuları
Üniter ve Laik devlet yapımız sasılıyor mu ? (14)
Yeni Anayasa çalışmalarının hedefi sizce nedir? (21)
Demokratik yapımız demokratik mi? Neler yapılmalıdır? (8)
Anayasa hakkında diğer konular (111)


Anayasal Düzen - Anayasa hakkında diğer konular konusu hakkında görüşler
Ahmet ÖZDEMİR - (Ziyaretci) 26.04.2012 23:07:03

YÜZDE 92` NİN NERESİNDESİNİZ?

YÜZDE 92` NİN NERESİNDESİNİZ

Ahmet ÖZDEMİR
Maliyeci-İktisatçı
aozdemir2007@hotmail.com


Yeryüzündeki her devletin yazısız (İngiltere) veya yazılı anayasaları vardır.
Anayasa, teşkilâtı esasiyedir.
Anayasalar; sert veya sert olmayan olarak da ikiye ayrılır.
Sert anayasa demek, diğer milli kanunların anayasaya aykırı olmayacağı manasını tevlit etmektedir. Kanunların anayasaya aykırılığı iddiası anayasa mahkemelerinde, bazı memleketlerde senatolarda, bazılarında da temyiz mahkemelerinde (Yargıtay-Danıştay benzerleri gibi) görülebilmektedir.
Memleketimizde, kanunların anayasaya aykırılığı iddiaları; Muayyen usul ve esaslarla Anayasa Mahkemesinde karara-hükme bağlanmaktadır.
Anayasa Mahkemesine, Cumhurbaşkanı, belli sayıdaki milletvekilleri ve/veya siyasi parti grupları, mahkemeler, gerçek kişilerde haklarının ihlâl edildiği iddiasıyla mahkemelere açacakları davalar yoluyla, gidebilmektedir.
Yurdumuzda, anayasalar; kurucu-orijin kuvvet tarafından yapılmıştır.
Teşkilâtı Esasiye Kanunu, 1924, 1961 ve 1983 anayasaları bunlara misâl teşkil etmektedir.
12 Eylül 1980 tarihinde yapılan ihtilâlle partiler demokrasisi ortadan kaldırılmıştır. Partiler kapatılmış, liderleri kısa veya uzun süreli olarak sürgüne gönderilmiş, sonrasında tutuklanmış, bazıları da uzun süreli hapis hayatına muhatap kılınmışlardır. Ne yazık ki, Türk Devleti-Türk Milleti-Türk Milliyetçiliği-Kanımız Aksa da Zafer İslâmın, Moskof`un Tank Sesleriyle Değil İslâmın Nal Sesleriyle Geliyoruz&8230; diyerek; hayatlarını ortaya koyan ve bu uğurda komünistlerin-Vatan hainlerinin-bölücülerin kurşunlarıyla binlerce şehit veren MHP ile Ülkücü kuruluşlar mensupları en büyük eziyetlere-işkencelere maruz kalmışlardır. Gencecik bazı çocuklar da darağacına çıkarılarak hayatlarına son verilmiştir. Hapishanelerde işkenceyle hayatını teslim edenler de mevcuttur. MHP`nin Genel Başkanı merhum Alparslan TÜRKEŞ 4,5 yıl tutuklu olarak hapis hayatı yaşamıştır.
Türk Devletimizi-Türk Milletimizi sahiplenmelerin karşılığı bunlar mı olmalıydı? Diyor, insan; istemeyerek de olsa. Yani, menfur bir hadisede babanıza sahip çıkacaksınız, sonunda da babanızdan darp edileceksiniz! Olur mu, böyle bir şey. Amma ve lâkin oldu, işte.
Yıllar geçti, artık kim ne diyebilir ki diyelim.
Evet, yıllar geçti geçmesine de, 12 Eylül 2010 tarihli 26 maddelik Anayasa değişikliğinin halk oyuna sunulması ve CHP-MHP-bdp gibi ana ve yavru muhalefetlerin istemezük diretmelerine-çağrışmalarına rağmen yüzde 57,88 nispeti karşılığı 49.675.341 kişinin EVET oylarıyla kabulünden sonra ve şimdi; 12 Eylül 1980 darbecilerinden hayatta bulunan Genelkurmay (Eski) Başkanı (7. Cumhurbaşkanı) Kenan Evren ile Orgeneral ve Hava Kuvvetleri (Eski) Komutanı Muhsin Batur hakkında Ankara 12. Ceza Mahkemesinde dava açılması üzerine Hükümet ile CHP-MHP`de müdahil olma yönünde tavır sergilediler.
Şimdi, neredeyse herkes; ihtilâllere-darbelere karşıyız, türküsü-şarkısı-marşı söylemeye başladı.
Heyhat, dünlerde sus pus olanlar, bugünlerde; kahramanlık edasında, tankların üzerine ilk çıkan ben olurum şövalyeliğinde bulunabiliyorlar.
Gerçekten de: Ne Oldum Delisi Olmamak, Dün Ne İdim Bugün Ne oldum, Düşmez Kalkmaz Bir Allah, deyimlerinin-ifadelerinin-sözlerinin; tezahüründen başka bir görüntü olmasa gerektir, ortaya konulanlar, deriz.
07 Kasım 1982 Anayasası`nın ayni tarih itibariyle halkoylamasına sunulması öncesinde; insanlara direkt-endirekt baskılarda-empozelerde bulunularak, yüzde 91,37 nispetinde KABUL sağlanmış oldu.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK)` nun 09.11.1982/444 sayılı Kararından sonra, konuya ilişkin olup 13.11.1982/458 sayılı ikinci ve kesin kararı Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığının 13.11.1982 günlü yazılarıyla Anayasanın 7 Kasım 1982 Pazar günü halkoyuna sunulmasının kesin sonuçlarını tespit eden ve Resmi Gazete`nin 9.11.1982 gün mükerrer 17863 sayılı nüshasında 2709 numaralı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının metniyle beraber yayınlanmış olan Kurulumuzun 9.11.1982 gün 444 sayılı kararıyla mevsim ve hava muhalefeti nedeniyle henüz 730 sandığın sonucunun gelmediği, ancak, illerden gelen bilgilere göre sonucun kesin olarak belli olduğu, açılmayan sandıkların tamamının ret oyuna ilavesi halinde dahi, Anayasanın kabulü şeklinde oluşan sonuca hiç bir surette etki yapmayacağı açıklanmış, anayasanın kabul edildiği ilan edilmiş idi.
İlk kararımızda sonucu alınamadığı bildirilen 730 sandığında kesin sonuçları alınmıştır.
Buna göre: İlk ilan çeşitli illere ait 730 sandık hariç, Türkiye düzeyinde illerden gelen tutanakların toplamından ibarettir.Bu kere eksiklik tamamlanmış ve bütün illerin tamamı belli olduğundan her il için ayrı ayrı, yine ayrıca toplam olarak oylama sonuçlarının kabul ve red oranının ilanının gerekip gerekmediği tetkiki istenmiş olmakla incelenip görüşüldü gereği düşünüldü:
2707 sayılı Kanunun 11 inci maddesine uygun olarak il seçim kurullarından gelen kesin bilgiler birleştirilerek 9.11.1982 gün 444 sayılı kararımızla 9.11.1982 günlü Resmi Gazete`nin mükerrer 17863 sayılı nüshasında ilan edilmiş, oyların yandan çok fazlası kabul olduğu için 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası bu ilanla yürürlüğe girmiştir.
Bu ilandan ayrı olarak her ile ait oylama sonuçlarının ayrı ayrı, katılma, ret ve kabul oranı ile geçersiz oy oranının ilanı gerekip gerekmediği hususunda 2707 sayılı Kanunda bir açıklık mevcut değildir. Ancak sözü edilen Kanunun 1 inci maddesinde diğer seçim kanunlarının bu kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanabileceği yer almıştır. Bu itibarla şimdiye kadarki uygulama esas alınarak 7 Kasım 1982 günü yapılmış olan Anayasa halkoylamasının Türkiye düzeyinde ayrıca iller esas alınarak her il için, oy verme kütüğünde yazılı olanlar, oylamaya katılanlar, geçerli ve geçersiz oy miktarı, Kabul ve ret miktarı ile bunların oranlarının hesabını gösteren cetvelin Resmi Gazete`de yayınlanmasına karar verilmelidir. şeklindedir. Oylama neticesi ise aşağıdaki şekilde gösterilmiştir.
Türkiye çapında sandık seçmen listelerinde kayıtlı olanların sayısı 20 690 914
Türkiye çapında halkoylamasına katılanların sayısı 18 885 488
KATILMA ORANI 91,27
Türkiye çapında muteber olan oyların sayısı 18 841 990
Türkiye çapında Anayasaya kabul oyu verenlerin sayısı 17 215 559
Türkiye çapında Anayasaya ret oyu verenlerin sayısı 1 626 431
Türkiye çapında kabul oyu verenlerin muteber oy sayılarına oranı 91,37
Türkiye çapında ret oyu verenlerin muteber oy sayılarına oranı 8,63
1983 Yılı Milletvekili Genel Seçimleri sonuçları ise şöyledir.
Toplam Seçmen: 19.767.760; Toplam Kullanılan Oy: 18.246.572; Toplam Geçerli Oy: 17.351.520; Katılma Nispeti: Yüzde 92,30; Milletvekili Sayısı: 400; ANAP 45,14 nispet karşılığı 7.833.148 rey alıp 211 Milletvekili; HP: 30,46 nispet karşılığı 5.285.814 oy alıp 117 Milletvekili; MDP: 23,27 nispet karşılı 4.036.970 rey alıp 71 milletvekili (Bağımsızlar: 1,13=195.588).
1982 Anayasa oylamasında, toplam seçmen sayısı 20.690.914 olmasına karşılık; 1983 yılı genel milletvekili seçimindeki toplam seçmen sayısının 923.154 eksiği ile 19.767.760 olması dikkat çekicidir, doğrusu. Harp-darp yok olmasına rağmen bir yıl içindeki belirtilen düşüş nasıl izah edileblir, dersiniz?
O zaman itibariyle HP (Halkçı Parti), bugünün CHP-SDP-BDP-TİP&8230; ile diğer sol-komünist grupların tabanına dayanıyordu. Mukayeseli verilere bakıldığında ve HP` nin 1983 yılında aldığı reylerin 5.285.814 olduğu dikkate alındığında; HP` lilerin-sosyalistlerin-solcuların-sosyal demokratların-komünistlerin, kendi oy potansiyelleri itibariyle yüzde 92 evet oyu kullandıkları açık bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Buna karşılık, ANAP`ın aldığı 7.833.148 rey toplamı ile MDP` nin aldığı 4.036.970 oy toplamı da nazara alındığında da, bu iki partinin tabanı olan bugünün AKP-SP-DYP-MHP-BBP-Has Parti potansiyel tabanlarının da kendi içlerinde yüzde 92 evet iradesinde bulundukları anlaşılmaktadaır.
Şimdi kalkıp da, kuşak itibariyle 1982 Anayasasına evet deyip de; şimdilerde, biz destek vermedik demek, matematik-istatistik ve pozitif değerlendirmelere uygun görülememektedir. 1982 Anayasa oylaması genel seçmen sayısı ile 2010 yılı genel seçmen/Anayasa değişikliği için rey kullanan kişiler sayısı artış farkı (49.675.341 &8211; 20.690.914=) 28.984.427 kişi ve sonrası kimseler ise makalemiz dışı kalmaktadır. Ancak, 2010 yılı genel seçmen/oy kullanan sayısı ile sandık başına gidenler arasında (49.675.341 &8211; 38.465.624=) 11.209.717 kişi farkı olup, bunların sandığa gitmeyiş sebeplerinin araştırılmasında, kişilerin demokratik ve siyasi haklarını sandık başlarına giderek kullanmalarının tedbirleri alınmalıdır.
İsterdik ki, Millet 1982 Anayasasına hayır diyebilseydi. Oylama sonrasında ise, oy kullanan vatandaşların çoğunluğu; zorluk çıkarmayalım da bir an önce gitsinler yorumlarında-düşüncelerinin açığa vurulmasında bulunmuşlardı.
Bazıları da, sırtımızda yumurta küfesi yok ya; öyle de oy veririz-böyle de rey verebiliriz, diyebilmişlerdi.
Hani derler ya, zor-kaba kuvvet gelince din bacadan kaçar, diye (Demirperde ülkeleri-komünist rejimler bu deyimin teyididir,deriz.).
Zoru görünce öyle, hürriyet ve konuşma ortamı zuhur edince böyle, diyelim.
İşi, tencere dibin kara, senin ki benden kara; deyimine dayandırmayalım.
Bunun başka bir izahı olmasa gerektir, herhalde.


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.