Türk Meclisi

Anasayfa Görüşler Tartışmalar Haber & Yorum Temel Bilgiler Anketler Arama İletişim
Türk Meclisinde kayıtl?toplam kullanıc? 1832
Görüşlerde Yer alan toplam Makale sayıs? 10192
Açılan toplam Tartışma konusu sayıs? 236
Tartışma Panelindendeki toplam Mesaj Sayıs? 756
Toplam 798 Bilgi Makalesi ve toplam 2053 Haber bulunmaktadır.
Üye olmak istiyorum
Şifremi unuttum
Kullanıcı Sözleşmesi
Kullanıcı:
Şifre:
Görüş bildirebileceğiniz Ana Kategoriler
Anayasal Düzen (154) | Dış Politika (2285) | Ekonomi (234) | Eğitim (91) | Devlet Kurumlarımız ve Memurlar (63) | Adalet (71) | Milli Kültür (422) | Gençlik (27) | Siyasi Partiler ve Siyasetciler (847) | Tarım (147) | Sanayi (13) | Serbest Meslek Mensupları (5) | Meslek Kuruluşları (2) | Basın ve Televizyon (19) | Din (542) | Yurt Dışındaki Vatandaşlarımız (54) | Bilim ve Teknoloji (13) | Milli Güvenlik (623) | Türk Dünyası (889) | Şiir (77) | Sağlık (185) | Diğer (3429) |

Görüş bildirebileceğiniz Anayasal Düzen konuları
Üniter ve Laik devlet yapımız sasılıyor mu ? (14)
Yeni Anayasa çalışmalarının hedefi sizce nedir? (21)
Demokratik yapımız demokratik mi? Neler yapılmalıdır? (8)
Anayasa hakkında diğer konular (111)


Anayasal Düzen - Anayasa hakkında diğer konular konusu hakkında görüşler
Numan ALADAĞ - (Ziyaretci) 20.10.2013 12:16:32

23 63 ekseninde demokrasi

Saygıdeğer okuyucularımız! Yazımızın konusu 23 63 ekseninde demokrasi hakkında olacaktır.

Yıllardan beri siyasi yazılar yazmamaya özen gösterdim. Tarım, şifalı bitkiler ve rutin dini-Milli günler konusunda yazmayı tercih ettim. Bundan sonra da aynı duygu ve düşünerle yazılarıma devam edeceğim. Gerçek payı olan bazı duyumlar alarak, bu yazıyı yazma ihtiyacını duydum.

Demokrasi nedir? Bir ülkede gerçek demokrasinin mevcudiyetinden ve sanayi ötesi toplum olduğundan bahsedebilmemiz için, siyasi partilerin varlığı kafi değil: İlk önce iktisadi demokrasinin kurulmuş olası gerekir. Gerçek demokrasinin diğer bir varlığı da, her ferdin kendi iç disiplinini kurduğu, sanayi ötesi ülkelerin baskısına muhtaç olmadığı ülkelerde mümkündür. Yüce Türk Milleti iyi bilmelidir ki, demokrasi, siyasi partiler olmadan yaşayamaz; ama siyasi partiler yüzünden ölebilir de.

Yönetime talip olan siyasi partiler ve özellikle belediye başkanlıklarına aday olanların da, iktisadi demokrasinin varlığını kabullenmelidirler. İktisadi demokrasinin kurulmadığı bir ülkede, ancak ve ancak dikta rejiminin icraatından bahsedilebilir.

Şayet demokrasi, bugün ilmin de onayladığı gibi ekonomik adaletin ve ihtiyaçların yeter derecede ve dünya standartları değerinde gerçekleştirilebilmelidir.

Anarşi ve terör, demokratik ülkelerin en çok değil en az korkmaları gereken şeydir. Demokrasi, bazı meselelerde eşit oldukları zaman, bütün meselelerde eşit gerektiğini düşünen insanların eseridir.

Demokrasinin en önemli ölçülerinden biri de, liderlerin olağanüstü faaliyetler yapmaları değil, halkın ALLAH yolunda kendi normal faaliyetlerini, rahatça yapmalarıdır. Demokratik bir sistemin nasıl işlediğini anlamak istiyorsanız, ilk önce, Yüce Türk İslam aleminin bölünmez bütünlüğüne önder olmaya talip olanların, vicdan muhasebesi yapıp yapmadıklarına bakmalıyız.

Demokrasiyi öğrenmek isteyen bir vatandaş: Bir toplumun başına geçebilir; yönetimi ele alabilir. Ama daima ruhunda ALLAH korkusu olup, gerçekleri ve adaleti sevmeği, vicdan muhasebesi yaparak önder olmayı, Şanlıurfa`nın eski belediye başkanlarından elektrik yük. mühendisi Ahmet BAHÇIVAN`nın ``Projesi olmayan bir insandan, idareci, önder ve geleceği teminat altına alma düşüncesi olamaz`` dediği gibi ve bunları tamamlayan üstün vasıflar gerektirir.



Demokrasi demek: Sanayi ötesi toplum ülkelerinin maddi ve manevi destekleri ile iş başına gelmek değil, İftira değil, Yıkıcılık değil, Fitne değil, Tembellik değil, Tüketimin üretimden fazla olması değil, İthalata önem vermek değil, Dedikodu yapmak değil, Hizmet sektörünü teşvik etmek değil, ALLAH`ın haram kıldığı işlerde faaliyet göstermek değil, Cüzdan muhasebesi yapmak değil, parti etiketini (Ünvanını) Rant kapısı gibi kulanmak değil, Seçimlerde seçilebilmek için, geçici memnuniyetçilik stratejisini uygulayıp, seçmene nakit para ve benzer hediyeler dağıtmak değil, Aday belirlemede ahlaksızca maddi faaliyetlere yönelmek değil, Siyasi tüccarlara taviz verip, samimi olmak değildir. Haram yemesi ve jet hızı ile zenginleşmesi tescillenip ve kamuoyunda kararan sayfalarını Umreye ve Hacca gidip, ilk önce sayfasını grileştirip, ikincisinde bal köpüğü rengine dönüştürmek ve üçüncü defa da sayfalarını beyazlaştırmakla demokrasiyi savunmak olmadığı gibi, bu tür faaliyetler riyakarlığın ta kendisidir. İnsanlar kandırılabilir ama, ALLAHI asla...



Demokrasinin diğer bir yönü de: Toplumların acılarını kalbinde duyup onlara şifa aramaktır, onların ileriye doğru özlemlerini görüp, geleceklerini teminat altına almak için imkanlar (Özellikle eğitim) vermeliyiz. Yüce Türk İslam aleminin, ayırımcılık değil, bölünmez bir bütün olduğunu anlatmaktır. Böylece insanların gerçek ihtiyaçlarının üç ana husustan ibaret olduğu unutulmamalıdır. Bunlar giyinmek, beslenme ve barınmaktır. Bunların mevcudiyetlerinden bahsedebilmemiz için; seçimle iş başına getirdiğimiz mahalli idarecilerin vicdanen duygu ve düşünceleri önem taşımaktadır. Bunlar yukarıda örnek olarak aldığımız, yol boyunca-gayesini ve kendini unutarak- devesini beslemek ve süslemekle meşgul olan Hacının hatasını tekrarlamış oluyorlar.



İşte bunun içindir ki, vicdan muhasebesini elde etmek için insanın Ruh`u ve hisleri baki kaldığı müddetçe ``Bu dünyada`` yaşıyor denir, bu hisler kendisinden ayrılıp, asli vasıfları baki kaldığı zaman, ``Öbür dünyaya`` göçtü denir. Netice olarak: Seçimle mahalli idareler yöneticiliğine talip olanların, daima Rahmetle anılabilmeleri için, hayırlı ve helal olan miraslar bırakmalıdırlar. Yerel yönetim idareciliğine sahip olanlar iyi bilmelidirler ki, ``ALLAH kullarına, emzikli bir annenin yavrusuna olan şefkatinden daha çok müşfiktir. (Şefkatli- sevecen)`` İdareciliğe talip olanların, manevi güç ile bilgi ve kudret mucizeleri zenginleşir. Bu güç ile idareci (Belediye başkanı) insan sanat ve ilimlere hükmederler. Eğer seçilecek bir idareci`nin haram faaliyetlerle diktiği meyve bahçelerini miras olarak ailesine bıraktığı zaman, iyi bilsinler ki, O meyveler yenildiği müddetçe veya nakit paraya çevrildiği zaman, Cenab-ı ALLAH, O bahçenin meyvelerini onlara ALLAH korusun sürekli hastalık, bela ve sıkıntı vereceğini unutmamalıdırlar. Cenab- ALLAH, Yüce Türk İslam alemine, bu tür yüz kızartıcı faaliyetleri nasip etmesin. ALLAH korkusundan mahrum olup, dünya işlerini ön planda tutanların da, müstehakkını versin inşallah.



Elazığ ve Şanlıurfa`nın, Milli ve manevi değerlere bağlılığı tartışılamaz. ALLAH`tan dileğim, 2014 mahalli idareler seçiminde, hem tarımsal ekonomik, hem de siyasal stratejik önemi olan başta Akçakale ilçesi olmak üzere, Türkiye`nin hiç bir yerinde aday belirlemelerinde maddiyatın ön planda yer almamasıdır. Siyasi partiler, siyasi tüccarlara dikkat etmelidirler!



Vatan Şehitlerini, Türkiye Cumhuriyeti`nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK`ü ve nesli tükenmiş Müslümanları Rahmetle, Gazileri minnetle anar. Hastalara acil şifalar dileriz.



HADİS-İ ŞERİFLER:

Söz verdiğinizde, onu yerine getiriniz. (Kur`an-ı Kerim)

Uyuyan fitneyi uyandırana lanet olsun. Hz. Muhammed (S.A.V.)

Topluluk rahmettir, ayrılık azap. Hz. Muhammed (SA.V.)

Sözvermek, borçlanmak demektir. Hz. Muhammed (S.A.V.)

Dünyada lekesiz bir alından, daha güzel bir şey var mı? Hz. Ali (R.A.)

Büyüklerin söz verişleri, yürüyüp duran bir definedir; ehil olmayanların söz verişleri ise akıp giden bir zahmettir, eziyettir. (Mevlana Hz.)


Paylaş

Proje Yerlinet tarafından çözümlenmiştir.

© 2008 TurkMeclisi.org Her hakkı saklıdır. İçerik izin alınmadan kullanılamaz. Siteyi kullanan herkes "Kullanıcı Sözleşmesini" kabul etmiş sayılır. Kullanıcı Sözleşmesi.